Uluslararası toplum İsrail Filistin meselesinde ezici bir çoğunlukla iki devletli çözümü desteklerken, İsrail Başbakanı Biyamin Netanyahu'nun başında bulunduğu ülke tarihinin en aşırı sağcı hükümeti bunu şiddetle reddediyor.
Gazze'de yönetimi elinde bulunduran Hamas örgütünün üst düzey siyasi yetkililerinden Halil el Hayya, bağımsız bir Filistin devleti kurulması halinde grubun silah bırakacağını söyledi.
"İsrail ile beş yıl veya daha uzun süreli bir ateşkesi kabul etmeye hazır" olduklarını belirten Hayya, "1967 sınırları temelinde bağımsız bir Filistin devleti kurulması halinde de Hamas'ın silah bırakıp siyasi bir partiye dönüşebileceğini" dile getirdi.
Halil El Hayya'nın çarşamba günü verdiği mülakatta yaptığı açıklamalar, Gazze'de aylardır devam eden ateşkes görüşmelerinin çıkmaza girdiği bir dönemde geldi.
Hamas'ın silahsızlanma önerisi, 'İsrail'in haritadan silinmesi' vadinde bulunan Filistinli grup tarafından verilen önemli bir taviz olarak değerlendiriliyor.
Ancak İsrail'in böylesi bir senaryoyu ya da planı düşünmesi pek olası görünmüyor.
Zira 7 Ekim saldırısı sonrası 'Hamas'ı ortadan kaldırmayı' ana hedefi olarak gördüğünü iddia eden İsrail, 1967 savaşında işgal ettiği topraklarda bir Filistin devleti kurulmasını reddediyor. İki devletli çözüm önerisine de şiddetle karşı çıkıyor.
Ateşkes ve rehine değişimi müzakerelerinde Hamas'ı temsil eden isim olan Halil el Hayya, İstanbul'da AP'ye verdiği röportajda, bazen meydan okuyan bazen de uzlaşmacı bir ton kullandı.
"İsrail 1967 sınırlarına çekilirse Hamas'ın askeri kanadı dağılır"
El Hayya, Hamas'ın Gazze ve Batı Şeria için birleşik bir hükümet kurmak üzere el Fetih grubunun liderliğindeki Filistin Kurtuluş Örgütü'ne katılmak istediğini söyledi.
Yetkili, Hamas'ın, İsrail'in 1967 öncesi sınırları boyunca "Batı Şeria ve Gazze Şeridi'nde tam egemen bir Filistin devletini ve uluslararası kararlara uygun olarak Filistinli mültecilerin geri dönüşünü" kabul edeceğini ifade etti.
Ayrıca el Hayya, bunun gerçekleşmesi halinde grubun askeri kanadının dağılacağının altını çizdi.
Halil el Hayya şöyle devam etti:
"İşgalcilere karşı mücadele eden tüm insanların deneyimleri, bağımsızlık kazandıktan ve haklarını elde ettikten sonra ne yaptıklarıyla ilgilidir. Peki bu (bağımsızlık için savaşan) güçler ne yaptı? Siyasi partilere dönüştüler ve savunma güçleri de ulusal ordulara evrildi."
Hamas, yıllar içerisinde İsrail'in yanında bir Filistin devleti olasılığı konusunda kamuoyu önündeki tutumunu zaman zaman yumuşattı.
Ancak siyasi programı hala resmi olarak "nehirden denize" kadar Filistin'in tam kurtuluşuna yönelik her türlü alternatifi reddediyor.
Nehirden denize ifadesi, Ürdün Nehri'nden Akdeniz'e kadar uzanan ve bugünkü İsrail'i de kapsayan bölgeye atıfta bulunuyor.
Bu arada aynı söylemi İsrailli yöneticiler de kullanıyor ve Ürdün Nehri'nden Akdeniz'e kadar olan bölgenin 'İsrail Devleti'ne ait olduğunu iddia ediyor.
Netanyahu hükümeti, iki devletli çözümü reddediyor
El Hayya, iki devletli çözümü benimsemesinin Filistinlilerin İsrail'le olan çatışmalarının sona ermesi anlamına mı geldiği yoksa Hamas'ın, İsrail'i yok etme hedefinde atılmış bir ara adım mı olduğu sorusuna yorum yapmadı.
Uluslararası alanda tanınan Filistin Yönetimi'nden ya da İsrail'den henüz bir tepki gelmiş değil.