Video: Arşiv

DEP eski Milletvekili ve avukat Mahmut Alınak, Odatv internet sitesi için kaleme aldığı yazısında çözüm süreci ve Güneydoğu'da yaşanan operasyonları değerlendirdi. Bölgede incelemeler yaptığını belirten Alınak, “Hükümet binalarının önünde hendekler kazılırken valiler, savcılar, MİT  ve emniyet çay kahve içerek seyretti” iddiasında bulundu.

Alınak, “Şırnak çeyrek asırdan beri defalarca katliama uğradı” diyerek başlayan Alınak özetle şunları yazdı: “Devlet geçen 14 Mart'ta bilenmiş bir öfkeyle bir defa daha saldırıya geçti ve Şırnak'ı 80 gün boyunca bombaladı. İnsanları melekler kadar temiz olan o mazlum şehirden geriye şimdi sadece binaların kalbura çevrilmiş kan donduran iskeletleri kaldı. Karıncaların bile barınamadığı şehrin harabe hali ABD'nin 2. Dünya Savaşı'nın son günlerinde atom bombası attığı Japonya'nın Hiroşima ve Nagazaki'ye benziyor. 

Hiroşima ve Nagazaki'de binlerce insan yanarak can verdi. O katliam Amerika'nın utancı olarak tarihe geçti. Cizre, Sur, Yüksekova, Nusaybin, İdil, Silopi, Varto, Silvan ve Şırnak katliamları da bu militarist devletin suçu olarak tarihe yazılacak. Bilinsin ki, bugün Kürt'e Hiroşima ve Nagazaki'yi yaşatan bu egemenler devleti, yarın hakları için ayağa kalktıklarında aynı şeyi Türk ve diğer halklara da yapacaktır.

İfşa ediyorum: Devlet Kürt şehirlerini bombalamak için şimdi hepsini öldürdüğü gençleri hendek kazmaya zorladı, teşvik etti. Hükümet binalarının dibinde hendekler kazılıp barikatlar kurulurken valiler, savcılar, MİT ve Emniyet çay kahve içerek seyrettiler. Devletin kurduğu tuzakta pusuya yatışını oradaki incelemelerimden biliyorum. Merak eden varsa gidip araştırabilir. Kürt şehirleri bombalanırken dünya kamuoyu kör ve sağırı oynadı. Biz de bir şey yapmadık, yere çivilenmiş gibi öylece durup seyrettik.”

HDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan, CNN Türk canlı yayınında çarpıcı açıklamalarda bulundu. Tan, PKK'nın hendek siyasetini ve bunun sonuçlarını nasıl değerlendirdiği sorusu üzerine, “Şehirlere bomba yığılması devrimci halk savaşına hazırlık, ciddi bir çatışma hazırlığı; bunların hepsi devletin bilgisi ve tabiri caizse bilerek görmemesiyle oldu” yanıtını verdi. Savaşı PKK ve devletin ortaklaşa başlattığını iddia eden HDP'li Tan, şunları söyledi: 

“Bana göre devlet ve PKK ikisi birden savaşı istedi. Niye? Bir defa bütün bu olan biten devletin bilgisi dahilinde oldu. Şehirlere bomba yığılması devrimci halk savaşına hazırlık, ciddi bir çatışma hazırlığı; bunların hepsi devletin bilgisi ve tabiri caizse bilerek görmemesiyle oldu. Niye bunu söylüyorum? Oslo görüşmeleri 2009 senesinde oldu. 2009'da yapılan bu görüşmelerin hem sesli hem de görüntüleri tutanakları kamuoyuna sızdı. Orada o dönemin MİT Müsteşar Yardımcısı Afet Güneş'in bir ifadesi var. Biliyoruz şehirleri bomba ve silah deposu haline getirdiniz' diyor. Devlette aynı şekilde çözüm sürecinde kalekollar yapmaya başladı. Ciddi bir hazırlık yapmaya başladı. Halkın gözü önünde bir çözüm süreci, bir umut devam ederken bakıyoruz ki perde arkasında hem devlet ciddi bir savaş hazırlığı yapmış hem de PKK ciddi bir savaş hazırlığı yapmış.”