İstanbul Müftü Yardımcısı İsmail İpek, küsuf namazının Efendimiz zamanında nasıl uygulandığını şöyle anlatıyor: "Güneş tutulduğu zaman Peygamler Efendimiz ( s.a.v ) ashabını davet etmiş, onlarla beraber cemaatle namaz kılmışlardır ama bu namazda ezan yoktur, gamet yoktur ve namazı sesli okuma şeklinde kıldığı rivayet ediliyor" Bu hususi ibadet Efendimizin uygulamasına göre sadece güneş tutulduğu zaman cemaatle kılınıyor ancak cemaatle kılma imkanı yoksa Kusüf namazı tek başına da, namazın adıyla niyet edilerek kılınabiliyor. Ve aynı 2 rekatlık nafile bir namaz gibi eda ediliyor. Ayrıca Efendimiz namaza tutulma anında başlamış ve Güneş açılıncaya kadar da namazını sürdürmüş, dua etmiş. Güneş tulması anında "Küsuf" namazı kılınırken, ay tutulmasında ise "Hüsuf" namazı kılınıyor. Ancak "Hüsuf" namazının cemaatle kılındığına dair bir bilgi yok. 

Peki bu tür namazlar neden kılınıyor? Cevabını yine İstanbul Müftü Yardımcısı İsmail İpek'ten alıyoruz: "Neden bu namaz kılınmıştır diye şöyle kitaplara baktığımız zaman görüyoruz ki, güneş tutulması ay tutulması fevkalade önemli olaylardır... Bunların tutulması anında hele hele deprem, güçlü yağmur, büyük fırtınalar olduğu zaman Peygamber Efendimizin endişelendiği kendisi ve ümmeti hakkında endişe ettiği anlaşılıyor ve bu zamanlar Efendimiz namız kılıyor dua ediyor. Hem de uzun uzun da dua ediyor" Peki Peygamber Efendimiz güneş tutulması anında nasıl dua ederdi ?İstanbul Müftü Yardımcısı İsmail İpek: "Tutulmalar neticesinde herhangi bir afet bir müsibet olabilecekse bunların def'inden bahsederek rabbimize sığınmak suretiyle dua ettiğini anlıyoruz" İpek, güneş tutulmasının depremle irtibatı konusunda bilim adamlarının verdiği bilgilerin geçerli olduğunu ancak müslümanların dua etmekle mükellef olduklarını belirtiyor: "Bilim adamları bunların depremle bir ilgisinin olmadığını söylüyorlar, inanıyoruz, itimadımız vardır. Bazı sıkıntılar olabilir olursa şayet olmadan önce bizim dua etmek gibi bir görevimiz vardır biz Allahın bizi korumasını istemekle yükümlüyüz bir kul olarak ancak"