Hakimler ve Savcılar Kanunu'nun 13. maddesinin birinci fıkrasında değişiklik yapıldı. Yargıç adayları, sınav ve mülakatı geçtikten sonra meslek öncesi eğitimini tamamlıyordu. Ardından yazılı sınav sonrasında atamaları yapılıyordu. Kanundaki ‘yazılı sınav' ibaresi, ‘yazılı ve sözlü sınav neticesinde' şeklinde değiştirildi. HSYK'nın yeniden dizayn edilmesi sonrasında yargıda huzursuzluk baş gösterdi. Hakim ve savcıların birbirlerine, ‘meslektaş' yerine ‘Bu hangi yapının elemanı' şeklinde baktığı ortaya çıktı. 

MHP Muğla Milletvekili Mehmet Erdoğan, Adalet Bakanlığının hâkim ve savcı adayını yazılı ve sözlü sınav sonrası aldığını hatırlattı. Erdoğan, “Yazılıda ve mülakatta gözümüzden kaçan var mı diye 2 yıllık eğitim sonunda yeniden kontrol yapmanın, ‘bize tabi olmayanları meslekten uzaklaştırmanın' formülünün yazıldığı maddeyle karşı karşıyayız. Bu, yargı bağımsızlığı, demokrasi, insan hakkı, adalet, hukuk kelimelerinin bir arada buluşacağı bir madde değil” dedi. 

Yargının kurcalandığını ifade eden MHP Milletvekili Mehmet Erdoğan, HSYK'nın yapısı ve yargı bağımsızlığı ilgili şu anda görev yapan binlerce hâkim, savcının feryadı olduğunu dile getirdi. 

Kendisinin 25 yıl memurluk yaptığını hatırlatan Erdoğan, “Arkadaşlar, diyorlar ki: ‘Biz eskiden mesaiye giderken yanımızdaki, servisteki, yan odadaki arkadaşımıza meslektaşımız diye bakardık. Hukukla, dünyadaki gelişmelerle ilgili onlarla istişarede bulunurduk ama HSYK'nın bu yeni yapısııyfı dolayı servise beraber bindiğimiz arkadaşlarımıza, lojmandaki komşumuza, mesai arkadaşımıza ‘Bu hangi yapının elemanı' diye bakmaya başladık. 

Bu da adalete sürekli zarar veriyor.' Bu yanlış işlerden dönülmez, yargı bağımsızlığına kavuşmazsa demokrasi ayakta tutulamaz. Yargının içinden gelen feryada kulakların açılması gerkiyor” ifadelerini kullandı.   

CHP Genel Başkan Yardımcısı Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, bu değişiklikleri yapanların geçmişte işledikleri suçlardan yargının karşısına çıkmaktan korktuklarına dikkat çekti. 

Bu nedenle işgal ordusu gibi girip yargıyı darmadağın etmek istediklerini belirten Ağbaba, “Bunu yapanlar geçmişe baktığımızda siyah dediklerine beyaz diyorlar, beyaz dediklerine siyah diyorlar ve bunları yaparken de hiç yüzleri kızarmıyor, en ufak bir pişmanlık duymuyorlar. Bu grup bir gün cemaatle bir gün liberallerle bir Millî Görüşçülerle iş tutuyorlar, iş birliği yapıyorlar, hangisi, hangi gün işine gelirse onu kullanıyorlar” şeklinde konuştu.

HDP Parti Sözcüsü Kars Milletvekili  Ayhan Bilgen, yargının, adaletin ancak bağımsız olduğu ölçüde değerli ve meşru olacağını söyledi. “Sefer yapılıp ama zafer elde edilemeyecek alanlardan birisi, ele geçirildiğinde kimsenin işine yaramayacak ve kendi meşruiyetini yitirmek dışında hiçbir sonuç doğurmayacak alanlardan birisi yargıdır” diyen Bilgen, “Nasıl bir binanın mühendislik hesapları yanlış olduğunda o bina çökerse bir toplumda, bir ülkede adalet ortadan kalktığında da aslında o toplum çökmeye yüz tutar.  Dolayısıyla, çözümü, sınav sistemlerinde inisiyatif kullanılabilecek kayırma ya da daha alt sırada puan almış, daha az başarılı birilerini yargıda üst yerlere atamanın, görevlendirmenin bir fırsatı, vesilesi kılarsanız o toplumda adalet çöker ve adalet çöktüğünde, ehliyet bittiğinde her toplum insanlık tarihinde ne yaşamışsa burası da bundan beri değildir, aynı şeyi yaşar” diye konuştu.