Hamas 7 Ekim’de “Aksa Tufanı” adıyla İsrail’e bir saldırı başlatmış, İsrail karşılık vermişti. Savaşta Filistin’de 10 binin, İsrail’de 1500’ün üzerinde sivil hayatını kaybetti.
Habertürk editörü Saime Toktaş, dün İsrail’den katıldığı canlı yayında Hamas’ın 7 Ekim saldırılarına ‘terörist bir eylem’ demişti.
Toktaş, dünkü yayında şunları söylemişti: “Bir savaş var. Tam bir ayı tamamladı. Bir örgütün bir ülkeye saldırması sonucu, terörist bir eylemdi 7 Ekim’de yaşanan… Siviller öldürüldü, katledildi. Ardından bunun karşılığı verilmek istendi o ülke tarafından ama siviller hedef alınarak verildi yani burada insanımız öldü diyerek bu sefer karşılığında binlerce insan öldürüldü. Ne kadar haklı olabilir böyle bir savaş, ne kadar orantılı bir savaş bu tartışmalı.”
Çoğunluğu iktidara yakın gruplarsa Toktaş’ın açıklamalarına tepki gösterdi. Tepkiler üzerine Habertürk, Toktaş’ı sahadan çekti.
Habertürk Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Yeşilkaya konuyla ilgili şunları söyledi: “Habertürk olarak İsrail’in Gazze’ye saldırılarında tavrımız ve editöryal politikamız çok nettir. Gazze’ye yönelik insanlık dışı katliamları sürecin ilk günlerinden itibaren kamuoyuna aktarırken kullandığımız dil konusunda da büyük bir hassasiyet gösterdik. Göstermeye de devam edeceğiz. Bu bağlamda muhabirimizin sarf ettiği cümleleri kabul edilemez buluyor ve kendisini derhal sahadan çekiyoruz.”
Toktaş da Twitter’dan yaptığı açıklamayla özür diledi: “Herkese hemen bir durumu düzeltmek isterim. En başından beri İsrail’in sivil saldırılarına karşı net duruşumu ve katliâm yaptığını, insan hakları hukukunu ve savaş hukukunu çiğnediğini söyledim. Söylemeye devam ediyorum. Yayında savaşın başlama sürecini hatırlatırken yanlış anlaşılmaya dönük bir anlam çıkmış. Ancak konuşmanın bütününe bakınca niyetimin ne olduğunu daha iyi anlarsınız. Diğer yayınlarımda da ısrarla Filistin halkının yanında durdum, benim için aksi mümkün değil zaten. Şimdi bu açıklamayı yapmak zorunda kalmak çok üzücü. Çünkü ben o saldırdığınız kişi değilim. Günlerdir İsrail’den yayın yapıyoruz. Kendimizi ve dilimizi korumaya çalışmamıza karşın bu aynı zamanda bir enformasyon savaşı ve mutlaka etki altında kalabiliyoruz. Son birkaç gündür güvenlik noktasında bazı ciddi sıkıntılar yaşadık. Bunun da beraberinde getirdiği stres ve zihin dağınıklığı sebebiyle sehven asla kurmayacağım ve bugüne kadar da kurmadığım bir cümle çıktı ağzımdan. Yayın stresiyle sonrasında cümlemi toparlayamadım. Öncelikle Gazze’deki bu insanlık dışı katliamı günlerdir takip eden bir insan olarak çok üzgünüm. Asla kurmayacağım bir cümlenin zihin dağınıklığıyla ekrana taşınmasından dolayı da kamuoyundan tüm samimiyetimle özür diliyorum.”