Sayısız anket, mülakat, sağlık taraması, banka, hastane ve hapishane verisinden çıkan sonuçlara göre mutluluğun sırrı ne parada ne de genetik avantajda...
Harvard araştırmacıları 85 yılda 2 bine yakın kişiden toplanan verilere bakarak “Mutluluğun sırrı nedir?” sorusuna yanıt aradı.
Oksijen yazarı Selçuk Şirin, Harvard’ın söz konusu araştırmasına ilişkin bu haftaki yazısında şunları aktardı:
“Sayısız anket, mülakat, sağlık taraması, banka, hastane ve hapishane verisinden çıkan sonuçlara göre mutluluğun sırrı ne parada ne de genetik avantajda.
Hayatta mutluluğu belirleyen en önemli faktör insanların başkalarıyla kurduğu sıkı ilişki! Başka insanlarla güvene dayalı derin bağı olan bireyler çok daha mutlu, sağlıklı ve başarılı bir hayat sürüyor. Sıkı sosyal bağ kurmuş olan bireyler, akranlarına göre çok daha uzun ve sağlıklı bir hayat yaşıyor.
Harvard çalışmasının bizi şaşırtmasının nedeni maddi durum, genetik ya da akla gelen diğer temel faktörlerin yerine ilişkilerin önemini ortaya çıkartmış olması. Bazı hastalıkların genetik sebepleri olduğunu biliyoruz.
Maddi durumun insanların huzurunu kaçırabileceğini de biliyoruz. Ancak genetik sizin hayata nereden başladığınızı belirlese de son sözü söyleyen sosyal ilişkilerin niteliği oluyor. Yani 50 yaşında kolesterolü yüksek olan ya da hipertansiyon teşhisi konulan kişi eğer yakın ve samimi dostlara sahip ise kendisinden daha sağlıklı olan akranlarından daha uzun ve daha sağlıklı bir hayat sürüyor.
Sıkı ilişkiler genetiğe rağmen sonucu pozitif yönde değiştiriyor. Tabii söylemeye gerek yok. Burada ilişkiden kasıt nicelik değil, nitelik. Yani sayıca çok insanla yüzeysel ilişkiden ziyade, az sayıda insanla güvene dayalı derin bağlardan söz ediyoruz.
Mutluluğun yolu dostluktan, arkadaşlıktan geçiyor. O nedenle siz siz olun bu bayram tatilinde olmazsa da bu yaz tatilinde biraz daha sosyal bir yaşamı seçin.”