BirGün'ün haberine göre, Diyarbakır Çocuk Hastalıkları Hastanesi’nde çalışan Serdar Büyükdeniz, skandal bir cezayla karşı karşıya bırakıldı. Aynı zamanda Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası’nın (SES) hastanedeki işyeri temsilcisi olan Büyükdeniz, “kuruma fazla dilekçe ile tutanak yazdığı” iddiasıyla kentteki Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne görevlendirildi.
ÖNCE İKAZ ETMİŞLER
Çocuk yoğun bakım servisinde hemşire olan Büyükdeniz, idareye yönelik kaleme aldığı dilekçelerde, hastanedeki usulsüzlükleri sıraladı. Bu dilekçeler arasında yoğun bakımda görevli olmadığı halde bazı çalışanların görevli gibi gösterildiği ve bazı çalışanların nöbet tutmadığı halde nöbet ücreti aldığı gibi iddialar yer aldı. Büyükdeniz dilekçelerinde ayrıca kimi ilaçların çöpe atıldığını öne sürdü ve emekçilere yönelik ‘mobbing’ uygulandığını bildirdi. Serdar Büyükdeniz’in dilekçelerine rağmen idare, usulsüzlüklerle ilgili bir adım atmadı. Bunun üzerine Büyükdeniz, Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi’ne başvurdu ve ardından Sağlık Bakanlığı iddiaları araştırmak için hastaneye müfettiş gönderdi.
Müfettiş görevlendirilmesi sonrasında idare, 18 Temmuz’da Büyükdeniz’i "fuzuli dilekçe yazmaktan" ikaz etti. Hastanenin Personel Hizmetleri Başkanı Dr. İhsan Esmer tarafından gönderilen ‘ikaz’ yazısında, şu ifadeler yer aldı: “(…) Hastane idaresine fuzuli birçok dilekçe ve tutanak yazdığınız, dilekçenin bir hak olduğu ancak bunu suistimal etmenizden dolayı yazılı olarak ikaz edilmeniz’ uygun görülmüştür.”
Bu ‘ikaz’ın ardından Büyükdeniz’in telefonla arandığı ve Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde görevlendirilmesinin yapıldığı bildirildiği öğrenildi.
Yaşananlara tepki gösteren SES Diyarbakır Şube Eşbaşkanı Şiyar Güldiken, Büyükdeniz’in hastanenin iş sağlığı ve güvenliği kurulunda da görev yaptığını aktardı. Bu nedenle hastane idaresiyle Büyükdeniz’in sık sık görüştüğünü kaydeden Güldiken, şunları ifade etti: “İş sağlığı ve güvenliği kurulunda görev alması nedeniyle idareyle sürekli ilişkide olması, işyeriyle ilgili aksaklıkları devamlı bildirmesi gerekiyor. Yazdığı dilekçelerden biri hastanedeki asansörle ilgili… Asansör, uygunsuz görüldü. 60 gün içinde eksiklerin giderilmesi için süre verilmiş. Ancak verilen süre üzerinden 13 gün geçmesine rağmen onarım yapılmadı ve halen kullanılmaya devam ediliyor.”
ÜSTELİK İZİNDEYDİ
“Dilekçe bir haktır” diyen Güldiken, sözlerini şöyle tamamladı: “Fuzuli, gereksiz dilekçe yazmak diye bir şey yok. ‘Fuzuli dilekçe’ dediklerinin hepsi kurumun içindeki usulsüzlük, mobbing ve hukuksuzluklar üzerine. Arkadaşımız hastanede daha iyi çalışma koşulları ve kamu zararı oluşmasın diye dilekçeler verdi, sonucunda ise izinli olduğu dönemde telefonla aranarak istek dışı bir şekilde tayini çıkarıldı.”