Hamilelikte alkol ve sigara doğumsal kalp deliklerini tetikliyor
-PAÜ Öğretim Üyesi Doç. Dr. Gürses:
Hamilelikte alkol ve sigara kullanımı çocuktaki doğumsal
kalp deliklerinin oluşmasını tetikliyor
DENİZLİ (A.A) - Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Çocuk Hastalıkları
Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Dolunay Gürses, hamilelikte alkol ve sigara
kullanımının çocukta doğumsal kalp deliklerinin oluşmasını tetiklediğini söyledi.
Gürses, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çocukluk çağında görülen kalp
hastalıklarının doğumsal veya sonradan kazanılan türden olabileceği gibi akraba
evliliklerinde de oldukça yaygın görüldüğünü ifade etti.
Bu nedenlerle ciddi sorunlar haline gelen bu hastalıkta kalp deliği
rahatsızlığı ile çok sık karşılaştıklarını vurgulayan Gürses, hastalığın
tedavisinde erken tanının çok önemli olduğunu belirtti.
Tedavi zamanlamasının çok önemli olduğuna dikkati çeken Gürses, şunları
kaydetti:
Vaktinde tedavi yapılabilirse bu hastalıkları çok rahatlıkla
çözebiliyoruz. Tedavi zamanı kaçırıldığında ise bebeklerimizin ve hastalarımızın
ameliyat şansları bile ortadan kalkıyor. Hamilelikte 18-22 haftalar arasında anne
karnında bu tür sorunların olduğunu tarayabiliyoruz. Özellikle kardeşlerinde kalp
deliği olması halinde, anne ve babada veya ailede bu tür hastalık varsa erken
tarama daha da önemlidir. Hastalıklarda tanıdan sonra izlem de tedavi zamanlaması
açısından çok önemli.
Hamilelikte alkol ve sigara kullanımı çocukta doğumsal kalp deliklerinin
oluşmasını tetikliyor diyen Gürses, Genetik faktörlerin yanında alkol ve
sigaranın üzerinde durulması gerekir. Bebeğin anne karnındayken alkol ve sigaraya
maruz kalması doğumsal kalp hastalıklarını, özellikle kalp deliklerini artırıyor.
Bu nedenle özellikle hamilelik döneminde alkol ve sigaranın tüketilmemesi
gerekiyor. Anne karnında sigara veya alkole maruz kalmak en önemli çevresel risk
faktörlerimizdendir diye konuştu.
Gürses, doğumsal olanların dışında sonradan kazanılan kalp hastalıkları da
olduğunu, bunların içerisinde halk arasında romatizma diye adlandırılan
akut romatizmal ateş şeklinde tanımlanan hastalığın genetik nedenlerle
ülkemizde çok sık görüldüğünü belirtti.
Hastalığın tedavisinin çok kolay ve önlenebilir olmasına rağmen ciddi kalp
kapak sorunlarına götürebileceğini de dile getiren Gürses, şunları kaydetti:
Aslında halk arasında beta denilen etkenin yol açtığı boğaz iltihabı
sonrası eklem ağrıları, ardından kalp kapaklarının tutulumuyla giden bir
hastalık. Beta hemolitik streptokok etkeninin yol açtığı boğaz enfeksiyonları
zamanında ve tam olarak tedavi edilirse akut romatizmal ateş de çok rahatlıkla
önlenebilir. Fakat tedavinin tam yapılamamasına ve verilen antibiyotik
tedavisinin 10 gün kullanılması gerekirken erken dönemde kesilmesine bağlı olarak
çocuklarımız kalp kapağı tutulmaları ile karşımıza geliyor. Ayrıca çocukluk
çağında basit grip gibi geçirilen viral enfeksiyonlar da kalp kasında
etkilenmelere yol açabiliyor. Bu nedenle enfeksiyonlar sırasında çocukların
istirahat etmesi, aktif spor yapmamaları önem taşıyor.
Muhabir: İbrahim Süzer
Yayıncı: Hızır Hacısalihoğlu