HACETTEPE KALSIN SİZ DÜŞÜN

HACETTEPE KALSIN SİZ DÜŞÜN
Galatasaray, ligde kalma şansı oldukça az olan Hacettepe karşısında aldığı yenilgi sonrası, ?Düşmesi gereken takım G.Saray? yorumları yapan spor yazarlarını hayal kırıklığına uğrattı.

ASLAN, HACETTEPE'DE YOĞUN BAKIMDA - KARELER İÇİN TIKLAYIN

İşte spor yazarlarının yorumları : Levent Tüzemen (Sabah): Topyekün İflas Hacettepe'nin hocası Ergün Pembe'nin sözüdür: "Yıldızlarla maç kazanırsınız. Takım olursanız şampiyonluğu kazanırsınız." Galatasaray sezon başından bu yana takım olamadığı için bu durumlara düştü.. Yönetimi takım olamayan bir kulübün takım olma şansı var mı ? Başta Başkan Adnan Polat olmak üzere tüm yönetim sezon boyunca başarısızlığa çanak tuttu.. Galatasaraylı futbolcular iyi çalışmadı, yönetim gördü görmemezlikten geldi. Futbolcu-hoca, futbolcu-futbolcu kavga etti, yönetim yaşanan krizleri çözmek yerine seyirci kaldı. Hatalar saman çöpleri gibi suyun üzerinde yüzüyordu ama Galatasaray yönetimi görmek istemedi. Büyük paralarla kurulan önce Sampiyonlar Ligi'ni, sonra Türkiye Kupası'nı ardından Kadıköy'de UEFA finali hayaliyle taraftarını umutlandıran ancak köprüden aşağıya düşen "Los Galacticos" yani yıldızlar topluluğu (!) Galatasaray sonunda ligdeki iflas bayrağını Ankara'da çekti.. Ve Avrupa Kupaları'na katılamama tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. Turgay Şeren (Akşam): Hangisi Küme Düşmeli! Dün akşam Galatasaraylılar ne bekliyorlardı anlayamadım! Anlamak zor. Galatasaray çökmüş. Teknik adamları çökmüş, başkanı Adnan Polat ve yönetimi birbirinin maskesini takmaya uğraşıyor. Ama ortada Galatasaray yok olmuş gitmiş kimin umurunda. Hacettepe ligden düşmenin yüzde 99 adayı değil mi! Süper genç bir kalecileri var Ercüment. Bugün iyi, ama yarın çok daha iyi olacak bundan eminim. Hacettepe defansında Kulusic, müthiş oynadı. Hepimizin yakından tanıdığı Tolga da öyle. Zoko, ilk golü atan Patiyo bunları nerden bulmuş, almış da Hacettepe de Galatasaray bulamıyor. Sağ bek Orhan'ı da kutlamak lazım. Açıkçası Hacettepe'de futbolcu ayıramıyorum. İlk 11'e sonradan girenleri. Ergün Penbe alınlarından öpmeli hepsini. İkinci golün yapılışını hatırlayın. İbrahim Şahin havada, Galatasaray'ın defans oyuncusu onu seyrediyor tabii De Sanctis de. Galatasaray'da Semih için çok iyi olacak deniyor. Galatasaray'da oynaması çok zor. Barış dün iyi mücadele etti ama bir yere kadar. Zavallı Lincoln sola bakıyor, sağa atayım diyor ama artık onun o numarasını kimse yemiyor. Galatasaray'da Baros gol kralı değil mi! Dün ne yaptı Baros. Hemen yarın toplanıp ülkesine dönmeli. Sarı-Kırmızılıların ondan alacağı hiçbir şey yok. Galatasaray'ın orta sahası bomboş. Orada oynayan Mehmet Topal, son dakikalara kadar Kewell, Lincoln ve diğerleri dolaşmayı, rakibe pres yapmaya tercih ettiler. Dünkü takımda maç sonrası hiçbir futbolcu sokağa çıkmamalı, utanmalılar. Küme düşmüş bir takım yüreğini ortaya koyuyor ve süper oynuyor. Ama şampiyon olacağım diye