HESA Ekonomi Araştırmaları Direktörü Doç. Dr. Ramazan Taş, 15-16 Kasım 2015 tarihlerinde Antalya-Belek'te yapılacak 10. G-20 Zirvesi'nde Türkiye'nin dönem başkanı sıfatıyla, global liderlik testinden geçeceğini söyledi.
Turgut Özal Üniversitesi İİBF İktisat Bölüm Başkanı da olan Ekonomi ve Maliye Doçenti Ramazan Taş, zirvede yapılması ve yapılmaması gerekenlerle ilgili düşüncelerini paylaştı. Taş, "Dünyanın en büyük 19 ekonomisi ve AB'den oluşan Grup-20 (G-20), dünya ekonomisinin yüzde 85'ini, dünya ticaretinin yüzde 80'ini ve dünya nüfusunun yüzde 66'sını temsil ediyor. 2008 yılından itibaren düzenli olarak gerçekleştirilen ve genelde yılda bir kez yapılan G-20 Liderler Zirvesi'nin onuncusu bu yıl 15-16 Kasım 2015 tarihleri arasında Antalya Belek'te toplanacak. Bütün dünya medyasının, bütün dünya halklarının ve vatandaşlarının, iş dünyasının, akademi dünyasının, bütün dünya siyasetçilerinin gözü, kulağı bu zirve boyunca Türkiye'de olacak. Türkiye, bu zirvede yenilikçi kamu diplomasisini, yenilikçi medya diplomasisini, yenilikçi vatandaş diplomasisini, yenilikçi ekonomi diplomasisini en iyi şekilde kullanarak global liderlik sınavından başarıyla geçmeyi hedeflemelidir. Türkiye bu zirvede devlet-toplum-vatandaş-sivil toplum kuruluşu-üniversite-iş dünyası-medya bütün katmanlarıyla global liderlik sınavı verecek." dedi.
ZİRVEDE YAPILMASI GEREKENLER
Doç. Taş, 2015 G-20 Antalya Zirvesi'nde yapılması gerekenleri şöyle sıraladı: "Birinci yapılması gereken şey, 2015 G-20 Antalya Zirvesi'ne Türkiye'nin bütün siyasi partileri, bütün sivil toplum kuruluşları, bütün üniversiteleri, bütün iş dünyası temsilcileri davet edilmeli ve eksiksiz katılımı sağlanmalıdır. Türkiye bu zirvede bütün dünyaya milli birlik, milli bütünlük, milli dayanışma, katılımcı ve özgürlükçü demokrasi, yatırıma, büyümeye ve kalkınmaya odaklanmış ülke görüntüsü verilmelidir. İkinci yapılması gereken şey, Türkiye bu zirvenin gündemine öyle global değerler getirmeli ki 2015 G-20 Antalya Zirvesi tarihe altın harflerle yazılsın, bütün dünya vatandaşlarınca benimsensin ve insanlığın hafızasına unutulmaz biçimde kazınsın. Tıpkı 1992 Rio Yeryüzü Zirvesi'nde ortaya atılan 'sürdürülebilir kalkınmanın' tüm insanlığın 21. Yüzyıldaki ortak hedefi olarak benimsenmesi gibi."
Doç. Taş, Türkiye'nin zirvenin gündemine getirmesi gereken üç önemli global öneriyi de şu şekilde açıkladı: "Birinci olarak süreklilik kazanan ve bütün insanlığı olumsuz etkileyen global finansal krizlere çözüm olarak bütün dünya ülkelerinin paralarının adilce temsil edildiği Global Sepet Para önerisi getirebilir. İkinci olarak gelişmiş ülkelerin gelişmekte olan ülkelere giderek artan derecede uyguladığı yeni-korumacılık, neo-merkantilizm uygulamalarına son verme, açık ve adil global ticaret çağrısı yapabilir. Üçüncü olarak global yeşil medeniyet, katılımcı global yönetişim, global adil ticaret, global adil paylaşım, global uzlaşma, global dayanışma, paylaşılan büyüme ve kalkınma gibi yeni global kavramların ve değerlerin tanımlanması ve yaygınlaştırılması çağrısı yapabilir."
ZİRVEDE ASLA YAPILMAMASI GEREKENLER
Doç. Taş, 2015 G-20 Antalya Zirvesi'nde asla yapılmaması gerekenlerle ilgili olarak da "Türkiye, 2015 G-20 Antalya Zirvesi'ni fırsata dönüştürerek içeride ve dışarıda yepyeni bir beyaz sayfa açtığını ilan etmeli. İç barışı ve huzuru, dış barışı ve huzuru bozan politikaları terk etmeli. Hukukun üstünlüğünü, özgürlükçü ve katılımcı demokratik cumhuriyeti zedeleyen uygulamalardan vazgeçmeli. Medyaya, sivil topluma, iş dünyasına yönelik her türlü baskı ve yıldırma operasyonları derhal durdurulmalı. Eğer mevcut operasyonlar devam edecek olursa, 2015 G-20 Antalya Zirvesi süresince bütün dünya medyası Türkiye'yi baskıcı, girişim özgürlüğünü ve özel mülkiyet hakkını hiçe sayan, medyaya sansür uygulayan birinci ligden üçüncü lige düşmüş bir Ortadoğu ülkesi olarak görecektir. Hiç kimsenin hukuksuz operasyonlarla Türkiye'nin küresel imajını zedeleme, Türkiye'yi global liderlik sınavında çaktırma ve dünyaya rezil etme hakkı yoktur." uyarısında bulundu. CİHAN