Twitter’daki “Başçalan” hesabından bu kez İstanbul’daki tarihi bir yalının kapatılması ve yasaya aykırı bir biçimde tarihi özelliğinin yok edildiği iddiasıyla yeni bir ses kaydı daha internete sızdırıldı.
AKP'li Meclis Başkanı Cemil Çiçek olduğu iddia edilen kişi ile İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş olduğu iddia edilen kişinin Boğaz'daki ünlü yalılardan Abdullahpaşa Yalısı'nı ele geçirip bir tarih ve doğa cinayetine imza attıkları iddia edildi. Yalının usulsüz bir biçimde Topbaş'ın yakınlarına devredildiği ileri sürüldü.
Twitter’daki “Başçalan” hesabından bu kez İstanbul’daki tarihi bir yalının kapatılmasına ve yasaya aykırı bir biçimde tarihi özelliğinin yok edilmesine ilişkin bir ses kaydı kaydı internete sızdırıldı. Kayıtta yer alan görüşmenin Başbakan’ın başdanışmanı Mustafa Varank ile AKP’li olduğu iddia edilen kişi arasında geçtiği iddia ediliyor.
Rotahaber'in haberine
göre, Varank olduğu iddia edilen kişi, AKP’li olduğu iddia edilen kişiyi arayarak, İstanbul Çengelköy’de Boğaz üzerinde yer alan Çınaraltı’na ne zaman gittiğini sormasıyla başlıyor konuşma. Anlaşıldığı kadarıyla iddia edilen sohbet ünlü Çınaraltı Çay Bahçesi’nin yanındaki tarihi Abdullah Paşa Yalısı’na ilişkin.
Konuşmada ileri sürülen iddialara göre; şu anda Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı olan Cemil Çiçek, Adalet Bakanlığı döneminde, “hakim savcı evi yapma” gerekçesiyle mülkiyeti Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne ait olan yalıyı “kullanım hakkını alma” yöntemiyle devraldı.
Çiçek olduğu iddia edilen kişi, aldıktan sonra yalıyı yenilemek istedi. Ancak yalının 1. derece arkeolojik eser olarak kayıtlı olması nedeniyle bunu yapamadı. Çiçek olduğu iddia edilen kişi, bunun üzerine yalının 1. derece arkeolojik eser kararını, iddia edildiği kadarıyla, yasalara aykırı bir biçimde kaldırtıp, 2. derece arkeolojik eser yaptırdı. Çiçek olduğu iddia edilen kişi, ardından yalıyı baştan aşağı, yine anlaşıldığı kadarıyla aslına uygun bir restorasyon uygulanmadan yeniletti.
Çiçek olduğu iddia edilen kişi, bozduğu yalıyı söylediği gibi hakim savcı evi yapmak yerine aylığı 35 bin TL’den kiraya verdi. Yalıyı kiralayan kişi, burayı otele çevirmek istedi. Bunun için her odaya tuvalet ve banyo yapılması zorunluluğu ortaya çıkınca sorunlar da başladı.
Bundan sonra AKP’lilerin yalı için kendi aralarında büyük bir kavgaya tutuştuğu iddia edilen konuşmalardan anlaşılırken, Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün, yalıyı Adalet Bakanlığı’nın elinden almak için harekete geçtiği iddia edildi. Vakıflar'ın, eski adı İSEGEV olan, Başbakan Erdoğan’ın oğlunun rüşvet, imar yolsuzluğu ve hazine arazisi tahsisi iddialarıyla gündeme gelen Türkiye Eğitim ve Gençliğe Hizmet Vakfı’na (TÜRGEV) tahsis etme kararı aldığı iddia ediliyor. Ancak ses kayıtlarında yalıyı sürpriz bir biçimde İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Kadir Topbaş aldığı iddia ediliyor...
Yine konuşmalarda geçen iddialara göre; Topbaş yalıyı aldıktan sonra Boğaz’da bir doğa cinayetine imza atarak denizi doldurdu. Bir mimar ve tarihin değerini en iyi bilmesi gerekenlerden biri olan Topbaş, ardından da tarihi yalının aslını bozarak yalıya bir çıkma yaptırdı.
Basına yansıyan haberlerde, denizin doldurulup betonlanarak 500 metrekarelik bir alan oluşturulduğu, bu yetmiyormuş gibi yalının arkasına iki katlı bir binanın yapıldığı, binanın Topbaş’ın yakınları tarafından kiralandığı, pastane yapılacağı belirtiliyor.
İddialara göre yine Topbaş’ın doldurttuğu yerin küçük ama doğal kumlardan oluşan ve “Hamallar Plajı” olarak bilinen bir kumsal olduğu söyleniyor.. Bu kumsalın Osmanlı döneminde mavna iskelesi olarak da kullanıldığı, denizin doldurulması nedeniyle Boğaz’ın doğal kıvrımının da yok edildiği belirtiliyor.
Ses kaydında konuşan ve AKP’li olduğu iddia edilen kişi, çıkmanın 2 ay içinde yapıldığını belirtirken, Topbaş’ın yalıyı nasıl aldığı da başdanışman Varank olduğu iddia edilen kişiyi şaşırtıyor. Varank olduğu iddia edilen kişi, kamuya ait tüm mülklerin satış ve kiralanmasında Başbakanlık’tan izin alınmasını öngören genelgeyi anımsatarak, devir işinin bu genelgeye takılmış ve kendilerine gelmiş olması gerektiğini söylüyor. İddiaya göre, AKP’li, ise resmi olarak boğaz'ın doldurulamayacağını belirtiyor.
Varank olduğu iddia edilen kişi, ardından Topbaş’ın burayı kiralayıp kiralamadığını merak ediyor ve bu işlemin de izin için kendilerine (Başbakanlığa) gelmesi gerektiğini belirtiyor. Haziran ayından beri bütün kiralamaların da Başbakanlığın iznine bağlı olduğunu vurguluyor. Bunun üzerine AKP’li olduğu iddia edilen kişi zaten beyefendinin izni olmadan verilemeyeceğini belirterek, Erdoğan’ın kiralama ya da devire izin vermiş olabileceğini iddia ediyor.