BBP Genel Başkan Yardımcısı Kaptan Kartal'dan, tutuklu bulunan Karaca'ya mektup...
Kaptan Kartal, tutuklu bulunan Samanyolu Yayın Grubu Başkanı, gazeteci Hidayet Karaca'ya dikkatleri çeken bir mektup kaleme aldı.
İşte o mektuptan satırlar;
Çok Değerli Hidayet KARACA Bey ;
Dünya gözü ile sizinle görüşme imkanımız hiç olmadı, lakin kader bizleri, gönüllerde muhabbet ve ALLAH'a kullukta Hürriyet ateşi ile yanarken buluşturdu. Şehitliğine şehadet ettiğim Muhsin Başkan ve idam sehpalarına yürüyen, cefa çeken, çileye tabi olan abilerimizden sonra zindanlar yeniden sizlerle şereflendi. Dost o dur ki görmeden inanabilmek ve inandığının bedelini ödeyebilmektir. Dost odur ki, karşılıksız ve beklentisiz sevebilmektir.
Bildiğiniz üzere, insan ham varlıktır, cennete layık olabilmesi için dünyada çile çekmesi, musibet oklarına hedef olması, dertler ve musibetlerle pişmesi lazımdır. Dünya hayatının özü çileden ibarettir.
Hz. Mevlânâ'ya göre çile mübarektir, çile bir armağandır…
Üstat Bediüzzaman, ‘rahat zahmette, zahmet rahattadır’ der, Mevlam bu sıkıntıların Dua gibi gelip, dua gibi gitmesini nasip eylesin.
Endişemiz bizler için değil , ülkemiz ve Hak'kı Hukuk'u elinden alınan müslüman,Türk toplumu içindir.
Adaleti, bir akşamın alaca karanlığında kaybolan biçare halinde bırakmayacağız,karanlığı dağıtıp etrafı aydınlatacağımız günler yakındır. Gül bahçesi olan ülkemizin en nadidesi hukuku ülkemizde hakim kılacağımız günlerin şafağı sökecektir.
Özgürlüğünüzü aldılar belki ama sizleri Yusufiye ile buluşturdular. Siz dosta kavuştunuz. Sonsuzluğun sahibi şimdi size bizlerden daha çok yakın, bizlerde ise lehçe yetersiz, gözler dolu, kelimeler boğazlara tıkalı .
Adaletin selasını okumuş olabilirler ama ALLAH Şahit olsun ki Musalla taşına koyamasınlar diye mücadelemize devam edeceğiz.
Adaleti, meydanlarda dolu kalabalıklarda ve sandıklarda arama çaresizliğine düşenler korkuları ile başbaşalar ama vicdanı hür olanlar adalet, hak, hukuk diyenler korkusuzca mücadelelerine devam etmektedirler.
Bir seçim süreci yaşıyoruz sonucu ne olur bilemiyorum,bizler neticeye matuf siyaset yapan insanlar değiliz, o Mevlamın bileceği iştir, seferle yükümlü olan bizler zaferi Mevlaya bırakmışız, netice bizden yana olursa, Duam ALLAH bizleri şımartmasındır, bizden yana olmazsa mücadeleye devam etmektir.
Ben Ülkücü heyecanım ve Alperen ruhumla, hukukun herkese dokunduğu, adaletin hakim olduğu insanların ayrıştırılmadığı, çokluk içinde birliği sağlamış bir Türkiye için mücadeleme devam edeceğim. Sevginin esas olduğu ve paylaşıldığı, yaşatmak için yaşamanın mücadelesi veren dostlarla el ele gönül gönüle demokrasinin ve özgürlüğün meşalesini yakacağız inşallah.
İmanın olduğu yerde imkanın var olduğu bilinci ile bütün engelleri aşarak hedefe varmanın, biz varamazsak bile bizden sonra bu bayrağı taşıyacak ve hedefe vardıracak bir altın nesil, bir Alperen ruh illa ki var olacaktır. Bizler kader hükmünü icra ederken ona uymak ve ‘Ya RAB lüfun da hoş, kahrında hoş’ diyenlerdeniz. Bu yüzden çektiğimiz çileler inandığımız dava içindir.
Hidayet abi, bilmem ki özgürlüğü elinden alınan sizler mi özgürsünüz yoksa dışarıda serbestçe gezip dolaşan bizler mi tutsağız…
Her şeyin doğrusunu ve hikmetini bilen yüce Mevlam, Bakara suresi 155. ayette şöyle diyor:
"Çaresiz biz sizi biraz korku, biraz açlık, biraz da mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltme ile imtihan edeceğiz. Müjdele o sabredenleri!"
İnşallah siz ve bugün zindanları şereflendirenler bu müjdeye nail olanlardan olacaksınız.
Hidayet abi, sizleri en emin olunan yüce Mevlam'a emanet ediyoruz, ALLAH yar ve yardımcınız olsun.
Kaptan KARTAL / BBP Genel Başkan Yardımcısı