Bekir Salim'in TR724.com'da 11 Kasım 2017'de yazdığı yazısı Asım Yıldırım seslendirdi
İşte o yazının tam metni
Geceleri uyanıp, elleri semaya kaldırarak her şeyin sahibine iltica etmekten, gözyaşları içinde, “Ya Râb! Âlem bizi hep iğfal etti, kandırdı… Biz de geldik senin kapının tokmağına dokunuyoruz. Senden gayri kimsemiz yok! Lütfedersen, kapını bize açarsan derdimizi sana şerh etmek istiyoruz!” demekten başka bir çare gözükmüyor… Keşke bunu ciğerimiz yana yana, samimiyetle yapabilsek… “İhtimal, o vakit, ceyhûn ettiğimiz gözyaşları bir Nevbaharın neşv ü nemâ bulmasına, her güzelliğin yemyeşil zümrüt hâlinde arz-ı dîdâr etmesine vesile olacaktır…”
Her şeye rağmen ümidimizi kavi tutalım; bir yaprağın dahi düşüşünü iradesinde tutan bir Zât var. Başımıza gelenleri ancak O’nun iradesi dahilinde yapabilir bu zalimler… O halde O’nun muradı baş-göz üstüne… “O Hakîmdir; abes iş yapmaz.” Vardır bir bildiği… Az daha dişimizi sıkalım. Hangi kış bitmemiş ki! Hangi gece sona ermemiş, yerini gündüze terk etmemiş ki! Âşık Reyhanî diyor ya:
Sakın dağlar gibi yüceyim deme,
Zaman gelir etrafında kar olur.
Kış gelir, yaz gelmez diye gam yeme,
Her kışın sonunda bir bahar olur.
Dağ odur ki, üzerinde kar ola,
Bülbül odur, ötüşünde zar ola,
Dost odur ki, dar gününde yar ola,
Geniş günde düşman bile yar olur.
Reyhanî, eylik(iyilik) yap o kalır destan,
Bir günde toprağı verirler üsten,
Varlığın kefendir, evin kabristan
Nöbetçin iki taş bir mezar olur.
Öyle ya, her kışın sonunda bir bahar olur derken Reyhanî aslında kendi diliyle İnşirâh Süresi 5 nci âyetinin meâlini veriyor:
“Elbette, zorluğun yanında bir kolaylık vardır.”
Ya da Sekîne Duasında on dokuz kere tekrarladığımız Talâk Suresi 7nci Âyet:
“Allah sıkıntının ardından kolaylık ihsan eder.”
Ben de, Hocamızın bir Bamteli’ni bitirirken kullandığı bir mısradan mülhem doğaçlama bir şiir söylemiştim; onunla bitireyim:
GÜN DOĞMADAN NELER DOĞAR…
İnanan bir insan düşmez yeise,
Gün doğmadan neler doğar demişler.
Dünyanın işleri değer mi bahse?
Gün doğmadan neler doğar demişler.
Sabır ateşinde yanmayan pişmez.
Her şeyin vakti var, dakika şaşmaz.
O emir vermeden bir yaprak düşmez;
Gün doğmadan neler doğar demişler.
Ellerini kaldır Hakiki Yâr’e,
Yaslan gecelere, kalma avare.
O’nun ikliminde tükenmez çare;
Gün doğmadan neler doğar demişler.
Kaderin payını sakın unutma.
İmtihan sırrını yabana atma.
“Bu da geçer yahu!” şikâyet etme;
Gün doğmadan neler doğar demişler.
Âşık Salim der ki, olacak olur.
Adalet mutlaka yerini bulur.
Ne hayırlı, ne şer? Bir Allah bilir.
Gün doğmadan neler doğar demişler.
Evet, ye’se düşmek yok… Duaya, hem kavli hem fiili duaya devam…
“Ya Râb bizi insan eyle! Bu zalimlerin elinden hepimizi kurtar Allah’ım!”