Güney Afrika’nın Johannesburg şehrinde bulunan Nizamiye Camii, bu yıl da Ramazan ayında ülkenin farklı kültürden, dinden insanlarını aynı masa etrafında biraraya getirdi.
Türkmen Terzi/ Johannesburg
Turkuaz Harmoni Ensitüsü ve Nizamiye Eğitim, Sanat ve Kültür Merkezi’nin düzenlediği iftarda 500’den fazla davetli Nizamiye’nin şadırvanlı salonunda yerlerini aldı. İftar programı Salammedia Radyosu’ndan canlı verildi. Programı sunan gazetesi-sunucu Faizel Patel, “Nizamiye her yıl düzenlediği kardeşlik ve diyalog iftarlarında farklı etnik gruplardan ve farklı dinlerden insanları biraraya getiriyor. Güney Afrika bir gökkuşağı ülkesidir. Ülkemizde Müslüman olmayanların Ramazan’a karşı çok büyük bir ilgisi var. Devlet başkanlarımız her yıl Müslümanların Ramazan ayını ve bayramını kutlayan mesajlar yayınlıyor. Güney Afrika’da şu anda farklı etnik gruplar arasında gerginlik ve şiddet olayları yaşıyoruz ama umut ediyoruz ki Nizamiye iftarları bu ülkede birlikte yaşamayı ve geleceğimizi inşa ediyor. ” Ulusal Citizen Gazetesi'de Nizamiye iftarına yer verdi.
İftar’da konuşan Gauteng eyaleti Ekonomi Bakanı Nkomo-Ralehoko, Güney Afrika’da toplumsal barışın ve birliğin tesis edilmesi için Nizamiye iftarları gibi daha fazla faaliyetlerin organize edilmesinin önemine değindi. Bakan Ralehoko, Hizmet Hareketi'nin Coronavirüs'e rağmen eğitim ve yardım faaliyetlerine devam etmesinden övgüyle bahsetti.
Bu yıl da farklı dinlerin temsilcileri, işadamları, sivil toplum kuruluşları, editörler, diplomat, yargı mensupları, sanatçıların katıldığı iftarda uluslararası üne sahip akademisyen ve sosyal aktivist, Prof. Farid Esack ile eski baş yargıç ve uzun yıllardır vergi ombudsmanı olarak görev yapan Bernard Ngoepe da hazır bulundu.
Kur'an-ı kerim tilaveti ile başlayan iftarda, Nizamiye yetkilisi Faruk Türkmen’in açılış konuşmasının ardından sahne alan Hamam Saar Shaked şunları söyledi, “Bu çok güzel mekandaki bu programda bana da konuşma ayrıcalığı verdiğiniz için ve misafirperverliğiniz için çok teşekkür ediyorum. Çok farklı Müslüman topluluklarla irtibat halindeyim ama Turkuaz Harmoni Enstitüsü ve Türk komitesi ile beraber olunca kendimi daha fazla evimde hissediyorum. Çünkü ben aslen bir Akdenizliyim. Benim büyük büyük dedelerim Rusya’daki katliamlardana kaçmak zorunda kaldıklarında, Osmanlı idaresindeki bugünün İsrail’ine geldiler ve Yafa’da Sultan II. Abdulhamid’in inşa ettiği bir kasabada çok güzel bir hayat yaşadılar. İspanyollar 1492’de Yahudileri sınır dışı ettiğinde Osmanlı onlara kucak açtı. Osmalı İmparatorluğu topraklarında Hristiyan, Müslüman ve Yahudiler uzun yıllar barış içinde yaşadılar. Atalarımıza vergisini ödediği ve kanunlara uydukları sürece Osmanlı topraklarında özgür oldukları söylendi. Bu çok iyi bir anlaşma idi. Biz şimdi Güney Afrika’da beraber yaşayacağız, çalışacağız, konuşarak daha güçlü olacağız ve sorunlarımıza çözümler bulacağız. Güney Afrika’dan dünyaya barış mesajları göndereğiz…”
Prof. Farid Asack ise duygularını şu ifadelerle anlattı, “Bu gecede bir araya gelmemizin kalbinde yer alan hizmet hareketidir. Hizmet hareketi hepimiz için müthiş bir ders; eğitim, sanat ve kültür alanında hizmet etmeye nasıl devam ediyor, bu Nizamiye bizlere bir fener oluyor. Çoğumuz için bu mescid bir sığınma yeri, kendimizi sakince dinliyoruz burada, oturuyoruz, etrafta dolaşmaktan zevk alıyoruz, doğanın tadını çıkarıyoruz, doğum gününü çimenlerde kutluyoruz, çocuklarımlaz burada oynarız, Güney Afrikalılar olarak burada sadece hizmet görüyoruz, eğitimde bir mükemmellik görüyoruz.
Prof. Asack, daha ilginç olanın ise, Hizmet Hareketi üyelerinin kendi ülkeleri Türkiye’de, Kuran okuyan, Müslüman’ın diyen kendi kardeşlerinden, Müslümanların lideriyim diye kendi yöneticilerinden, kendi devletlerinden gördükleri zulümlere rağmen, hizmetlere devam ettiklerini, ve bunun çok örnek alınacak birer davranış olduğunu ifade etti. Asack, Hizmet insanlarının Firavunların zulümlerine benzer baskılara maruz kaldıklarını, ailelerinden ayrı kaldıklarını, işadamlarının mallarına el konulduklarını, hapsedildiklerini ama şahsi sıkıntılarını dışa vurmadan hizmetlerine devam ettiklerini dile getirdi.
Farklı kesimlerden birçok insanı bir araya getiren iftar yemeğine katılmaktan onur duyduğunu söyleyen Nizamiye Camii'nin banisi, Ali Amca lakaplı Türk iş adamı Ali Katırcıoğlu ise konuşmasında şunları ifade etti, "Afrika'nın güzel insanları ve güzel yüzlerinizin bir arada olması beni çok mutlu ediyor ve sizi kalbimin derinliklerinden ve çok içtenlikle selamlıyorum ve duam, gelecekte bir arada barış ve uyum içinde daha birçok programlar yapmamızdır."
Edirne’deki Selimiye Camii’nin replikası olan Nizamiye’nin inşaası Ekim 2009'da başladı, cami 2012’de devlet başkanının katılımıyla açıldı. Sahraaltı Afrika’nın en büyük cami külliyesi olan Nizamiye, yerleşkesinde bulunan çarşı, klinik ve okul ile Güney Afrikalılara hizmet veriyor.