PEKİN (CİHAN)- Gökbilimciler, dünyadan 12,8 milyar ışık yılı uzaklıkta ve Güneş'ten 420 trilyon kez daha büyük yeni bir kuasar (Gökada) keşfetti. Bing Bang'den (Büyük Patlama) 900 milyon yıl sonra oluştuğu belirlenen gökadanın, evrende tespit edilen en büyük kara deliği de içinde barındırdığı bildirildi.

Farklı ülkelerden gök bilimcilerin katıldığı araştırmada, uzayın derinliğinde evrenin en parlak gökadası tespit edildi. Gökbilimciler, karadeliklerin 'Anası' olabileceğini belirttikleri dev kozmik yapının Güneş'in bir milyar katı daha fazla enerji saçtığını ve Samanyolu galaksisinden yaklaşık 40 bin kat daha parlak olduğunu söyledi.

"Nature" dergisinde yayımlanan araştırmada, "SDSS J0100+2802" adı verilen kuasarın, şimdiye kadar bilim adamları tarafından uzak evrende gözlemlenen en parlak gökada olduğu belirtildi.

Bilim adamlarına göre kuasar, şimdiye kadar keşfedilen en büyük kara deliği de içeriyor. Güneş sisteminin de içinde bulunduğu Samanyolu dâhil evrendeki tüm galaksilerin merkezinde bir kara delik bulunuyor.

Pekin Üniversitesi Kavli Astronomi ve Astrofizik Enstitüsü'nden Xue-Bing Wu, Çin, Hawaii, Arizona ve Şili'deki teleskoplar kullanılarak kuasarın bu büyüklüğe, evrenin oluşumuna yol açtığına inanılan 'Büyük Patlama'dan sonraki 900 milyon yıl içinde ulaştığı sanılıyor. Gök bilimciler, evrenin halihazırda 14 milyar yaşında olduğunu varsayıyor.

Bulunan gök cismini "Kozmik Canavar" olarak tanımlayan Wu, "Bu, gök cisimlerinin parlaklığını ölçerek keşfedilen en büyük kozmik canavar. Zamanın başlangıcına bu kadar yakın bir kuasarda, bu kadar inanılmaz parlaklık ve büyüklük son derece şaşırtıcı. SDSS J0100+2802, şimdiye kadar kadim uzayda keşfedilen en parlak gök cismi. Bu kozmik ışık, bildiğimiz hiçbir kuramla açıklanamıyor. O kadar parlak ki daha küçük bir teleskopla bile görülebilir." dedi.
Çinli bilim adamı, yüksek çözünürlükte görüntü elde etmek için Şili ve ABD'deki meslektaşlarından yardım istediklerini de sözlerine ekledi.

Wu, bu kara deliğin oluşumunu hiçbir kuramla açıklayamadıklarını belirterek, "Evrenin bu kadar genç olduğu bir çağda böylesine devasa bir kara delik nasıl oluşabildi? Şu an itibariyle elimizde bunu açıklayabilecek hiçbir kuram yok. Bir kara deliğin bir milyar yıldan az sürede bu büyüklüğe ulaşabilmesi için doğduğu andan itibaren çevresindeki bütün yıldızlar arası kütleyi içine çekmesi gerekir." diye konuştu.

"EVRENİN DERİNLİKLERİNDE BİR FENER"

Keşfettikleri bu gökadanın uzayın derinliklerinde keşfedilmeyi bekleyen diğer gök cisimlerini bulmak için yol gösterici olarak kullanacaklarını ifade eden Çinli bilimadamı, "Karanlık, uzak evrende tıpkı bir deniz feneri gibi parlıyor. Işık tutarak yerküre ile kara delik arasındaki gök cisimlerini görmemizi sağlıyor. Uzak galaksilerle Samanyolu galaksisi arasındaki gök cisimlerini anlamak için eşsiz bir şans yakaladık." değerlendirmesinde bulundu.

Çinli bilim adamı ve ekibi, kuasarla ilgili araştırmalarını sürdüreceklerini, bu çerçevede Amerikan Havacılık ve Uzay Dairesi'ne (NASA) ait Hubble teleskopundan da yararlanacaklarını kaydetti. CİHAN