Güzel söz ağacının tohumu gibi

Samanyoluhaber.com yazarlarından Safvet Senih yeni köşe yazısını "Güzel söz ağacının tohumu gibi" başlığıyla okurları için kaleme aldı.
         Vanlı Molla Hamid Ağabey, Üstad Bediüzzaman Hazretlerinin otuzüçer defa her namazdan sonra Sübhanallah, Elhamdülillah, Allahü Ekber ve Lâ ilahe illallah mübarek kelimelerini söylediğini ve her birisini de top güllesi gibi telaffuz  ettiğini, aslında bunların NAMAZIN TOHUM  VE  ÇEKİRDEKLERİ olduğunu söylediğini hatıralarında anlatıyor…

         Peygamber Efendimiz (S.A.S.)  buyuruyor ki, “Kim her namazın peşinden 33 kere Sübhanallah , 33 kere Elhamdülillah, 33 kere  Allahü Ekber dedikten sonra yüzüncüde Lâ ilahe illallahü vahdehu Lâ şerike leh, lehül-mülkü ve lehü’l-hamdü ve hüve alâ külli şeyin kadir, derse, günahları denizlerin köpükleri kadar da olsa affeder.” (Müslim, Ezkâr)

         Peygamber Efendimiz (S.A.S.) buyurdular ki: “Mirac sırasında İbrahim (Aleyhisselam) ile karşılaştım. Bana, ‘Ey Muhammed! Ümmetine benden selam söyle ve haber ver ki, Cennetin toprağı temiz, suyu tatlıdır. Burası (suyu tutacak şekilde) düz ve boştur. Oraya atılacak tohum da Sübhanallah, velhamdülillahi ve lâ ilâhe illallahu vallahü ekber cümlesidir.” (Tirmizi, Davud)

         Kur’an-ı Kerim’de, Kur’an-ı Kerim’in canlı tefsirleri olan Sahabeler, birer Tohum ve Çekirdek gibi gösterilmiştir: “Onların İNCİL’deki vasıfları şöyledir: Onlar, filizini çıkarmış, sonra gitgide kuvvet bulmuş, kalınlaşmış ve gövdesi üzerinde yükselmiş bir ekine benzer ki, ekincilerin hoşuna gider (hayret ve hayranlık duyarlar). Allah'ın  onları böylece çoğaltıp kuvvetlendirmesi, kâfirleri gayz içine bırakıp öfkeye boğmak içindir.” (Fetih Suresi, 29)

         M. Fethullah Gülen Hocaefendi de Hizmet erleri  adanmış ruhları birer tohuma benzetip “TOHUMUN  SIRRINI  TOPRAK  ÇÖZER… Birer tohum gibi cihanın bütün beldelerine dağılıp Hizmet edin” tavsiyesinde bulunuyor.

         Hz. İsa Aleyhisselam dedi ki: “Çiftçinin biri TOHUM ekmeye çıkmış. Ektiği tohumlardan kimi yol kenarına düşmüş, ayakaltında çiğnenip gökteki kuşlara yem olmuş. Kimi kayalık yerlere düşmüş, filizlenince susuzluktan kuruyup gitmiş. Kimi dikenler arasına düşmüş. Filizlerle birlikte büyüyen DİKENLER filizleri boğmuş. Kimi ise iyi toprağa düşmüş, büyüyünce YÜZ  KAT  ÜRÜN vermiş.”

         “Bu misalin anlamı şudur: Tohum Allah’ın Kelamıdır. Yol kenarındakiler, sözü işiten kişilerdir. Ama sonra İBLİS gelir, inanıp kurtulmasınlar diye sözü yüreklerinden alır götürür. Kayalık yere düşenler, işittikleri sözü sevinçle kabul eden ama kök salamadıkları için ancak bir süre inanan kişilerdir. Böyleleri sınandıkları zaman imandan dönerler. Dikenler arasına düşenler, sözü işiten ama zamanla hayatın kaygıları, zenginlikleri ve zevkleri içinde boğulan, dolayısıyla olgun ürün veremeyenlerdir. İyi toprağa düşenler ise, sözü işitince onu iyi ve sağlam bir yürekte saklayanlardır. Bunlar sabırla dayanarak ürün verirler.”  (Luka İncili, 8: 10-65)

         İnşaallah bizler kelime-i tayyibe olmak için yolunda gayret edip yaşatma duygusuyla dopdolu olarak Hizmet edelim…

         Gıdaları Kur’an ve Sünnet olanlar… Allah dostlarının sözleriyle beslenenler… Yolları sırat-ı müstekîm olanlar… Hizmet bünyeleri, Allah’ın kelamı ve Hz. Peygamberin (S.A.S.)  sünnetleriyle kurulanlar yani, temeli ve karkası Kitap ve Sünnet  üzere bina ve inşa edilen Hizmet bünyesinin mensupları, kıyamete ayarlı hizmet yolculuklarında inşaallah bütün insanlarla birlikte sulh-u umumiyi gerçekleştirme bahtiyarlığına ereceklerdir. Geçici fırtınalar onları durduramaz, iftiralar alçak tuzaklar onları sindiremez. Çünkü her hâlükârda kader onların yollarına su serpmekte, İlahî inayet onları hep desteklemektedir
09 Ekim 2025 10:47
DİĞER HABERLER