''Bu kadar fiyaskoya rağmen hala ekonominin akıbetinin ne olacağını merak eden kaldıysa tekrar edeyim: Koskoca hükümetin oradan burdan para dilenmesi ahval-i umuminin ne kadar perişan hale geldiğini göstermiyor mu?''
Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’in ‘yastık altındaki 2 bin 200 ton altını getirin bize teslim edin, ekonomiye destek olun’ minvalindeki davetine icabet edenler oldu.
Altın tahvili almak için ilk gün 15 milyon TL talep geldi. Devede kulak bile sayılmaz.
Yastık altında muhafaza edilen 100 milyar dolardan fazla kıymeti haiz altından sadece bu kadarı destek kuvveti olarak bozduruldu.
Hükûmetin vatandaş nezdindeki itibarını teraziye vurmak açısından şayan-ı dikkat bir netice. Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) seçmeni bile itibar etmemiş davete anlaşılan.
Fiyasko ya da hayal kırıklığı... Nasıl tarif edilirse edilsin AKP için her manada deniz tükeniyor.
HORMONLU EKONOMİ İLE BİR YERE KADAR
Düne kadar yaptığı her çağrıya fazlasıyla destek bulan bir iktidar partisinin halk nezdinde itibarı günden güne eriyor.
Vatan-millet hamaseti ekseninde şişirilmiş siyasi nutuklara rağmen artık Türkiye’nin idare edilemediğini, ekonominin içinin boşaldığını esefle müşahade edenler AKP’den uzaklaşıyor.
Dolayısıyla ‘altınlarınızı getirin’ davetinin makes bulmaması hiç şaşırtıcı değil. Kasayı sıfırlamış bir hükümete 15 milyon TL çok bile.
Vatandaş kıt kanaat geçinerek yastık altına koyduğu altınlarını elde avuçta kalanları talan etmekte mahir bir iktidara niye itimat etsin ki!
SARAY’DA YAŞAMANIN BEDELİ NE İMİŞ?
Altın tahvilinde elde edilen 15 milyon liralık hasılatın iktidarın müteselli olabileceği tarafı da var.
En azından bin küsur odalı Saray’ın bir günlük masrafı çıktı. Bir-iki kampanya daha tertip ederlerse belki bir ayın harcırahını temin edebilirler.
İlk teşebbüste hayal kırıklığı yaşamış olmaları müteakip kampanyaların daha coşkulu geçmeyeceği manasına gelmez. Yastık altında 100 milyar dolar var nasıl olsa.
Hazine batmış, borçlar almış başını gitmiş.
Enflasyonda işsizliğe hemen her kalemde kriz zilleri çalıyormuş.
Vatandaş eskisi kadar itaatkar değilmiş.
Altınları bozdurmaktan imtina ediyormuş.
Bütün bunlarla boğuşurken bir de isyankâr başkanlar meselesi patlak vermiş. İstifası talep edilen belediye reisleri bile ‘intifada’ hayalleri kuruyormuş.
Moral bozmaya, enseyi karartmaya lüzum yok.
VATANDAŞTAN PARA DİLENİYORLAR
Hadd-i zatında ‘itibardan tasarruf olmaz’ diyenler için bütün bunlar zerre kadar kıymet ifade etmiyor.
Kısa günün kârı 15 milyon TL’yi güle güle harcasınlar. Altın tahviline verilen destek bu kadar olabildi.
Bu kadar fiyaskoya rağmen hala ekonominin akıbetinin ne olacağını merak eden kaldıysa tekrar edeyim: Koskoca hükümetin oradan burdan para dilenmesi ahval-i umuminin ne kadar perişan hale geldiğini göstermiyor mu?
Dolar 3,62 TL’yi geçti. Dolar ve Euro ne olacak? diyenlere de son üç seneyi ve bedava çorbacıları hatırlatıp makaleyi hitama erdirdim...
TARIK ZİYA