Hula katliamının hayatta kalan az sayıdaki tanığından biri Suriyeli Ali. Bakın o korkunç katliamı nasıl anlattı.
Hula katliamından sağ kurtulmayı başaran 11 yaşındaki Suriyeli Ali, askerlerin eve girerek anne-babasını ve dört kardeşini nasıl öldürdüğünü, kurtulmak için nasıl yürek burkan bir yola bir yola başvurduğunu anlattı.
Yeni Şafak'ta yer alan habere göre Hula'da 108 kişinin öldürüldüğü saldırılarda anne-babası ile 4 kardeşini gözlerinin önünde katlettiler. Aileden bir tek o hayatta kaldı. O da can veren kardeşinin kanını üstüne sürerek kurtuldu. 11 yaşındaki Ali el-Seyid, dünyayı ayağa kaldıran, ancak Esed rejiminin yine üstüne alınmadığı Hula katliamının hayatta kalan az sayıdaki tanıklarından. Skype üzerinden Associated Press'e konuşan Ali, yaşadığı o büyük katliama rağmen soğukkanlılığını korumaya çalışıyor. İşte Ali'nin ağzından o dehşet anları:
ADAMLAR GECE EVİMİZİ BASTI KURŞUN YAĞDIRDI
'Gece yarısı yaklaşık 11 silahlı adam evimizi bastı. Babamı ve büyük ağabeyimi kurşunladılar. Annem çığlık atmaya başladı, 'Onları neden aldınız' diye. Hemen ardından silahlı adamlar tüm ailemi kurşuna dizdi. Sivil kıyafetli bir adam, annemi yatak odasına götürdü ve başına ve boynuna 5 kurşun sıktı. Yatak odasından çıktıktan sonra önünü görebilmek için el fenerini açtı. Kız kardeşim Raşa'yı gördü ve onu da başından vurdu. Ben de Nadir (6) ve Aden'in (8) yanında saklanıyordum. Silahlı adamlar onları da vurdu. 6 yaşındaki en küçük kardeşim Nadir'i başından ve sırtından vurdular. Bana da ateş ettiler ancak isabet etmedi. Çok korkuyordum, tüm bedenim tir tir titriyordu. Sonra beni ölü sansınlar diye Nadir'in kanını her yanıma sürdüm ve hareketsiz bir şekilde öylece yerde yattım. Benim öldüğümü düşünerek evi terk ettiler'
ABD İLE RUSYA GİZLİ PAZARLIKTA
Korkunç katliamın izleri daha silinmeden Beşşar Esed ordusu ülkenin dört bir yanında ölüm operasyonlarına devam ediyor. Dün Cuma namazından sonra çıkan gösterilerde güvenlik güçlerinin ateş açması sonucu çoğunluğu başkent Şam'da olmak üzere ülke genelinde 19 kişinin öldüğü bildirilirken Suriye İnsan Hakları İzleme Örgütü ise, ülkenin çeşitli kentlerinde düzenlenen operasyonlarda ve açılan ateşte 53 kişinin hayatını kaybettiğini duyurdu. Sham News Network (SNN) haber ağı da, asker ve Şebiha milislerinin, Humus'un El Kuseyr ilçesine bağlı Buveyda köyünde içinde 15 işçinin yer aldığı bir minibüsü kaçırdığını ve tüm işçileri bıçaklayarak öldürdüğünü ileri sürdü.
Öte yandan Suriye'ye askeri müdahaleyi savunan Fransa ile buna karşı çıkan Rusya liderleri Paris'te Suriye krizini görüşecek. ABD'nin ise Rusya ile Suriye'de 'Yemen modelinin' uygulanması konusunda gizli pazarlık içinde olduğu öne sürülüyor. Yemen modelinde Esed'in, yetkilerini yardımcısına devrederek adil bir seçime kadar koltuğunu korumasını öngörülüyor.
Kim bu beyaz ayakkabılılar?
Suriye yönetiminin, Hula kasabasında meydana gelen, 49'u çocuk 108 kişinin yaşamını yitirdiği saldırıyı araştırmak için oluşturduğu komisyon ön raporunu açıkladı. Raporda, Hula'yı ağır silahlarla bastığı ve sayılarının 800'ü bulduğu iddia edilen silahlı gruplar, katliamdan sorumlu tutuldu. Soruşturma komisyonu başkanı Tuğgeneral Cemal Süleyman Hula'nın halkının isyancı olmadığını, öldürülenlerin rejim karşıtı herhangi bir gösteriye katılmadığını belirtti. Ölümlerin bombardıman nedeniyle meydana gelmediğini ileri süren Süleyman, cesetlerde yakın mesafeden ateş açıldığına ve kesici aletler kullanıldığına dair izler bulunduğunu söyledi. Ancak BM gözlemci heyetinin başkanı General Robert Mood görgü tanıklarının katliamı Şam yönetimine bağlı Şebiha milislerinin işlediğini söylediklerini aktarmıştı. Suriye'nin raporunda, katliamın olduğu bölgede, silahlı grupların kullandığı beyaz ayakkabılardan bulunduğu bilgisine de yer verildi. Perşembe günü Financial Times'a konuşan 11 yaşındaki bir görgü tanığı köye saldıranların üzerinde asker üniforması olduğunu ancak farklı olarak beyaz ayakkabı giydiklerini söylemişti. Suriye'nin raporunda, saldırının ilk hedefinin Milletvekili Abdulmuti Meşleb'in yakınları olduğu bilgisi yer aldı. ABD'nin Birleşmiş Milletler Büyükelçisi Susan Rice Suriye'nin raporunun 'apaçık bir yalan' olduğunu ileri sürdü