'Şimdi biz yeni bir devlet kuruyoruz, beğenin beğenmeyin bu yeni devletin kurucu lideri Tayyip Erdoğan’dır.' Sözlerini bir de Hayrettin Karaman'dan dinleyin....
Gazeteci Yazar Tarık Toros
TR724.com'da son dönemde Saray yandaşlarının dile getirmeye çalıştıkları rejim değişikliğin anlattı..
YARIN ÖBÜR GÜN KİMSE BİLMİYORDUK DEMESİN!
Neden Ortadoğu’daki hemen tüm seçimlerde diktatörlere yüzde 98-99 oy çıkar, bilir misiniz?
Sembolik olarak çok çok azınlıkta bir muhalefeti “demokratik seçim görüntüsü” için hep cepte tutarlar.
Esasen, yüzde 1’lik muhalefetten de rahatsızdırlar.
Halkın tamamının kendilerine biat etmesini isterler, eksiksiz!
Ortadoğu’daki diktatörlerin psikolojisi, çok açıktır.
Tüm gazeteler birinci sayfasında ‘lideri’ büyütür.
TV’ler faaliyetlerini canlı verir, muhalif kimsenin sesi duyulmaz.
Çocukluğumdan bilirim.
Memlekette karasal antenle Suriye TV’sini de izlerdik.
Gün boyu Hafız Esad’ın klipleri döner, kıldığı namaz dahi baştan sona canlı verilirdi.
Türkiye’deki mevcut durum bundan farksızdır.
Haliyle 83 yaşındaki ilahiyatçı Prof. Dr. Hayrettin Karaman’ın “biat” yazısı böyle değerlendirilmeli.
Karaman’ın ilahiyatta uzmanlık alanı “İslam Hukuku”.
***
Önce Hayrettin Karaman ne yazmıştı onu hatırlatalım, sonrasında 6 mühim tespit gelecek:
“Fırka anayoldan (Ehl-i sünnet topluluğundan), ümmetin cumhurundan ayrılan, ümmeti bölen, ümmetin bey’at ettiği başkanı tanımayan ve ona isyan eden sapkın grubun adıdır. Gülen hareketi açıkça yoldan çıkınca devlet onların yakasına yapıştı ve hak ettiklerini yapıyor.” (Hayrettin Karaman, Yeni Şafak, 4 Ağustos 2017)
***
Karaman’ın bu yazısına tepki gelmedi.
Hedefi ‘Cemaat’ olduğu için, kimse sesini çıkarmadı.
Oysa, AKP’li Ayhan Oğan’ın bu yazıdan bir gün önce CNN Türk’teki sözleri üzerine en azından ‘yüzde 50’ ayağa kalkmıştı:
“Şimdi biz yeni bir devlet kuruyoruz, beğenin beğenmeyin bu yeni devletin kurucu lideri Tayyip Erdoğan’dır.”
***
Halbuki, Hayrettin Karaman’ın sözleri, Ayhan Oğan’ın sözlerinden daha keskin ve daha korkutucu.
Niye mi?
6 maddede açalım o zaman:
BİR: Cumhurbaşkanı, halifedir.
İKİ: Halk yok, ümmet vardır.
ÜÇ: Başkana yani halifeye biat edilir.
DÖRT: Başkana isyan sapıklıktır.
BEŞ: Devlet, bunların yakasına yapışır.
ALTI: Başkanı tanımayanlar başlarına gelenleri hak etmiştir.
***
Meselem Cemaat değil.
Lakin ülkede her şeye bu gözlükle bakanlar bu yazıyı böyle okumadı.
Görmedi bile.
Gittiler Ayhan Oğan’la meşgul oldular.
Oysa, Ayhan Oğan yaptığı açıklamayla malum-u ilam etti.
Rejim 15 Temmuz’dan itibaren önce fiilen sonra resmen değişti, değiştirildi.
Adam, mevcut hali resmetti sadece.
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı ne dedi pazar günü:
“Artık parlamenter demokrasi yok.”
***
Hayrettin Karaman’ın çizdiği çerçeve ise gayet açık:
Biat etmeyen sapıktır, devlet yakasına yapışır!
Cemaat zaten 4-5 senedir tasfiye edilmiş, ediliyor.
Tüm müesseseleri kapatılıp devlete geçmiş.
51 bin masum insan, şu veya bu uyduruk gerekçeyle tutuklu.
Yüzbinlerin işine, gücüne, malına, mülküne, parasına çöküldü.
Sadece Cemaat de değil, içlerinde her görüşten insan var.
Hayrettin Karaman’ın fetvasını verdiği korkutucu durum ise, ülkenin kalan yarısının da benzer biçimde sindirileceği gerçeği.
Bırakın yüzde 50’yi ‘yüzde 1’ dahi muhalif kalsa, diktatör o azınlığı ezmeden rahat etmez.
Doğası budur.
Bunun da fetvaya dayanak yapılan İslam hukuku ile alakası yoktur.
Maalesef tutulan yol, gösterilen hedef budur.
***
Tüm dünyada faşizan bir dalga yükseliş eğiliminde.
Medeni, demokrat görünümlü insanlar, şiddete başvurmasa bile bundan mutlu oluyorlar. Ve bu hastalık, sardığı her bünyeyi ve kültürü, kabile seviyesine düşürüyor.
Tepedeki, “yeni 15 Temmuz’ları” haber veriyor. Köpekleri “Haşhaşiler ülkeyi karıştıracak suikast planlıyor” diye havlıyor.
Millet de başına gelecekleri bekliyor.
Habersiz filan de değiller.
Her şey gözümüzün önünde oluyor.
Herkes her şeyi de biliyor.
Çaptan düşmüş eski şarkıcı dikkat çekmek için, “Zamanında Naziler Almanya’dan kaçarak Nazilli’ye yerleşmiştir kesin bilgi” diye tweet atınca Nazilli ayağa kalkıyor mesela.
Esas ayağa kalkması gereken onca skandala ise sessiz!
Onun için yarın öbür gün kimse çıkıp, bilmiyorduk, haberimiz yoktu, görmedik, duymadık demesin.