Gürcistan seçimleri ve ülkeyi bekleyen kaos!

Samanyoluhaber.com yazarlarından Arif Asalıoğlu Gürcistan'daki tartışmalı seçim ve ülkenin geleceğini ele aldı.

Gürcistan’da muhalefetin oluşturduğu koalisyon seçim zaferini getirmedi. Yapılan parlamento seçimlerinde iktidardaki “Gürcü Rüyası” partisi %54,26 oy oranıyla seçimleri önde tamamladı. Çok sayıda medya kuruluşu ve mikrofon uzatılan halk, Rusya’nın müdahalesinden bahsediyor. Cumhurbaşkanı Salome Zurabishvili de aynı şekilde Rus istihbaratına atıfta bulundu ve seçim sonuçlarını tanımadığını söyledi. 

Muhalif söylemlerin tekrar büyük sokak gösterilerine dönüşme ihtimali var. Genç nüfusun Avrupaya göç ederek ülkenin yeni bir birikim kaybı riski ise artık kapıda. Seçim sonuçları ile ortaya çıkan gerginlik, iç siyasette derin kutuplaşmaların artmasına ve Batı ile ilişkilerde mesafenin açılmasına işaret ediyor. Muhalefetin protesto gösterilerine hazırlandığı yönündeki haberler ise Gürcistan’da yeni bir siyasi belirsizliğin ve kaosun habercisi olarak karşımıza çıkıyor.

Seçimlerde birinci çıkan “Gürcü Rüyası” partisi, Rusya ile ilişkileri önceleyen politikalarını sürdürmek istiyor. Buna karşılık Batı ile olan ilişkilerde kopmalar devam ediyor. Bu şekliyle Gürcistan’ın dış politikasında ciddi bir yön değişikliğini yansıtması, Avrupa Birliği ve ABD’nin bölgedeki etkisi zayıflayacak manasına geliyor. Bu durum, ülkenin gelecekteki siyasi ve ekonomik yönelimi üzerinde belirleyici bir etkiye sahip olacak. 

Gürcistan’ı 12 yıldır yöneten ve Rusya ile yakın ilişkiler geliştiren parti, Batı karşıtı politikaları nedeniyle eleştirilere maruz kaldı. Muhalefet partilerinden “Birlik – Ulusal Hareket” liderlerinden Tina Bokuçava, seçim sonuçlarını “manipüle edilmiş” olarak nitelendirerek, “Gürcü halkının zaferini çaldılar” açıklamasında bulundu ve partisi adına sonuçları tanımadıklarını açıkladı. Diğer muhalefet partileri seçim sonuçlarını tanımayarak parlamentoya girmeyi reddetti ve Cumhurbaşkanı Zurabishvili, halka protesto çağrısında bulundu.

AB, Gürcistan’ın katılım sürecini durdurdu

Seçimlerden bir hafta önce Avrupa Konseyi, Gürcistan hükümetinin Avrupa değerleri ve ilkelerine aykırı eylemlerinden dolayı, ülkenin Avrupa Birliği’ne katılım sürecinin fiilen durdurulduğunu açıkladı. Konsey, Gürcistan’ın Avrupa yolunda ilerlemesini sağlayacak demokratik, kapsayıcı ve sürdürülebilir reformlar yapması gerektiğini vurguladı. Mevcut hükümet politikalarının AB’ye geçiş sürecini baltaladığını belirtti. AB’nin diplomasiden sorumlu yetkilisi Josep Borrell, Gürcistan hükümetine mali desteğin durdurulduğunu, ancak demokratik reformların yapılması durumunda bu desteğin geri verilebileceğini ifade etti. Daha önce, Avrupa Parlamentosu, Gürcistan’da demokratik gerilemeye karşı yaptırım çağrısında bulunmuş ve AB fonlarının dondurulmasını önermişti.

Ayrıca geçtiğimiz günlerde Batılı ülkelerin eleştirdiği ve Gürcistan muhalefetinin "Kremlin tarzı" olarak adlandırdığı yabancı ajanlara ilişkin yasanın Gürcistan'da kabul edilmesinin ardından Tiflis'in Washington ile ilişkileri önemli ölçüde kötüleşti. Amerikan Başkanı Joe Biden yönetimi, yabancı ajanlara ilişkin yasanın kabul edilmesinde görev alan bazı Gürcistan parlamentosu üyelerine ve cumhuriyet yetkililerine vize kısıtlamaları getirdi. Bunun ABD yaptırımlarının yalnızca ilk aşaması olduğu belirtiliyor. Washington, Tiflis'in demokratik normları ihlal etmeye devam ettiği gerekçesiyle yaptırımları genişletmekle tehdit ediyor. Gürcü hükümet ise Washington'u ülkedeki iç siyasi durumu istikrarsızlaştırmaya çalışmakla suçluyor.

