HAGİ DE ALEX DE...

HAGİ DE ALEX DE...
Spordabugun.com'un özel röportajları devam ediyor.
Florya'da ziyaret ettiğimiz Galatasaray'ın efsane kalecisi Claudio Taffarel, Spordabugun.com'a özel açıklamalar yaptı. Galatasaray'ın dünya futbol arenasında fırtına gibi estiği yıllarda, UEFA ve Süper Kupa'yı kazanıp Avrupa'nın zirvesine çıktığı dönemlerde kale ona emanetti. Efsane kadronun birçok zaferinde başrol oynamıştı Tafferel.Yaptığı harika kurtarışlarla,beyefendi kişiliğiyle de Galatasaray camiasında hiç unutulmadı.O da hem Galatasaray'ı hem İstanbul'u hiç unutmadı. Hasret gidermek üzere İstanbul'a geldi.Tafferel ile eski takım arkadaşları Bülent Korkmaz, Hakan Ünsal ve birlikte geldiği Capone ile Florya'da yedikleri yemek sonrası görüştük ve sorularımızı yönelttik. Öncelikle Ülkemize İstanbul'a hoşgeldin.Tekrar Türkiye'de Florya da olmak nasıl? sana neler hissettiriyor? Hoşbulduk teşekkür ederim.Burada olmak çok güzel, bu Ülkeyi çok seviyorum ve burda olmak arkadaşlarımla tekrar görüşmek eski günlerden konuşmak beni çok mutlu ediyor. Eski takım arkadaşın ve birlikte çalıştığın Hagi tekrar Galatasaray'ın teknik direktörü oldu bunu nasıl değerlendiriyorsun? Hagi'nin G.Saray'ın başına geçtiğini öğrendiğimde inanın çok da mutlu oldum. Futbolculuk kariyeri çok parlak olan Hagi'nin teknik adam olarak da artık yükseleceğine çok inanıyorum. Hem G.Saray ortamını hem de kendisinden beklentileri çok iyi biliyor.Eminim çok da başarılı olacak. 2004-2005'te Hagi'nin yardımcısıydın birlikte çalıştınız. Yeni bir teklif aldın mı? Öncelikle şunu söyleyim bu ziyaretimin işle hiç ilgisi yok,bu yüzden kimse üzerinde baskı hissetmesin.Geliş amacım sadece hasret gidermek.Hagi o zaman yanında her konuda güvenebileceği birinin olmasını istiyordu. Bu yüzden Brezilya'dan beni çağırdı. Ben de seve seve geldim. G.Saray'da şu anda çok iyi kaleci antrenörü var. Bu yüzden bana fazla ihtiyaçları yok. Türkiye'de en çok tarışılan konulardan biri de Hagi mi? Alex mi daha iyi? Hagi ile birikte oynadın, Alex'de çok yakından tanıdığın, görüştüğün bir oyuncu.Sen bu konuda ne düşünüyorsun? Öncelikle ikisi ayrı dönemlerin futbolcuları ve ayrı özelliklere sahip oyuncular.Ben böyle bir kıyaslama yapmam.Hagi'nin Galatasaray'da yaptıkları ortada Alex'in Fenerbahçe'de yaptıklırı ortada.Kesin olan şu ikisi de çok özel oyuncular. UEFA Kupası'nı kazanan kadroda vardın.Türkiye'de bazı kimseler bu başarıya tesadüf dediler.Sence bu başarı tesadüf müydü? Kesinlikle tesadüf değildi. O başarıyı getiren çok önemli birkaç neden vardı. Birincisi belki de en önemlisi yerli ve yabancı oyuncuların saha içinden çok saha dışındaki dostluklarıydı. O takımdan hangi futbolcuya sorsanız işin sırrı olarak mutlaka takım içindeki birlik ve beraberliği göstereceklerdir. Tabii ki oyuncu kalitesi, oynanan futbol gibi daha çok neden vardı. Ancak bunlar tek başına büyük bir başarı kazanmaya yetmiyor. Türk futbolseverlerin özellikle de Galatasaray taraftarının unutamadığı UEFA finalinde kikurtarışın. Henry'nin o kafa vuruşunu nasıl çıkardın? O kurtarış belki de hayatımın en önemli ve en güzel kurtarışıydı. Dünya Kupası'nda da penaltılar kurtardım ama estetik değildi. UEFA Kupası finalindeki o kurtarış benim için en önemli kurtarıştı. Henry'nin kafa ile topu oraya vuracağını tahmin ettim. O vuruşu önceden hissettiğim için de o köşeye uzandım. Eğer ters tarafa vursaydı o zaman da belim kırılırdı herhalde. Son dönemde G.Saray'a transfer olan Brezilyalılar neden başarısız oluyor.Sen bunun sebebini neye bağlıyorsun? Felipe, Conceiçao, Lincoln, Jo, Elano... Bu oyuncular içinde Lincoln'ü yakından tanıyorum. Hatta transferinde İstanbul'a gelmiştim. Lincoln, Türkiye'de inanılmaz bir baskı hissediyordu. Yabancı bir oyuncu olarak geliyorsunuz ve astronomik paralar kazanıyorsunuz. Tabii bu durumda beklentilerin yüksek olması doğal oluyor. Futbolcu olarak elinizden geldiğince bu beklentilere cevap vermek zorundasınız. Ben bu sorunu iyi bir arkadaş ortamı kurarak ve ailemle birlikte yaşayarak çözdüm. Peki Elano Galatasaray'da beklentilere cevap verebilecek mi? Ben Elano'da da şunu görüyorum. Türkçeyi henüz konuşamıyor ve Türk arkadaşlarıyla irtibatı biraz zayıf. Kendisine bir an önce arkadaşlık ortamı oluşturmasını tavsiye ettim. Ben Dünya Kupası sırasında Elano ile birlikteydim. Kendisi İstanbul'da olmaktan ve G.Saray'da futbol oynamaktan memnundu. Bazı oyuncular var ki hemen adapte oluyor, bazılarının uyum süreci uzuyor. Elano'nun burada çok başarılı olacağına inanıyorum. Sürekli oynamayınca her oyuncu problem yaşar. Bunu zamanla aşacağına inanıyorum. Son olarak Türk futbolseverlere ve Galatasaray taraftarına Türkçe söylemek istediklerin var mı? Tekrar burda olmak harika.Herşey çok iyi çok güzel.Galatasaray taraftarını çok seviyorum. Doğukan Nafis YÜCEL / Fatih KARADERELİ / SPORDABUGUN.COM
08 Kasım 2010 01:56
DİĞER HABERLER