Gurbetçilerin hüzünlü hikayesi müze oldu

Avrupa'ya giden ilk gurbetçilerin yaşadıklarını günümüze aktarmak için Danimarka'nın ikinci büyük şehri Arhus'ta bir müze ev oluşturuldu. Avrupa'da ilk kez hayata geçirilen müzede, 1970'lerde kullanılan eşyalar sergileniyor.

Haftalık Aksiyon dergisinde Hasan Cücük imzasıyla yayınlanan habere göre, aşırı ilgiden dolayı müzeye sınırlı sayıda ziyaretçi kabul ediliyor. Merdivenlerden çıkıp kapıdan içeriye adımınızı attığınızda yanık yanık gurbet türküleri sizi karşılıyor. Odada bir koltuk ve o yıllarda çok moda olan bir halı duvarda asılı. Eşya olarak bir çekmeceli dolap var. Masanın üstünde vakit öldürme adına o yılların vazgeçilmezi iskambil kâğıtları duruyor. Ve sigaralar... Odada açık olan televizyonda o yıllara ait görüntüler dönüyor. Pencerenin önünde eski bir teyp ve kasetler yer alıyor.

Müze evin ikinci odasında da benzer durum var. Masanın üstünde eski bir nüfus cüzdanı, eski bir pasaport ve o yıllarda sılaya gönderilen havalelerin makbuzları. Sehpanın üstünde iki telefon ahizesi asılı.

Müzeyi gezerken Danimarka'ya ilk kuşağın kazandırdığı 'Türk buzdolabı' tabirini de öğreniyorsunuz. Gurbete para kazanmak için gelindiği için o yıllarda 'fuzuli' masraflar yapılmaz. Danimarka'nın zaten soğuktur. Bozulacak süt, yağ gibi gıdalar, buzdolapları pahalı olduğu için bir poşete konup camdan dışarı sarkıtılır. Böylece bu ürünlerin bozulması engellenir. Bu buluş 'Türk buzdolabı' olarak adlandırılır. Müze evin penceresinden sarkan poşet Türk buzdolabını sembolize ediyor.

Müze evin duvarında projenin mimarı ve Danimarka'nın ilk Türkiye kökenli milletvekili olarak tarihe geçen Hüseyin Araç'ın hayat hikâyesi Türkçe, Danca ve İngilizce olarak anlatılıyor. Araç, "Yaşarken müzelik olduk!" diyor gülerek.

Müze ev, açıldığı ilk ay olan haziranda tam 300 bin kişi tarafından ziyaret edilmiş.

CİHAN
09 Aralık 2015 18:04
DİĞER HABERLER