Rusya ile diplomatik ilişkiler tekrar kurulmaya çalışıyor

Gürcistan, Rusya'nın Güney Osetya ve Abhazya'yı bağımsız devletler olarak tanımasının ardından 2008 yılında Rusya ile diplomatik ilişkilerini kesmişti. Seçim tartışmaları sona erdikten sonra 2008 yılından bu yana dondurulan Gürcistan ile Rusya arasındaki diplomatik ilişkilerin yeniden kurulması gündemde. Gürcü televizyon kanalı Mtavari Arkhi’nin ismini açıklamadığı bazı kaynaklara dayandırdığı haberine göre, Rusya ve Gürcistan hükümetlerinin diplomatik ilişkileri yeniden tesis etmek için çalıştığı iddia edildi. Gürcistan'ın Moskova büyükelçiliğine atanacak diplomat seçimi için çalışmaların da halihazırda devam ettiği bildiriliyor.

İktidardaki Gürcü Rüyası partisi, 26 Ekim’deki parlamento seçimleri öncesinde dikkat çeken siyasi tartışmaların merkezinde yer alıyor. Partinin kurucusu ve Gürcistan’ın en etkili siyasi figürlerinden biri olan Bidzina Ivanishvili, seçimleri kazanmaları halinde 2008 yılında Güney Osetya ile yaşanan savaşta sorumluluğu olduğunu düşündüğü eski Cumhurbaşkanı Mikheil Saakashvili ve onun kurduğu Birleşik Ulusal Hareket partisinin adalete teslim edileceği sözünü verdi. Ayrıca Ivanishvili, Gürcistan’ın bu savaş nedeniyle Güney Osetya’dan özür dileme “gücünü bulacağını” belirtti. Ancak bu açıklama, ülkede protestolara yol açarak siyasi tansiyonu yükseltti.

Aynı günlerde Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’da BM Genel Kurulu sonrası düzenlediği basın toplantısında, Moskova’nın Gürcistan, Abhazya ve Güney Osetya arasındaki ilişkilerin normalleşmesi konusunda destek vermeye hazır olduğuna vurgu yaptı. “Tarihsel bir uzlaşma istiyoruz” diyen Lavrov, Gürcistan’ın, Abhazya ve Güney Osetya ile ilişkilerini onarma yönündeki bazı adımların önemli olduğunu söyledi. Gürcistan Başbakanı Irakli Kobakhidze de BM Genel Kurulu’ndaki konuşmasında, Gürcistan’ın Abhazya ve Güney Osetya ile yıkılan köprüleri yeniden inşa etmek istediğini belirtti. Kobakhidze, Gürcistan’ın bu iki bölgeyle ortak bir geleceğe dair umutlarını dile getirirken, ülkede bu konuda siyasi tartışmalar ve beklentiler de yoğunlaşıyor.

2008 Savaşı ve devam eden tartışmalar 

2008 yılında, Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından bağımsızlık ilan eden Abhazya ve Güney Osetya, Gürcistan ile olan gerilimde kilit noktalar haline geldi. 8 Ağustos 2008 gecesi, Gürcistan Güney Osetya’ya asker göndererek bölgenin başkenti Tskhinvali’yi bombaladı. Bu olayın ardından Rusya, “barışı güçlendirme” gerekçesiyle bir askeri operasyon başlattı ve savaş beş gün sürdü. Savaşın sonunda Rusya, Abhazya ve Güney Osetya’nın bağımsızlıklarını tanıyan ilk ülke oldu. Rusya, o tarihten itibaren bu iki bölgenin bağımsızlığını desteklerken, Nikaragua, Venezuela, Suriye ve Nauru da bu cumhuriyetleri tanıyan ülkeler arasında yer aldı. 

Güney Osetya, 2023'teki başkanlık seçimleri öncesinde Rusya'ya katılma konusunda referandum yapma kararı aldı. Ancak seçimleri kazanan Alan Gagloev, önce Rusya ile istişare etme kararı aldı ve referandum ertelendi. Rusya Dışişleri Bakanlığı BDT ülkeleri dördüncü dairesi müdürü Denis Goncharov, cumhuriyetin özel teklifler göndermesi halinde Rusya'nın bunları değerlendireceğini ifade etti. Ancak Gürcistan, haliyle bu bölgelerin bağımsızlıklarını tanımayı reddediyor ve topraklarının bir parçası olarak görüyor. Tiflis, bölgenin “işgal altında” olduğunu belirtirken, ülkenin toprak bütünlüğünü barışçıl yollarla yeniden tesis etmeyi hedefliyor.

Sonuç olarak iktidardaki Gürcü Rüyası partisinin kurucusu ve ülkenin en etkili siyasi figürlerinden biri olan Bidzina Ivanishvili’nin açıklamaları, Gürcistan’daki siyasi manzarayı daha da karmaşık hale getirdi. 2008 savaşının sorumluluğu konusunda yapılan tartışmalar, seçim kampanyalarının merkezinde yer alırken, Birleşik Ulusal Hareketi’nin geleceği ve eski cumhurbaşkanı Saakashvili’nin olası yargılanması ülkedeki siyasi gerginlikleri artırdı. Seçim sonuçlarına muhalefetin Rusya müdahalesi söylemi ve iktidar partisinin bunu reddetmesi gibi etkenler halkı kitlesel olarak ikiye bölmüş vaziyette. Gürcistan sokaklarında yeni protestoların başlaması ve süreli kaosların yaşanması an meselesi.

04 Kasım 2024 10:59
DİĞER HABERLER