CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhuriyet Gazetesi'ni ziyaret etti. Medya özgürlüğüne vurgu yapan CHP lideri yargıçlara seslendi.
Kılıçdaroğlu Cumhuriyet’i ziyaret etti
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu eşi ile birlikte Cumhuriyet Gazetesi’ne gelerek destek ziyaretinde bulundu. Cumhuriyet Gazetesi Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı ve İmtiyaz Sahibi Orhan Erinç tarafından karşılanan Kılıçdaroğlu’na, “Benim Cumhuriyetim” yazılı rozet takıldı.
Kılıçdaroğlu, Cumhuriyet Gazetesi’ni ziyaretinin ardından çıkışta şu açıklamaları yaptı;
Bugün 10 Kasım Cumhuriyet’in kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü sonsuzluğa uğurladığımız gün. Minnet ve şükranla yad ediyoruz. Onun koyduğu ilkelerin bugün çok daha önemli hale geldiğini görüyoruz.
HEPİMİZİN MEDYAYA İHTİYACI VAR
Eğer bir ülkede medya özgür değilse, medya üzerinde baskı varsa, gazeteciler hapisteyse o toplumda demokrasiden söz edilemez. Özgürlüklerden söz edilemez. Eğer medya özgürlüğü yoksa, halkın haber alma kanalları tıkanmış demektir. Kuşkusuz bir medyadan söz ederken, medyadaki çeşitliliğe özenle vurgu yapıyoruz. İktidarın yanında veya karşısında diye bir ayrımdan özenle kaçınmamız gerektiğini biliyoruz. Hapiste gazeteci olmaz. Gazetecinin kalemi, kağıdı vardır. Arzu ederseniz katılırsınız, arzu etmezseniz katılmazsınız. Bu bağlamda medya özgürlüğüne hepimizin ihtiyacı var.
HAVA KURŞUN GİBİ AĞIR
Hapisteki gazetecilerin sayısının 142’ye ulaştığı söyleniyor. Dünyada bizimki kadar hapiste gazetecisi olan ikinci bir ülke yok. Bu çok ağır bir tablodur. Şairin dediği gibi “Hava kurşun gibi ağır”. Medya açısından, demokrasimiz açısından, özgürlükler açısından hava kurşun gibi ağır. Bu ağırlık sadece medyayı vurmuyor. Bu ağırlık esnafı da ,turizmiciyi de, esnafı da, sanayiciyi de, taciri de, çiftçiyi de vuruyor. Ürününü satamıyor. Biz hiç ayrım yapmadık gazeteciler açısından. Kim tutukluysa onun yanında olmaya çalıştık.
KEŞKE BUNLARI SÖYLEYECEK ORTAM OLMASAYDI
Murat Sabuncu, Kadri Gürsel, Musa Kart, Hakan Kara, Güray Öz, Turhan Günay, Önder Çelik, Mustafa Kemal Güngör, Bülent Utku, Nazlı Ilıcak, Murat Aksoy, Ali Bulaç, Ahmet Altan, Mehmet Altan, Şahin Alpay, Ahmet Turan Alkan, Aslı Erdoğan, Necmiye Alpay, Atilla Taş… Sayabileceğim 142 kişi… Hiçbir ayrım yapmıyorum: Bu bizi destekledi, şu karşı çıktı diye bir ayrımı da yapmıyorum. Eline kalem alıp gazetecilik yapan herkese ama herkese saygı gösteriyorum. Ve bunu Cumhuriyet’in önünde, Cumhuriyet’le yaşıt bir gazetenin önünde söylemekten gurur duyuyorum. Keşke bunları söyleyebilecek bir ortam olmasaydı.
YARIN ONLAR İÇİN DE GEÇERLİ OLABİLİR
Bu bağlamda medyanın özgürlüğü herkes için önemli. Demokrasi ve özgürlükler konusunda herkesin hassas olması gerekiyor. Yargıçlara sesleniyorum. Yargı, Türkiye’nin önünün açmalıdır. Baskıya direnmelidir yargı. 12 Eylül’de bile yargı daha bağımsızdı. Bugün Cumhuriyet’e uygulanan baskıcı özgürlükleri kısıtlayan uygulamalar yarın yargı için de geçerli olabilir