Halime Gülsu cinayetine takipsizlik kararında çelişki

Mersin’de yapılan ev baskınıyla tutuklanan İngilizce öğretmeni Halime Gülsu 2018’in Nisan ayında vefat etmişti.

Gülsu’nun iddianamede yer alan ‘suçu’ ise “KHK’ lıların eşlerine, çocuklarına yardım etmek” idi. Ağır hastalığına rağmen tedavisi yapılmayan ve ısrarlı tepkiler görmezden gelinerek tahliye edilmeyen Halime Gülsu’ya gözaltı ve cezaevi süreçlerinde ilaçlarının verilmediği de ortaya çıkmıştı. Soruşturmada ortaya çıkan son gelişmeleri deliller eşliğinde paylaşan merhume Halime Gülsu’nun ağabeyi Zübeyr Gülsu sosyal medya hesabından paylaştığı evraklarla birlikte şu açıklamalarda bulundu: “Kardeşim Halime Gülsu’nun bilinçli şekilde ölüme terk edilmesi ve vefatı ardından ikinci “Kovuşturmaya Yer Yok Kararı” ısrarlı talebim sonucu Tarsus Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan geldi. Hem kovuşturmaya gerek yok demişler, hem de maktul olarak zikretmişler.”

‘Bu taammüden bir ölümdür’

‘Halime Gülsu’nun hastanede yaşadıklarına ilişkin de yalan söylendiğini belirten ağabey Gülsu şunları söyledi: “Kararda ‘hastalıktan dolayı doğal ölüm’ demişler. Tedavisine izin verselerdi bu ifadeyi kabul edebilirdik. Ama kardeşimin ilâçlarını vermedikleri gibi tedavisine de izin vermediler. Gitmesi gereken ilgili bölüm doktoruna sevk etmek yerine cezaevi doktoruna çıkarmakla yetindiler. Bu da böylesi önemli ve ağır bir hastalık için yeterli bir durum değil. Kendisi ilgili bölüm doktoruna gidebilmek için defalarca dikelce yazmıştı. Tüm bunların sonunca gerçekleşen bir ölüm ‘taammüden bir ölümdür.’ Hastane dönüşü cezaevi ring aracına bindikten sonra fenalaştı diyorlar. Tarsus Devlet Hastanesindeki kardeşimin acile giriş görüntülerinin yazıya dökülmüş hali elimize ulaştı. Uzman kişi kaleme aldığı raporda Halime’nin cezaevi ring aracına binmediğini, bankta beklerken yanında bekleyen hastanın kucağına düştüğünü söylüyor. Rapor bu şekilde. Yalan tanıklık yapmışlar.”
06 Kasım 2019 13:29
DİĞER HABERLER