HDP Onursal Başkanı Tuncel'den Davutoğlu'na akademisyen tepkisi

HDP Onursal Başkanı Sebahat Tuncel, akademisyenlere dava açılmasına tepki gösterdi. Tuncel, "AKP'nin Başkanı Başbakan Davutoğlu 'aradım akademisyeni' diyor. Sen niye arıyorsun, bu baskı yaklaşımı değil midir? Hani düşünce özgürlüğü vardı, hani ifade özgürlüğü vardı? Bir de kendisinin akademisyen olduğunu söylüyor. Akademisyen olabilirsin ama demek ki insan hakları özgürlük ve demokrasiden yana nasibini almamışsın. Eğer almış olsaydın buna saygı gösterecektin. Düşünce ve ifade özgürlüğüne saygı göstereceksin, arayıp baskı yapmayacaktınız." dedi.

Halkların Demokratik Kongresi (HDK) 1. Olağan Konferansı 'Yaşamın ve Direnişin Olduğu Her Yerde HDK' başlığı altında CK Farabi Otel'de gerçekleştirdi. Kongreye HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ'da katıldı. HDP Onursal Başkanı Sebahat Tuncel, zor bir dönemden geçtiklerini ifade etti. Tuncel, "Kritik bir dönemden geçiyoruz. Tarihi bir dönemeç ya egemenler kendisini yenileyerek kaostan çıkacaklar ya da ezilenler, emekçiler yeni bir alternatifi yeni bir yaşamı yaratarak çıkacağız, bu bizim elimizde." diye konuştu.

Tuncel, son günlerde tartışmalara konu olan akademisyenler ile ilgili açıklamalarda bulundu. Tuncel, akademisyenlere baskı yapıldığına dikkat çekti. Tuncel, konuşmasına şöyle devam etti: "Biz taraf olmayacağız dediler bunun için bir bildiri hazırladılar. Şimdi tek tek akademisyenleri arıyorlar, yasalarla baskı altına almaya çalışıyorlar. AKP'nin başkanı Başbakan Davutoğlu 'aradım akademisyeni' diyor. Sen niye arıyorsun, bu baskı yaklaşımı değil midir? Hani düşünce özgürlüğü vardı, hani ifade özgürlüğü vardı? Bir de kendisinin akademisyen olduğunu söylüyor. Akademisyen olabilirsin ama demek ki insan hakları özgürlük ve demokrasiden yana nasibini almamışsın. Eğer almış olsaydın buna saygı gösterecektin. Düşünce ve ifade özgürlüğüne saygı göstereceksin arayıp baskı yapmayacaktınız."

TUNCEL'DEN SAVCIYA TEPKİ: SAVCI ASLINDA KENDİ ÜLKESİNDEKİ YASALARI BİLMİYOR

Tuncel, son olarak akademisyenler ile ilgili şu örneği vererek konuşmasına son verdi: "Onur Hoca yürütme kurulu üyesi, akademisyenler bildirgesine imza attığı için gözaltına alındı. Ne sordular hocam. 'Niye imzaladınız, kimin talimatıyla imzalıyorsunuz.' 'Ben örgütün üyesi olsaydım örgütten talep ederdim barışı, ama ben Türkiye'nin yurttaşıyım dolayısıyla Türkiye'den talep ediyorum' diye cevap vermiş. Uluslararası sözleşmelerde de Türkiye'nin burada bunlar var. 'Türkiye yurttaşını, bir toplumu barış içinde yaşamasını güvence altına almak zorundadır. Bende bu hakkımı kullanıyorum' diye ifade etmiş. Savcının söylediği böyle bir durum mu var ben bilmiyorum. Savcı aslında kendi ülkesindeki durumu bile bilmiyor, yasaları da bilmiyor."

ERTUĞRUL KÜRKÇÜ: ÖZ YÖNETİM OLMADAN DEMOKRATİK BİR CUMHURİYET Mİ OLUR?

HDP İzmir Milletvekili ve DHP Parti Sözcüsü Ertuğrul Kürkçü, öz yönetim ile ilgili açıklamalarda bulundu. Kürkçü, barış mücadelesinin engellerini tanımak ve bilmek zorunda olunduğunu söyledi. Kürkçü, "Halkın iktidarıyla halkın talepleriyle devletin baskısı arasında bir orta yol arayanlar sistematik bir biçimde halkların demokratik kongresini mücadelelerine sahip çıktıkları için eleştiriyorlar. Diyorlar ki cumhuriyette öz yönetim mi olur? Bir kere daha soruyoruz. Öz yönetim olmadan demokratik bir cumhuriyet mi olur. Kendi kendini yönetmeyen bir halka yukarıdan aşağıya bir cumhuriyet dayattığınızda onlara kendilerini yönetme hakkını değil, devletin onları yönetme hakkını dayatmış olursunuz. Buna karşı yönelen itirazlara karşı çıkan aynı zamanda bir demokrasi mücadelesini parçası olamazsınız. AK Parti ve MHP dışında kalan bütün politik hareketleri bu hareketlerin dışında yer alan hareketleri de yeniden kuruluş üzerine düşünmeye barış cephesini kurmaya yeniden davet etmek en önemli mesele olacaktır." şeklinde konuştu. CİHAN
16 Ocak 2016 13:22
DİĞER HABERLER