Afyonkarahisar Hak ve Özgürlük Platformu, TBMM Genel Kurulu'nda görüşülen ve kamuoyunda Torba Yasa olarak bilinen yasa tasarısındaki öğrenci affı, kamu borçlarının yapılandırılması gibi olumlu düzenlemelerin yanında olduklarını açıkladı.
Hak ve Özgürlük Platformu, 24. basın açıklamasını PTT binası önünde yaptı. Burada basın açıklamasını okuyan platform sözcüsü Fatma Durgu, Torba Yasa tasarısındaki her türlü olumlu düzenlemenin yanında olduklarını ancak, emekçilerin hak gaspına yol açacak her türlü düzenlemenin de karşısında olduklarını söyledi. Durgu, torbadaki bu zehirli maddelerinde ayıklanmasını talep ettiklerini ifade etti.
Durgu, yoksa uluslararası sömürü odaklarını güldürmekten başka bir işe yaramayacak bu torba tasarısının ileride bir utanç yasası olarak mevzuatta ve çalışma hayatında yer alacağını kaydetti.
Durgu, 2010 Akademik Personel ve Lisansüstü Eğitim Giriş Sınavı (ALES) sonbahar dönemi kılavuzunda sınavı girecek adayların başı açık olma zorunluluğunu ortadan kaldıran düzenlemeye karşı Eğitim-İş'in Danıştay'a açtığı davanın, 8. Daire'nin yürütmeyi durdurmasıyla sonuçlandığını bildirdi.
Durgu, Danıştay karar gerekçesinde 'laiklik elden gidiyor' gibi artık inandırıcılığı kalmamış bir iddia yerine bu kez herkesi şaşırtan bir gerekçe uydurduğunu söyledi. Durgu, Danıştay'ın, sınava başı açık gerilmesinin '…erkek, kadın adayların fiziksel olarak teşhislerinde güçlük oluşacağı ve sınav güvenliği açısından olumsuz sonuçlar doğurabileceği' gerekçesiyle özgürlük karşıtı bir karara daha imza attığını belirtti.
Durgu, sadece Müslüman toplumlarda değil, yeryüzünün bütün kültürlerinde dine, iklime veya belirli durumlara bağıl olarak kadınların başlarını örttüğünü ve yüzün açık olmasını kimlik tespiti yeterli görürlerken başörtüsü Danıştay'a göre insanların birbirini tanımasını engelleyen ve dolayısıyla toplumların güvenliğini tehdit eden bir şey olarak ortaya konduğunu söyledi.
Durgu şöyle devam etti: "Eğer bu şaka (!) bir an önce iptal edilmez ve bir yüksek mahkemenin içtihadı olarak kalmaya devam ederse, yarın başörtülü pasaport ve ehliyet alınamayacak. Her türlü resmi işlemler yapılamayacak, en meşru ve en tembel ihtiyaç olan güvenlik ve teşhis zorunluluğu nedeniyle başörtülü sokağa çıkmak dahi yasaklanacak demektir. Bu 'ileri zekâ' uygulamasını, en son Tunus'ta Zeynel Abidin denemiştir. Bu zihniyetin akıbeti de herkesçe bilinmektedir."
Basın açıklamasının ardından platform üyeleri olaysız bir şekilde dağıldı.