Kahramanmaraş merkezli depremlerde yıkılan şehirlerin en önemli sorunlarının başında barınma sorunu geliyor. Türk Kızılay'ının, deprem bölgesinde faaliyet sürdüren Ahbap Derneği’ne çadır satması gündemde yeni bir tartışmayı beraberinde getirdi..

Türk Kızılay Genel Başkanı Kerem Kınık Ahbap’a çadır satışını doğrularken ülke gündemine oturan olayın ardından açıklama yaptı.

Kınık, çadır satışı için “Maliyetine sattık” ifadelerini kullanarak, “Ahbap Derneği ve Türk Kızılay işbirliği ahlaki, akılcı ve yasaldır. Aksini iddia eden ise ya meseleyi anlamamış ya da kötü niyetlidir" şeklinde savunma yaptı.

Ahbap Derneği’nin Başkanı Haluk Levent de dün sosyal medya hesabından bu bilgiyi doğruladı.

Bu sabah Fox TV’de katıldığı canlı yayında konuşan Haluk Levent, başında olduğu Ahbap’ın bölgeye götürdüğü yardımların ve Kızılay’dan alınan çadırlarla ilgili detayları paylaştı.

Haluk Levent, Kızılay'ın çadır satması tartışmasıyla ilgili şunları söyledi:

"15 bin 250 adet çadır aldık. 2 bin 50'si Kızılay'dan alındı. 13 bin 200 tanesi de başka firmalardan alındı. 28 tanesinin faturasını yayın yayınlayacaktık zaten. Arkadaşlar Kızılay’ın internet sitelerinden çadır sattığını görmüşler. Sitelerde var. Ankara Eczacılar Odası da almış biz niye almayalım?"

"Hemen öğrendik ihracat yapılmak üzere hazırlanan 2050 çadır var. Kızılay’ın iştiraklerinin çadır sattığı piyasada biliniyor. Deprem zamanı veya değil, biliniyor. Ben o an hiçbir şey düşünemiyorum. İnsanlar ölüyor orada, dışarıda tir tir titriyorlar. Benim orada insanlara çadır getirmem lazım."

"Kızılay’da 2 bin 50 tane çadır vardı. 20 bin olsa satın alacağım. Ben o anda başka bir şey diye düşünemem. İnsanlar ölüyor, eksi 10 derece. Sistemi kimse bilmiyor. AFAD da çadırları parayla, faturalı alıyor Kızılay'dan. Buyurun AFAD yetkilileri yalanlasın. Eğer o yurt dışına ihraç edilecek çadırlar satılacaksa, AFAD da parayla alıyor. Orada bir muhasebe var."

"Kızılay’dan barbunya, konserve aldık. Muhatap ben miyim? Bir dakika bile önemli. Kızılay yönetimi karar alır, parayı iade eder. Onu ben bilemem.”