bağıran Adnan Polat'ın takımı hiçbir şey yapmıyor. Yazıklar olsun. Osman Tanburacı (Yeni Şafak): Hacettepe Kalsın Siz Düşün! Üzgünüm! Bu Hacettepe nasıl küme düşer. Hayretler içindeyim; Bu Galatasaray ne hallere düşmüş... Aslında iki takım da elek duvarda oynuyor! Biri düşmüş, öteki hala çaptan düştüğünün farkında değil! Bülent Korkmaz bütün bildiklerini(!) denedi... Hasan Şaş'ı bile oyuna soktu. Hikaye!... İlk 11 doğruydu, Yaser ve Semih iyi oynadılar. Onlara güvenmek de gelecek için iyi... Yaser çok çalıştı forvete hareket getirdi ama goller de kaçırdı. Sen adamı altı ay kızağa çekersen gel oyna dediğinde işte bu kadar oynar. Bülent Korkmaz'ın değişiklikleri iş olsun kabilindendi. Ne yaptıysa tutmadı. Ayhan'ın yokluğu gönül yarası gibi hissedildi. Barış'ın tek başına orta alan cengaverliği de yetmedi. Barış sahada ayak basmadık yer bırakmadı, fevkaladeydi ama bir kişi yetmiyor ki... Ötekiler gol öğütme makinesi oldular... Volkan da ağzı açık ayran budalası, girdiği ilk dakika adamını kaçırdı golü yedirdi... Galatasaray'ın en yaşlı ve en başarılı oyuncusu Emre Aşık'ın maça kaptan çıkması anlamlıydı. Yineliyorum Galatasaray Emre'ye başarı primi versin. Hep ceza hep ceza olmuyor. Lincoln'e disiplinsiz diye ceza kesenler Emre Aşık'a 20 bin euro bir de 'Otuz beş yaş' Cahit Sıtkı ödülü vermeli... Emre Olmasa Galatasaray beş yerdi. Bülent Korkmaz da sadece 'unutulmaz Kaptan' olarak hafızalarda kalacak. Hoca olabilmesi için daha 39 fırın ekmek yemesi lazım! İlk fırın Galatasaray oldu; kendi de yandı Galatasaray'ı da yaktı! Hakan Ünsal (Star): UEFA da Gidiyor Galatasaray, ilk yarıda Hacettepe'nin üstüne derli-toplu bir organizasyonla gidemedi. Bunun bir kaç sebebi var ama en önemlileri, topu ayağına aldığında rakip yarı alanda mutlak etkili olan Arda ile defanstan topları alıp öne iyi servis ve pas alışverişi yapan Ayhan'ın yokluğuydu. Zaten Galatasaray'ın ilk yarıdaki organize diyebileceğimiz tek atağının başrol oyuncusunun Hakan olması bunu net şekilde ortaya koydu. Galatasaray'da iki maçtır dikkatimi çeken şeyler var. Bülent hoca geldiğinden beri Galatasaray az yiyen ama az, hatta bazen hiç atamayan bir ekip olmuştu. Ankara ve Hacettepe maçlarına iki forvet ile Lincoln'ü oynatarak daha rahat pozisyon üreten bir takım oldu. Son iki maçta girilen net pozisyon sayısı; Bülent hocanın geldiği noktadan bu haftaya kadar en verimli haftalardı. Enteresan olan, tek pozisyona girip bunları golle sonuçlandıran Baros, şimdi fazla pozisyona girmekten gol atamıyor! 60 dakika boyunca temposu ve mücadelesi tatmin etmeyen maç Galatasaray'ın yediği golden sonra heyecan kazandı. Ergün Penbe'nin takımı elindeki, tek silahı disiplinli mücadeleyi sahaya koyması; maçı kazanmasına yetti. Ercüment, yaptığı kurtarışlarla maçı tek başına kazandı! Geçen hafta şampiyonluğa havlu atan Galatasaray, bu yenilgiden sonra da UEFA'ya gitme şansını zora soktu. Ahmet Çakır (Zaman): Sözün Bittiği Yerdeki Cenazeler! Nasıl bir maç olabileceğini