Savaş halinde bile hamilelere dokunulmasına ne modern hukuk sistemlerinde ne de İslam fıkhında izin verilmediği herkesçe biliniyor. Hizmet Hareketine yönelik ‘kıyım soruşturmalarında’ kadınlara ve hamilelere yönelik yapılan ağır eziyetler, bu soruşturmaları yürütenlerin zalimliklerini açıkça ortaya koyuyor. Temel insan haklarının, anne ve bebeğin yaşam haklarının telafisi mümkün olmayacak biçimde ihlal edildiği birçok vak'a rapor ediliyor. Bu kapsamda hamile bir öğretmene yapılan insanlık dışı muameleler yürekleri sızlattı.

Mağdur kadın, Milli Eğitim Bakanlığında başarılı bir şekilde görevini yaparken hukuksuz ‘cadı avı’ neticesinde geçtiğimiz aylarda haksız bir şekilde mesleğinden ihraç edildi. İhraç edilmesine dair herhangi bir gerekçe gösterilmediği gibi savunma hakkı da tanınmadı. Ardından hoca hanım hakkında hukuki bir mesnet belirtilmeden gözaltı ve tutuklama kararları verildi. Bu sıkıntılı zamanlarda hoca hanım 5 aylık hamile idi. Olayın en acı boyutu ise hamile hocayı tutuklayan hakimin kendisinin de 7 aylık hamile olmasıydı. Karşısındaki kadının durumunu en iyi şekilde anlayabilecek ve empati yapabilecek bir durumda olmasına rağmen tutuklama kararı vermesi sözün bittiği noktaydı.

İddiaya göre hakimi “Seni tutuklamak zorundayım. Emir yukarıdan geldi.” dediği belirtildi. Kanunlara göre tarafsız ve bağımsız olarak, hür vicdanıyla karar vermesi gereken bir hakimin “yukarıdan emirle” karar verdiğine dair bu iddialar adaletin ve hukukun sıfırlandığının somut delili oldu.

Tutuklanmasının ardından cezaevine yollanan hoca hanım için zaten zorlu geçen hamilelik süreci daha da zorlaştı. Cezaevindeki kötü koşullar, maruz kaldığı ağır baskı ve stres sonucu hamile kadının karaciğerle ilgili değerleri bozuldu. Anne ve bebeğin ölüm riski oluştuğunu müşahade eden doktorlar “Sorumluluk alamayız. Cezaevi koşullarında yaşayamazsın.” dedi.

Askerler eşliğinde hastaneye götürülen hamile kadının tetkiklerinden çıkan sonuç, anne ve bebeğin sağlık durumunun vahametini ve aciliyetini ortaya koydu. İddialara göre hamile hoca hanımla ilgili sağlık raporunu verecek doktorlara “rapor verirseniz siz de tutuklanırsınız” tehditleri yapıldı. Bu sırada bebeğin hareketsiz kaldığının anlaşılması üzere acil olarak doğuma alındı.

Tüm bu olaylar yaşanırken cezaevinde adam öldürmekten tutuklu olan ve 6 aylık hamile olan başka bir kadın ise tahliye edilmişti. Hoca hanım bu duruma “o kadar bile hakkımız verilmiyor” dediği ifade edildi.

Zalimliğin boyutlarını gösteren diğer bir iddia ise savcının sürekli olarak hamile kadını “Doğum yapsan bile çıkarmıyorum. 7.5 yıldan önce çıkamazsın.” tehditler savurması idi.

2017 Türkiyesi'nde kadınlara, hamilelere, anne karnındaki masum yavrulara bile bu zulümler yapılıyor. Adalet ve insanlık katlediliyor. Allah herkesi imtihanlarla sınıyor ve verilen mühlette kimsenin mazereti kalmıyor. Mazlumlar, mağdurlar ise zalimleri Allah’a havale edip ahlarının arşa ulaşması için dualar ediyor.