Bu değişiklik ile 0-6 yaş aralığındaki çocuğun cezaevi dışında büyümesi amaçlanıyor. Bu yaştaki çocuğun, cezaevinde yaşam sürmesinin de “cezanın şahsiliği ilkesi çeliştiğinin” altı çiziliyor. Ayrıca, anneleri tutuklu olan çocukların “ilk dönem ihtiyaçlarını karşılayacak ve çocukların gereksinimlerini sağlayıcı nitelikte inşa edilmiş olan tutukevlerinde kalmaları” öngörülüyor.

Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’nün verilerine göre, Türkiye'de,  668 çocuk anneleri ile birlikte cezaevi koşullarında büyüyor. Beştaş, yasal mevzuatta sadece “gebe” kadınlar için bir takım düzenlemeler söz konusu olduğunu, 0-6 yaş aralığında çocuk sahibi kadınlar için koruyucu hiçbir hüküm bulunmadığını belirtti.

Adalet Bakanlığı’nın 2016 yılı verilerine göre cezaevinde annesiyle birlikte bulunan 560 çocuğun yaş dağılımı şöyle:

Bir yaşında 128 bebek;

İki yaşında 114 çocuk;

Üç yaşında 81 çocuk;

Dört yaşında 70 çocuk;

Beş yaşında 31 çocuk;

Altı yaşında 5 çocuk;

Yaşları bilinmeyen 17 çocuk.

Kapalı cezaevlerinin çocuğun beslenme, emekleme, tuvalet alışkanlığı kazanması gibi temel gelişim aşamaları için dahi uygun olmadığını belirten Beştaş, çimende yürümeyen, top oynamayı bilmeyen hatta tüm çocukluk haklarından mahrum edilen çocuklar için çözüm üretilmesinin 'acil ve vahim' bir mesele olduğunu ifade etti.

Ayrıca anneleri tutuklu bulunan 0-6 yaş aralığındaki çocuklar için çocukların cezaevi ortamı dışında  ilk dönem ihtiyaçlarını karşılayacak, dışarıdaki yaşıtları gibi anneleriyle birlikte olacakları tutukevlerinde kalmaları gibi ara çözüm yöntemlerinin de hayata geçirilmesi ve bu çocukların sağlıklı gelişimleri için uygun tedbirler alınması gerektiğini belirtti.

“Çocuğun üstün yararı”na uygun yasal düzenlemelerin ivedilikle hayata geçirilmesi amacı ile bu kanun teklifinin hazırlandığını belirten Beştaş, gereğinin bir an önce yapılması gerektiğinin altını çizdi.