Krizlerle boğuşan AKP dış politikası, çözümü halkın parasını saçmakta buldu. ABD’den alınan uçakların ardından şimdi de Fransa’dan uçak alımı için imza atıldı. Ayrıca Fransa’dan et de ithal edilecek. Türkiye’de ise üretici kan ağlıyor
Birçok ülkeyle Türkiye’yi karşı karşıya getiren AKP dış politikası, krizleri diplomatik yollarla aşmakta zorlanırken çözümü halkın parasını saçmakta buldu. Daha önce ABD’den 11 milyar dolarlık uçak alımı için imza atan Erdoğan, şimdi de Fransa’dan uçak alacak. Ayrıca Fransa’dan et de ithal edilecek. Türkiye’de ise tarım ve hayvancılık ağır darbe aldığı için üretici kan ağlıyor.
Ayak bastığı yerden fatura geliyor!
Cumhurbaşkanı Erdoğan, tartışmalı geçen Fransa ziyareti sırasında ülkenin Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile bir dizi anlaşmaya imza attı. Erdoğan’ın önce ABD ile yaptığı 11 milyar dolarlık dikkat çeken anlaşma ve ardından Macron’la yaptığı bu anlaşmalar, AKP’nin dış politikada yaşadığı krizleri veya potansiyel krizleri aşmak için Türkiye’nin kamu kaynaklarını kullandığını gösteriyor.
Uçak anlaşması
Erdoğan’ın yaptığı ziyarette Türkiye adına yapılan ilk önemli anlaşma Fransa’dan uçak alımı üzerine oldu. Buna göre uçak üreticisi Airbus firması ile Türk Hava Yolları (THY) arasında, 20+5 adet opsiyonlu A350-900’ün satın alma mutabakat zaptı imzalandı. Türk Hava Yolları Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı M. İlker Aycı, anlaşmaya imza atmalarının nedenini şöyle açıkladı: “Bu uçakları filomuza katmamıza ilişkin görüşmelerimizin amacı, hem 3. Havalimanındaki geniş gövde ihtiyacını karşılamak, hem de Cumhuriyetimizin 100. Yıl Dönümü için tasarladığımız 2023 hedeflerimiz kapsamında filomuzu daha da güçlendirmek ve yanı sıra yolcu memnuniyetini daha da arttırmaktır.”
Söz konusu anlaşmanın mali boyutuna ilişkin ise bilgi verilmemesi dikkat çekti.
Et ithalatı
AKP öncesinde ‘tarım ve hayvancılık ülkesi’ olarak tanımlanan Türkiye, tarım ve hayvancılığa vurulan darbe sonucunda bu alanlarda da ithalata geçmişti. Fransa’yla dikkat çeken ikinci anlaşma da ‘et ithalatı’ oldu. Erdoğan önceki gün yapılan basın toplantısında Fransa’dan 5 bin 700 ton et ithal edileceğini açıkladı. Erdoğan, “Hastalık sebebiyle Fransa’dan canlı hayvan ithalatına getirdiğimiz sınırlamaları sona erdirdik. Benzer bir yaklaşımı ülkemizden kiraz alımında Fransa’nın da göstereceğini ve bu sorunun çözüleceğini düşünüyorum” derken Macron’un buna karşılığı ise “Bu ülkemiz sığır yetiştiricileri için güzel bir fırsat” oldu.
ABD’nin faturası 11 milyar dolar olmuştu!
Erdoğan daha önce de ABD’ye yaptığı ziyarette çok tartışılan bir anlaşma yapmıştı. Geçen Eylül ayında yapılan ziyarette Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ABD Başkanı Donald Trump’ın yaptığı görüşmenin hemen ardından THY’nin Amerikan Boeing firmasından 11 milyar dolar değerinde 40 adet uçak almayı planladığı açıklanmıştı.
Saman bile ithal ediyoruz!
2017 yılında mazottan gübreye birçok kalemde maliyetleri katlanan çiftçiler ayakta durmakta zorlanırken, hükümetin buna yanıtı ithalatın önündeki tüm engelleri kaldırmak oldu.
Birçok tarım ürününde yüzde 135 olan gümrük vergisi yüzde 25’e kadar düşürüldü. Ette gümrük vergisi yüzde 40’a, besilik hayvanda yüzde 10’a indirildi. nohutta ve fasülyede ise vergi sıfırlandı.
Sırbistan’dan ve Romanya’dan et, Bulgaristan’dan saman, Rusya’dan buğday ithal edildi. Bir zamanların zeytin ülkesi olan türkiye, Tunus’tan zeytinyağı ithal edecek noktaya getirildi.
Buğday, arpa, fındık ve mısırda üreticiye Toprak Mahsulleri Ofisi eliyle düşük alım fiyatları verildi.
Bankalar eliyle borçlandırılan çiftçiler topraklarını terk etmeye zorlandı. Çiftçilerin traktörlerine haciz kondu.
"Desteklenen üreticiler değil, ithalat lobileri"
Erdoğan’ın Fransa’da et ithalatı anlaşması yapmasına dair BirGün’ün sorularını yanıtlayan CHP’nin ziraat mühendisi Milletvekili Orhan Sarıbal şu açıklamalarda bulundu:
“Hayvancılıkta büyük şirketler, yani ithalat lobileri desteklendiği sürece üretimin artırılması mümkün değildir. Nitekim et üretimi geçen senenin altına düştü. Bakan da 300 bin ton etin 2018 içerisinde ithalat yapılacağını söyledi. AKP döneminde 5,5 milyar dolarlık et ithalatı yapıldı. Bu politikalar devam ettiği sürece Türkiye’de hayvan miktarı ve et üretimin artması mümkün değildir. Ancak küçük işletmeler desteklendiği ve üretimin tabana yayıldığı sürece üretim artabilir.”