Almanya’da çalışan Dursun ve Esat Türk kardeşlerin off-shore yazmayı bilmemeleri, batan Egebank’taki 430 bin marklarını kurtardı.
İki kardeş Egebank’a verdikleri talimata off-shore yerine ’offcor’ yazdı. Egebank batınca başlayan hukuk sürecinin sonunda Yargıtay, mevduat sahiplerince bankaya verilmiş net bir off-shore talimatı olmadığına ve bu paranın faizi ile birlikte ödenmesine karar verdi.
GİRESUNLU 40 yaşındaki Dursun Türk ve 44 yaşındaki ağabeyi Esat Türk 1980 yılında Almanya’nın Mannheim kentine yerleşerek bir ABD’liye ait patates işleme fabrikasında yıllarca teknik eleman olarak çalıştı. İki kardeş birikimleri ile Giresun sahilinde otel inşaatına başladı. Ancak maddi sıkıntıya düşen Türk kardeşler, 1999’da evlerini ipotek ettirerek Alman Hypoverayinsbank’tan kredi aldı. İki kardeş sık sık yayınladığı reklamlarla yüksek faiz vaat eden Egebank’ın Berlin’deki şubesine gitti.
DEMİREL’İN BANKASINA GÜVEN: Türkler’in belirttiğine göre müdür, bankanın sahibi Yahya Murat Demirel’in Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in yeğeni olduğunu söyleyerek güven verdi. İki kardeş aldıkları kredileri telefon ve faks talimatı ile Egebank’a havale etti. Esat Türk 230 bin, Dursun Türk de 200 bin Alman Markı’nı yatırdı. Banka görevlisi gönderdiği formun açıklama detayına off-shore yazmalarını istedi. Ancak iki kardeş ne denmek istendiğini anlamadıklarından offcor yazdı.
KİMSE SÖYLEMEDİ: Üç gün sonra TMSF Egebank’a el koydu. Türk kardeşler, TMSF’den yazı ile paralarını istedi. Ancak TMSF hesabın off-shore olduğu için güvence altında bulunmadığını yazıyla bildirdi. Birkaç gün sonra da batan bankadan gelen hesap cüzdanında Egebank A.Ş. değil, Kıbrıs merkezli Egebank Off-shore LTD yazılıydı. İki kardeş görüşme sırasında kimsenin paralarını off-shore hesabına yatırıldığını söylemediğini iddia etti.
AÇIK BİR TALİMAT YOK: Esat ve Dursun Türk, 2002 yılında İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde Egebank’ın devredildiği Oyakbank’a dava açtı. Banka avukatları hesap türünün off-shore olduğunu ispat etmek için Türk kardeşlerin imzalayıp faksladıkları "offcor" yazılı formu delil olarak sundu. İki kardeşin avukatları Günsu Akçagöz, talimat üzerindeki kelimenin bankacılık sektöründe kullanılan off-shore anlamına gelemeyeceğini, hesap türü ile ilgili açık bir talimat bulunmadığını savundu. Mahkeme davayı hesabın off-shore olduğu gerekçesi ile reddetti.
OYAKBANK ÖDEYECEK: Ancak Yargıtay 11 Hukuk Dairesi, davalıların birikimlerini yatırdıkları bankada açık ve net bir off-shore talimatı olmadığını ve adlarına açılan hesabın türünü cüzdanı aldıkları zaman öğrendiklerini bununla ilgili itirazlarının bulunduğunu kaydederek yerel mahkemenin kararını bozdu. Davaya yeniden bakan mahkeme, tarafların temyiz yolu açık olmak kaydı ile Esat ve Dursun Türk kardeşlere ait 430 bin mark karşılığı 217 bin 533 Euro’nun 16.12.1999 tarihinden bu güne kadar dövize uygulanan en yüksek faizle hesaplanarak Egebank’ın devredildiği Oyakbank tarafından ödenmesine karar verdi.
MANEVİ OLARAK ÇÖKTÜK: İki kardeş, yedi yıldır yaşadıkları yüzünden psikolojilerinin bozulduğunu söyledi. 2003 yılından bu yana çalışamadıklarını anlatan Esat Türk "Yargıtay aşamasından sonra tazminat davası açacağız çünkü bu olay manevi olarak bizi çökertti. Otel yarım kaldı. Yapamadık. Bizim inşaatın 50 metre uzağında 4 yıldızlı otel var. Beş yıldır çalışıyor. Bize ise belediyeden ’Uzun yıllardır oteli yapmıyorsunuz. Görüntü kirliliği oluşturuyorsunuz. Ceza vereceğiz’ diye yazı geliyor. Hep bunlar paramıza keyfi el konulmasından oldu" dedi.
HÜRRİYET