Takviye kullanmak yararlı mı zararlı mı? Samanyoluhaber.com yazarlarından Esra Büyükcombak, takviyelerle ilgili doğru ve yanlışları yazdı.
Market alışverişinizin sonuna doğru takviye ilaç raflarının önünde durduğunuzu düşünün. Rengârenk kutular, kapsüller, damlalar… C vitamini bağışıklık için, D vitamini kemikler için, magnezyum uykusuzluk için… Ve siz, bu kadar seçeneğin arasında ‘bir şey almadan çıkmayayım’ hissiyle elinizi birine uzatıyorsunuz. Peki ama gerçekten ihtiyaç duyuyor musunuz? Günümüzde vitamin ve mineraller, adeta sabah kahvesi gibi rutin hale gelmiş durumda. Sadece herkes alıyor diye kullanmak ne kadar yanlışsa, gerçekten gerekli olduğunda uzak durmak da bir o kadar zararlı olabilir. Takviyeler gereksiz değildir; kimi zaman eksik olan bir halkayı tamamlamak, zincirin bütünlüğü için şarttır. Peki takviye ilaçlara ihtiyaç duyduğunuzu nasıl anlarsınız? Gereksiz yere takviye almak ne gibi riskler doğurabilir? Hangi durumlarda, hangi testler ve belirtiler yol gösterici olur?
Takviyeye Gerçekten İhtiyacınız Var mı?
Takviye denildiğinde çoğumuzun aklına ilk olarak vitamin ve mineral tabletleri gelir. Oysa takviye, adından da anlaşılacağı gibi, eksik olanı tamamlamaya yönelik bir yardımcıdır; ana kaynağın yerini alması değil, onu desteklemesi hedeflenir. Bu nedenle bir vitamin ya da mineralin takviye olarak alınabilmesi için, öncelikle vücutta eksik olduğunun belirlenmesi gerekir.
Ancak günümüzde bu denge çoğu zaman göz ardı edilebiliyor. Birçok kişi sosyal medyada gördüklerine göre takviye kullanmaya başlıyor. Örneğin “herkes D vitamini alıyor, ben de almalıyım” düşüncesi yaygın bir davranış biçimi haline geldi. Oysa vücut ihtiyacı olmayan bir vitamini aldığında, bu durum fayda değil, zamanla zarar verebilir. Üstelik bazı vitaminler (özellikle A, D, E ve K gibi yağda çözünenler) vücutta depolandıkları için fazlası atılmaz; birikir. Bu da toksik etkilere, yani vücuda zarar verecek kadar yüksek düzeylere ulaşmalarına yol açabilir. Kısacası,
"ne kadar çok o kadar iyi" anlayışı takviyeler için geçerli değildir.
Takviyelerin bu kadar yaygın ve kolay ulaşılabilir olması, gerçek eksiklik ve sanılan eksiklik arasındaki farkı daha da bulanıklaştırıyor. Mesela uykusuzluk, halsizlik, saç dökülmesi gibi belirtiler pek çok farklı nedenden kaynaklanabilecekken tek bir eksikliğe bağlanarak hemen takviye ilaca yönelinebiliyor. Oysa doğru olan, bu belirtilerin altında yatan gerçek nedenin bir hekim tarafından değerlendirilmesidir. Bununla birlikte, yaşam tarzımız ve beslenme alışkanlıklarımız bazı maddelerin vücutta yeterince bulunmasını zorlaştırabiliyor. Bu yüzden eksikliğine sıkça rastlanan bazı vitamin ve mineraller de vardır.
Eksiliği En Yaygın Olan Üçlü: D Vitamini, Omega-3 ve Magnezyum
1. D Vitamini: Bağışıklık sistemi, kemik sağlığı, kas gücü, hatta ruh hali üzerinde etkisi olan vitamin çeşididir. Vücudumuz, güneş aracılığıyla D vitamini sentezler; ancak, gün ışığından uzak yaşam tarzı bu sentezi zorlaştırır.
Eksiklik belirtileri:Sürekli yorgunluk, halsizlikKas ve kemik ağrılarıSık hastalanmaMoral bozukluğu ve depresyona yatkınlıkÇocuklarda gelişim geriliği ve raşitizm
Fazlası zararlı mı? Evet. Özellikle uzun süre yüksek dozda alınırsa:
Kandaki kalsiyum seviyesi aşırı yükselir (hiperkalsemi).Mide bulantısı, kusmaKabızlık, iştah kaybıBöbrek taşları, hatta böbrek hasarı gelişebilir.
2. Omega-3 Yağ Asitleri (EPA ve DHA): Beyin fonksiyonları, kalp sağlığı, inflamasyonun dengelenmesi ve göz sağlığı gibi pek çok sistemde görev alır.
Eksiklik belirtileri:Unutkanlık, odaklanma güçlüğüKuru cilt ve saç dökülmesiDepresif ruh haliEklem ağrıları ve iltihabi hastalıklara yatkınlık
Fazlası zararlı mı? Evet, özellikle aşırı kullanılırsa:
Kan sulandırıcı etkisinden dolayı
kanama riskini artırabilir.Bazı kişilerde sindirim sistemi şikayetleri (ishal, mide rahatsızlığı) görülebilir.Çok yüksek dozlarda alınmaya devam edilirse bağışıklık sistemi baskılanabilir.
3. Magnezyum: Kasların kasılıp gevşemesi, sinir iletimi, enerji üretimi ve stres yanıtı üzerinde etkilidir. Vücuttaki çok fazla farklı olayda görevi vardır.
Eksiklik belirtileri:Kas krampları, göz seyirmesiUykusuzluk veya huzursuzlukBaş ağrılarıKalp çarpıntısıKabızlıkAnksiyete ve depresif ruh hali
Fazlası zararlı mı? Aşırı magnezyum takviyesi (özellikle böbrek sorunu olanlarda) şunlara yol açabilir:
İshalDüşük tansiyonKalp ritim bozukluklarıSolunum yavaşlaması
Sonuç olarak bazen yorgun düştüğümüzde, saçlarımız daha çok döküldüğünde ya da moralimiz çabucak bozulduğunda hemen bir çözüm arayışına giriyoruz. Belki de herkesin bir şeyler kullandığı bir ortamda, eksik hissetmek bizi daha da kaygılandırıyor. Ama şunu unutmamak gerekir ki her vücut ve her eksiklik kişiye özeldir. Bedenimiz kendini sürekli onaran ve düzenleyen bir denge sistemiyle yaratılmıştır. Sadece bize verdiği işaretleri anlamaya, dinlemeye ihtiyacımız var. Belki de önce bir adım geri çekilip; nasıl beslendiğimize, nasıl uyuduğumuza, ne kadar güneş gördüğümüze bakmalıyız. Çünkü asıl denge orada başlıyor. Gerçek ihtiyaç ise, ancak doğru zamanda ve doğru destekle karşılandığında sağlığa dönüşebiliyor.
Bedeninizi dinlemeyi, ihtiyaçlarınızı fark etmeyi ve gerektiğinde bilinçli adımlar atmayı bir yaşam alışkanlığı haline getirebilmeniz temennisiyle...
Yazıyı dinlemek isterseniz:
https://youtu.be/69WxC2Rvt4Mhttps://open.spotify.com/episode/6PZpEdWX50EqCRovj53tyt?si=oa0tAsWDRiqQySi6e8Qteg [email protected] X:@esrabc