Hakkari dağları turizmle anılacak

Hakkari dağları turizmle anılacak -Yıllarca devam eden çatışmalı ortamdan dolayı büyük sıkıntılar yaşayan Hakkari, çözüm sürecinin ardından adını tarihi ve doğal güzellikleriyle duyurmaya hazırlanıyor
HAKKARİ (A.A) - Yılmaz Kazandıoğlu - Hakkari, el değmemiş doğası, 20 bin yıllık buzulları ve yemyeşil yaylalarıyla ziyaretçilerini bekliyor.
     Uzun yıllar süren terör olayları nedeniyle turizmde hak ettiği potansiyeli yakalayamayan Hakkari, çözüm sürecinin ardından bölgede esen barış rüzgarlarıyla rotasını kentin tanıtımına çevirdi.
     El değmemiş doğası, 20 bin yıllık olduğu değerlendirilen buzulları, sarayları, medreseleri, taş köprüleri ve dört mevsimin bir arada yaşandığı yaylaları ve halkının misafirperverliğiyle ön plana çıkan kent, bölgenin gözde turizm mekanlarından biri olmayı hedefliyor.
    
     -Dağ ve yayla turizmi-
    
     Binlerce metre yükseklikteki dağlar arasında bulunan ve hem dağcılık hem de kış sporları açısından elverişli bir konumda olan kent, kuzey batısındaki Karadağ, orta kesimindeki Cilo Buzul, güneyindeki Sat dağları ve krater gölleriyle adeta cenneti andırıyor.
     Kent merkezine 18 kilometre uzaklıktaki yaklaşık 3 bin metre yükseklikte bulunan Berçelan Yaylası, ilkbahar mevsiminden itibaren dağcılık, kayak ve doğa yürüyüşü yapmak isteyenlere eşsiz bir fırsat sunuyor.
     Çok sayıda bitki türünün bulunduğu yayla, yöre halkı tarafından yazın hayvanlarını otlatmak ve ürünlerini değerlendirmek için kullanılmaktadır.
     Berçelan Yaylası başta olmak üzere Çukurca, Şemdinli ve Yüksekova ilçelerindeki çok sayıda yaylada, özellikle yaz mevsimi süresince kara çadırlarda yaşayan yaylacıları görmek mümkün.
     Yayla yakınlarındaki Seyithan Buzul Gölü, çevreye ayrı bir güzellik katmaktadır. Berçelan Yaylasının batısında bulunan Golan Yaylası ise yörenin en önemli kayak merkezi olabilecek konumdadır.
    
     -Koçanis Kilisesi-
    
     Kente 25 kilometre uzaklıktaki Konak köyünde bulunan Koçanis Kilisesi, genişçe düzlüklerin ve kayalıkların bulunduğu bir vadi içerisinde yer almaktadır.
     Köyün doğu tarafında, vadiye hakim noktadaki doğal kayalık bir platform üzerine kurulan kilisenin iç mekanı iki bölümden oluşmaktadır.
     Kilise kapısı, renkli taşlarla süslenmiş, sivri kemerli girinti içerisine açılmıştır. Cephenin çatıya yakın üst kesiminde sekiz satırlık Nasturi dilinde bir kitabe yerleştirilmiştir.
     Kilisede biri bu kitabenin altında, diğeri ortaya yakın yerde olmak üzere dairesel şekilde iki güneş saati yer almaktadır.
    
     -Meydan Medresesi-
    
     1984 yılında onarımı yapılan medrese Hakkarinin Biçer Mahallesinde bulunmaktadır. Medresenin giriş kapısındaki kitabeden 1700-1701 yıllarında yaptırıldığı anlaşılmaktadır. Hakkari yöneticilerinden İzzeddin oğlu İbrahim Bey tarafından yaptırıldığı tahmin edilmektedir. Dikdörtgen planlı medrese, avlulu, iki katlı medreseler grubuna girmektedir. Yapıya güney cepheden girilmektedir.
    
     -Kaya resimleri-
    
     Hakkarinin batısında yer alan Van ve Hakkari sınırındaki Gevaruk ve Tirşin yaylalarında kayalar üzerine kazınarak çizilmiş binlerce kaya resmi bulunmuştur.
     Adeta açık hava müzesi niteliğinde ve çok geniş bir alana yayılan resimlerin benzerlerine, Azerbaycan ve Filistinde rastlanmaktadır.
     Buradaki tasvirlerin büyük çoğunluğu stilize edilerek yapılmıştır. Buna karşılık, o devirlerde bölgede yaşayan av hayvanları hakkında da önemli bilgiler yer almaktadır.
     Resimlerin büyük bir kısmını, dağ keçileri, bizon ve çeşitli av hayvanları ile avda kullanılan tuzak sahneleri ve sihirle ilgili motifler oluşturur.
    
     -Halil Kilisesi-
    
     Hakkariye 10 kilometre uzaklıkta, Halil mevkisinde bulunan kilisenin ne zaman ve kim tarafından yaptırıldığı bilinmemektedir.
     Nasturilere ait olduğu sanılan kilise, dikdörtgen planlı olup, doğu-batı doğrultusunda iki bölümden oluşmaktadır. Kilisenin bütününde yontma taşlardan yararlanılmıştır. Bununla beraber cephelerde düzgün sıralı kaba yontma taşlar da görülmektedir. Kilisenin üzeri oldukça sağlam düz toprak damla örtülmüştür.
    
     -Kayme Sarayı-
    
     Şemdinli ilçesinde bulunan saray, eski yerleşmelerin kuzey tarafında, bugünkü köy evlerinin batısında yer almaktadır.
     İki katlı yapılan ve kuzey-güney doğrultusunda dikdörtgen bir alana oturtulan sarayın duvarları kısmen ayakta kalabilmiş, örtüsü tamamen yıkılmıştır.
     Kapı kuşatma kemerinin sağ ve sol üst köşelerine birer kitabe yerleştirilmiştir. Kitabeler mermer üzerine ikişer satır halinde sülüs hatla yazılmıştır.
    
     -Taş köprü-
    
     Şemdinli ilçesine 12 kilometre, Nehri köyüne ise 4 kilometre mesafede bulunan köprü, Şemdinli Deresi üzerinde kurulmuştur. Yüksek dağların arasında derin bir vadide yer alan, kuzey-güney istikametinde tek açıklık halindeki köprünün her iki ayağı da kayalıklara oturmaktadır. Köprünün yüksekliği 11 metre uzunluğu da 21 metre olup tek gözlü ve yolu eğimli köprüler grubuna girmektedir.
    
     -Tarihi Çukurca evleri-
    
     Çukurca Kalesinin yamacına kurulan kesme taştan yapılmış tarihi Çukurca evleri, günümüze kadar ulaşmayı başarmıştır.
     Çok katlı ve kaleye yaslanmış vaziyette 19. yüzyılda inşa edildiği tahmin edilen taş evler, Hakkari ve çevresindeki en önemli sivil mimari yapılarını oluşturmaktadır.
    
     Yayıncı: Levent Harman
07 Mayıs 2013 11:50
DİĞER HABERLER