Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca ve 62 polis hakkında tahliye kararı verdikleri için cezaevine konulan hakimler Metin Özçelik ve Mustafa Başer'in İspanya'dan aldıkları talimatla tahliye kararı verdikleri iddiası da çöktü.

Didik didik incelediler

Bugün Gazetesi'nin haberine göre, Havuz medyasında yer alan haberlerde Özçelik ve Başer'in tahliye kararı vermeden önce İspanya'da sözde imamlarından SMS ile talimat aldıkları ileri sürülmüştü. Ancak Hakim Metin Özçelik'in avukatı Önder Durdu, söz konusu SMS'in İspanya'daki bir AVM'den alışverişi sonrasında müvekkiline gönderilen "bilgilendirme" mesajı olduğunu tespit etti. Buna rağmen, savcılık suçlamayla hiçbir alakası olmayan SMS'i "delil" gibi gösterip dosyaya koydu.

Hakim Özçelik'in geriye dönük 2008'e kadar bütün telefon kayıtlarına bakıldığını belirten Avukat Durdu, “HTS kayıtlarını didik didik incelediler. Ancak tertemiz pırıl pırıl bir geçmişle karşılaştılar" dedi.

Bilgi SMS'ini delil saydılar

Hakim Özçelik'in Karaca ve polisler hakkında verdiği tahliye kararını, İspanya'dan gelen bin SMS sonrasında verdiğinin ileri sürüldüğünü hatırlatan avukat Durdu şunları söyledi:

"Yaptığımız araştırmalarda, söz konusu iddianın bir AVM'den yapılan alışveriş sonrası toplu SMS dağıtımı yapan şirketlerden gelen mesajlara dayandırıldığını tespit ettik. Alış veriş yaptığınızda cep telefonlarınıza bu tür mesajlar geliyor. Çeşitli hava yolları şirketlerinden, giyim mağazalarından bu tür mesajlar geliyor. O saatte İspanya'dan SMS aldıysanız, o tahliye kararı için talimat aldınız anlamına gelir mi? Gelen SMS'in nereden ve kimden geldiğini araştırmadan 'İspanya'dan SMS'le talimat geldi' denilebilir mi? HTS kaydı üzerinden yorumlar getirerek yapılan tutuklama ve gözaltılar kasten ve mütemadiyen hak ihlalidir.”

Hakim Mustafa Başer'in avukatı Celal Sis ise “Yaptığımız araştırmalarda İspanya'da 3 GSM operatörü olduğunu gördük. Bunlar arasındaki rekabetten dolayı SMS gönderimleri ücretsiz. Böyle olunca Türkiye'deki operatörler de oradan ücretsiz SMS gönderiyor. İspanya'dan gelen SMS sırrı ise bu” dedi.

‘Suçlama için tape gösterilmeli'
HTS kayıtlarına bakılarak en çok mağduriyetlerin yaşandığı bir başka dava dosyası da kopya iddiaları sebebiyle iptal edilen 2010 Kamu Personeli Seçme Sınavı (KPSS) soruşturması. Hukukçular bu dosya HTS kayıtları sebebiyle birçok ismin mağdur olduğuna dikkat çekti. KPSS soruşturmasında 7 müvekkili olan Avukat Şaban Yağcı şunları söyledi:

"KPSS soruşturmasında tutuklamaların büyük çoğunluğu HTS kayıtları sebebiyle yapıldı. Aynı iş yerinde çalışan kişilerin doğal olarak görüşmeleri bile tutuklama nedeni sayıldı. HTS kaydı kesinlikle tutuklamaya tek başına gerekçe gösterilemez. Varsa böyle bir suçlama tapeleri önüne koymanız gerekir. Onu yapamıyorsanız kimseyi bu kayıtlara bakarak suçlayamazsınız.”

‘Delil sayılması hukuka aykırı'
Tahşiye davasında müvekkili bulunan Avukat Sıddık Filiz, davada bombaların bulunduğu eve yakın bir noktada telefon kaydı çıkan müvekkillerini sadece bu suçlamayla tutuklu olduğunu söyledi. Filiz, "Savcılık HTS kaydından şu yanılgıya düşüyor. Her HTS kaydından, suçun işlendiği mahalmiş gibi bire bir algılıyor. HTS kaydı yaklaşık 2 kilometrelik çemberde yapılan görüşmeleri kapsar. Bir ilçede, en az 2 km arasındaki çemberde insanlar aynı baz istasyonundan görüşme yapmaktadır. HTS'nin mutlaka ama mutlaka diğer delillerle desteklenmesi lazım, aksi takdirde HTS tek başına delil değildir, tek başına bunu delil kabul etmek hukuka aykırıdır, kanun dışıdır” dedi.

Gözaltı bile yapılamaz
İstanbul Barosu Bilişim Hukuku Merkezi Başkanı Avukat Gökhan Ahi: HTS kayıtları arayan ve aranan kişinin lokasyon bilgisini verir. Bir kişinin bir noktadan bulunması veya bir kişiyi arıyor olması herhangi bir suçun delili olamaz. Bu HTS kayıtlarıyla ne gözaltı ne de tutuklama yapılabilir. Hiç kimse bir yerden bir başka kişiyi aradı diye suçlanamaz. Çünkü o görüşmenin içeriğini ne olduğunu bilmiyoruz. İçeriği bulunursa suç varsa o zaman gereği yapılır.

Tutuklamalar hukuksuz
Manisa Barosu Başkanı Ali Arslan: Artık hukuk kuralları gücü elinde bulundurana göre değişiyor.Yasalarda hangi hususların, delil olacağı belli. Bu kayıtların delil oluşturma-yacağı çok açık.
“Yargıtay'ın bu konuda yerleşik kararları var”

Selam Tevhid soruşturmasında müvekkilleri bulunan Avukat Kemal Şimşek: HTS konusunda Yargıtay net kararları var. Sadece telefon dinlemelerine dayalı suçlamanın yapılamayacağı, dinlemenin son çare yöntem olduğu, sadece bununla tek bir kişiyi cezalandırmanın yeterli olmadığına dair Yargıtay yerleşik kararları var. Bunları bir kenara koyup sadece HTS kaydından tutuklama yapılması yanlıştır. Bu mantıkla bu işleri çözemeyiz. HTS kayıtları sadece yan delil olacak şeyler. Ama buna rağmen HTS kayıtlarına dayalı facia nitelikli tutuklama kararları verildi. Bugün