tahmin etmek zor değildi aslında. Hedefini ve havasını kaybeden öteki takımlar gibi Galatasaray'ın da taraftarını 90 dakikalık bir işkenceye davet ettiği baştan biliniyordu. Bu işkenceye tanıklık etmemek için maça gitmeyip televizyondan izledim. Şunu içtenlikle söyleyebilirim ki Galatasaray'ın son yıllardaki en utandırıcı maçlarından birine TV'den tanıklık etmek de aynı derecede azap vericiydi. Helal olsun o taraftara ki bu sezon dünya gözüyle Ankara'da son kez izleyeceği takımına düpedüz şampiyon muamelesi yapıyordu. Sarı Kırmızılı takımda oynamaya çalışan tek adam Barış Özbek'ti. Savunmada o, ortaalanda o, göl bölgesinde... Böyle laflar etmekten hoşlanmam ama arkadaşlarının ona bakıp utanmaları gereken bir durum vardı ortada. Oynuyormuş gibi yaparak da kazanabilecekleri kanısındaydılar. Öyle ya, kağıt üzerindeki değerleri belki de rakibin 10 katıydı. O nedenle top gidip kendikendine rakip kaleye girerdi. Hele o Baros'un bugüne kadarki 19 golü nasıl attığını sorduracak beceriksizliği! Haftalar önce küme düşmüş rakip takım gole kendilerinden çok daha yakındı. Kılpayı dışarı giden toplar, De Sanctis'in elinden kaçırdığı topun ağlara gitmek yerine direğe takılması gibi soğuk terler döktüren durumlar bile kimsenin uyanmasını sağlayamadı. Çünkü dükkanı çoktan kapatmışlardı ve 'Çabalama kaptan, ben gidemem!' boyutuna geçmişlerdi... Hacettepe'nin genç kalecisi Ercüment'in maçın yıldızı olduğunu söylemiş olalım. Çoktan düştükleri halde bu onurlu mücadeleleri için de onları kutlamayı unutmadan... Cüneyt Tanman (Takvim): Kepenk Kapandı BİR tarafta ligde şampiyonluk şansı kalmayan Galatasaray, diğer tarafta ise kümede kalma ihtimali tükenen Hacettepe'nin oynadığı bir prestij karşılaşması izledik. Açıkçası Hacettepe, çok daha iyi olan, daha kolektif oynayan taraftı ve kazanmayı fazlasıyla hak etti. Geçen haftadan sonra Galatasaray'ı da yenerek kaybettiği prestjini onurlu mücadelesiyle yeniden kazandı. Bunda Ergün Penbe'nin önemli bir rolü var. Özellikle genç kaleci Ercüment'e forma vermesi Türk futboluna pırıl pırıl bir kaleci kazandırdığı gibi dünkü maçı da Hacettepe'ye kazandırmasında büyük katkı sağladı. Bülent Korkmaz'ın 57. dakikada Yaser'i çıkartıp Kewell'ı ileri alması, Hakan Balta'yı ise orta sahaya çekmesi eğer oyunun başlarında olsa doğru bir tercih olabilirdi. Ama o dakikalarda Kewell yeterince yorulmuştu. Volkan da ısınmadan girdiği oyunda bir kademe hatasıyla Galatasaray'ın yediği ilk golde büyük bir hata yaptı. Kısaca dün akşam maçı ve konuşulmayı daha çok hak eden taraf Hacettepe oldu. Hak ettiği bir galibiyet aldı. Ve amacı kalmasa da meslek ahlakı gereği sahada profesyonelliğin, takım olmanın tüm gereklerini yaptılar. Bravo Hacettepe, bravo Ergün Penbe. Hacettepe'ye gider ayak toka. Ya size ne demeli? Üzerinizdeki formanın ne olduğunu bilmeyen gençler. Yalnız şu var; eskiden yenildiğinizde taraftar üzülürdü, artık hiç umurlarında değil. Bu ayıp da size yeter...
02 Mayıs 2009 15:46
DİĞER HABERLER