Hazımsızlık ve gaz sancısı her zaman

Hazımsızlık ve gaz sancısı her zaman masum olmayabilir -Jinekolojik Onkolojik Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Üstün: -Belirtilerinin karın ağrısı, hazımsızlık gibi şikayetlerle karıştırılması ile kendini rahatlıkla kamufle eden tüp kanseri,
SAMSUN (A.A) - Jinekolojik Onkolojik Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Cazip Üstün, belirtilerinin karın ağrısı, hazımsızlık gibi şikayetlerle karıştırılması ile kendini rahatlıkla kamufle eden tüp kanserinin, kadınlar için risk oluşturduğunu bildirdi.
     Prof. Dr. Üstün, yaptığı yazılı açıklamada, kadınlarda görülen tüp kanserinin nadir oluşan ancak geç fark edildiği için ölümle sonuçlanabilen bir hastalık olduğuna dikkati çekti.
     Hastalık belirtilerinin karın ağrısı, gaz sancısı, hazımsızlık gibi şikayetlerle karıştırıldığı için çoğunlukla karın içinde diğer organlara sıçradıktan sonra tüp kanserinin fark edildiğini vurgulayan Üstün, şöyle devam etti:
     Tüp, rahimle yumurtalıkların arasında yer alan ve döllenmenin gerçekleştiği rahmin bir parçasıdır. Tuba olarak da bilinen bu organın fonksiyonu, yumurtayı rahim boşluğuna nakletmek ve spermin yumurtaya doğru gitmesini sağlamaktır. Tüp kanseri, genital organ kanserleri arasında oldukça nadir görülen bir türdür. Rahim ağzı ve endometrium kanseri gibi erken yakalanabilen bir kanser türü olmadığı gibi smear benzeri tarama testleri de yoktur. Tüp kanseri, yumurtalık kanseri gibi çok geç tanı konulabilen bir kanser türüdür. Yumurtalık kanseri çok gözüktüğü ve geç teşhis edildiği için daha fazla tehdit unsuru oluşturur ancak tüp kanseri de belirtisi az olan ve fazla bilinmeyen bir türdür. Belirtilerinin karın ağrısı, hazımsızlık gibi şikayetlerle karıştırılması ile kendini rahatlıkla kamufle eden tüp kanseri, kadınlar için risk oluşturmaktadır. Tümör cinsi de çok kötü olan bu kanser, kadınların ancak yüzde 0.03ünde görülse de dikkate alınmalıdır.
    
     -Her kadın yılda bir kez jinekolojik muayeneden geçmelidir-
    
     Yumurtalık kanserinde olduğu gibi tüp kanserinin de dünyanın sağlık konusunda en ileri ülkelerinde bile geç teşhis edilebildiğini ifade eden Üstün, şunları kaydetti:
     Hastalığa yakalanan kadınların yüzde 75inde, teşhis konduğu sırada kanser çevre organlara atlamış ve karın içine yayılmış olur. Karında bir takım ağrının başlaması, karında su toplanması, karında bir kitle oluşması ancak hastalığın çok ileri dönemlerinde ortaya çıkan belirtilerdir ki o zaman da hastalık oldukça fazla ilerlemiş sayılır. Tabi bir kanserde ne kadar geç teşhis yapılırsa başarı oranı da o kadar düşmekte. Hastalığın çok spesifik şikayetleri olmaz.
     Tüp kanserli hastalara baktığımızda, yumurtalık kanserli hastalarda olduğu gibi aylar önceden başlayan bir takım hazımsızlık şikayetleri, karında çok belirgin olmayan ağrı şikayetleri, belki gaz diye tanımlanan şikayetler, idrar yollarında ufak tefek şikayetler görülebilir. Ama bunlar herkeste görülebilen durumlardır ve pek çok kadın bunlara aldırmaz. Ancak hastalık ilerledikten sonra hastalığın belirtileri tanınmaya başlanır. Radyolojik değerlendirmeler yapıldığında ve ultrasonla bakıldığında hastalık gözlemlenebilir. Her kadın, hiçbir şikayeti olmasa da yılda bir kez jinekolojik muayeneden geçmelidir.
     Prof. Dr. Cazip Üstün, özellikle 40 yaşından sonra, menopoza yaklaşan kadınların muhakkak 6 ayda bir jinekolojik muayeneden geçmeleri, pelvik ultrasonografi yaptırmaları, senede bir smear aldırmaları gerektiğini, şüpheli durumlar gözlendiğinde daha ileri görüntüleme tetkikleri önerilebileceğini vurguladı.
    
     Muhabir: Dilek Sezen
     Yayıncı: Orhan Topal
06 Aralık 2012 12:39
DİĞER HABERLER