Eşinin 5 yıl önce yayınlanan bir dizi senaryosu gerekçe gösterilerek hapse atılmasına tepki gösteren Şule Karaca, bu zulmün bir an önce bitmesini istiyor.
Bir aydır Silivri Cezaevi'nde tutuklu bulunan Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca'nın eşi, yaşananları ‘intikam operasyonu' olarak değerlendiriyor: 5 yıl önce yayınlanan bir dizi senaryosu gerekçe gösterilerek terör örgütü suçlaması yapmak trajikomik. Operasyonun ardından çok sayıda insan hakkı ihlali ile karşılaştık.
Özgür medyayı hedef alan 14 Aralık operasyonu kapsamında tutuklanan Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca, yaklaşık bir aydır Silivri Cezaevi'nde tutuluyor. Eşinin 5 yıl önce yayınlanan bir dizi senaryosu gerekçe gösterilerek hapse atılmasına tepki gösteren Şule Karaca, bu zulmün bir an önce bitmesini istiyor. Karaca, uzun yıllar medya sektöründe çeşitli görevler yapan eşiyle ilgili terör örgütü lideri suçlamalarını trajikomik bulduğunu söyledi. Yapılanları ‘intikam operasyonu' olarak değerlendiren Karaca, "Eşim gibi naif bir insana bunlar yapılıyorsa artık ülke bir cinnet hali yaşıyor demektir. Orada tuttukları her bir günün vebalini kaldırabileceklerini düşünmüyorum. Mümin dediğimiz insanlar, ellerindeki güçle zulmediyor." dedi.
Şule Karaca, 20 yıllık hayat arkadaşı Hidayet Karaca'nın boş dosyalarla tutuklu bulunmasının ülkenin geldiği üzücü noktanın işareti olduğunu belirtti. Eşinin tutuklanmasının ardından diğer gazetecilere yönelik benzer baskıları hatırlatan Karaca, “Hiçbirimizin can mal güvenliği olmadığını düşünüyorum, ülkede herkes makul şüpheli konumunda. İnşallah bir an önce bu kara günlerden selamete çıkarız.” şeklinde konuştu. Hidayet Karaca'nın mesleğinde birçok açılımda bulunarak ilk Kürtçe yayın yapan kanalın başında olduğunu belirten Şule Karaca şunları söyledi: “Ebru TV gibi Avrupa, Afrika, Amerika ve Azerbaycan'da yayın yapan kanalların da başında. Ömrünü gazetecilik faaliyetleriyle geçiren bir insan.”
14 Aralık medyaya darbe operasyonunun ardından eşine yönelik birçok insan hakkı ihlali yaşatıldığını kaydeden Şule Karaca yaşanan zulmü şöyle özetledi: “-7. katta soğuk bir ortamda nezarette tutuldu. Tansiyon ve kolesterol hastası olan eşime ilaç için su verilmedi. Gözaltı süresi bitmesine rağmen kararın açıklanması 15 saat ertelendi. Silivri Cezaevi'nde de fotoğraf çekilme hakkımızı kullanamadık. Görevliler makine bozuk diyerek engel oldu. Ayrıca kapalı görüşlerin dinlendiğiyle ilgili iddialar var. Bu sebeple kapalı görüşlerde rahat konuşamıyoruz.”
Silivri'ye gitmek için sabah 9'da evden çıkıp akşam 18.30'da eve döndüğünü belirten Karaca, 76 yaşındaki kayınpederinin de zorluk çektiğini ancak sıkıntılara rağmen şükretmeye çalıştıklarını dile getirdi. Açık görüşlerde sahur operasyonunda tutuklanan polis aileleriyle karşılaşan Karaca, “Şehir dışında olduğu için her hafta gelemeyenlerle görüştüm. Oraya gidemeyenleri gördüğüm zaman geceleri uykum kaçıyor. 6 aydır onlar da hapsediliyor, eşim kadar onların da masumiyetlerine inanıyorum ve hürriyetlerine kavuşmalarını istiyorum.” ifadelerini kullandı. Zaman