Güney Afrika merkezli Turkuaz Harmoni Enstitüsü gelenekselleşen diyalog iftarlarına bu yıl da devam etti. Johannesburg, Cape Town ve Durban şehirlerindeki “dostluk ve kardeşlik iftarları” Güney Afrika toplumunun bütün renklerinin sergilendiği buluşmalara dönüştü.
TÜRKMEN TERZİ- GÜNEY AFRİKA
Hizmet gönüllülerini geçmişteki Şili halkına benzetti: Bütün acılarınıza rağmen başka kıtalardaki insanlar için çabalıyorsunuz
Güney Afrika merkezli Turkuaz Harmoni Enstitüsü gelenekselleşen diyalog iftarlarına bu yıl da devam etti. Johannesburg, Cape Town ve Durban şehirlerindeki “dostluk ve kardeşlik iftarları” Güney Afrika toplumunun bütün renklerinin sergilendiği buluşmalara dönüştü.
İftara katılan eski belediye başkanı ve Rahip Gift Moerane hislerini şöyle ifade etti, “Bugün burada Turkuaz Harmony Enstitüsü iftarında farklı kimliklerimiz, inançlarımız, reklerimizle beraberiz. Bizler beraber yaşayabiliriz. Bizi ayıran sadece yanılgılarımızdır. Siyasetçilere güvenilmeyeceğini artık anladık. Bizler din adamları, bazı şeyleri değiştirebiliriz. Ayrılıklarımızı bir kenara bırakırız. Bu manzarada olduğu gibi farklı insanlar aynı masada oturabiliyorsa gelecekten halen umutlu olabiliriz demektir. Uluslararası toplumda, BM’de barış görüşmelerine din adamları başkanlık ederse dünyaya barış gelir. Bunu Kudüs ziyaretimde de söyledim. Bizleri ayıran siyasetçiler. BM’de dinlerarası diyalog forumunda konuşma yaptım ve bu ifadelerimi orada da dile getirdim. Güney Afrika’da da dinlerarası diyalog toplantılarında konuşuyorum. Bu ülkeyi diyalog ile değiştirebiliriz. Bizler bu mesajlarımızla farklı kıyafetlerdeki ve isimlerdeki kalpleri katılaşmış, acımasız erkeklerin ve kadınların kalplerini yumuşatabiliriz. Beni bu diyalog iftarına davet ettiğiniz için çok teşekkür ediyorum.”
Güney Afrika Kiliseler Konseyi genel sekreteri Piskopos Malusi Mpumlwana ise diyalog iftarında şunları söyledi, “Bu kadar güzel yemekleri tadıp konuşmak zor tabi. Misafirperverliğiniz için çok teşekkür ediyorum. Ben öncelikle Turkuaz’a teşekkür ediyorum ama bu salondaki farklı dinlerin temsilcilerine şunu söylemek istiyorum, “Bu ülkenin dini toplumlarının temsilcileri olarak, dinlerarası diyalog yapmamız için bizleri (çok uzaklardan gelen) Türklerin biraraya getirmesinden kendimiz adına utanç duymalıyız Kendi ülkenizde zulüm altında olan dünya çapındaki hareketin bir parçası olduğunuzun da farkındayım. Temsil ettiğiniz değerler, her toplumun değerlerinin temsil etmesi gereken değerler, Fethullen Gülen'in öğretileri hepimizin kutsadığı değerler olmalıdır.
Şili halkı gibi zulümlere rağmen başka kıtalardaki halklar için çabalıyorsunuz
Piskopos Malusi Mpumlwana geçmişteki Şili halkını örnek vererek Hizmet insanlarını şu ifadelerle alkışladı, “Yıllar önce General Pinochet'nin Şili'yi despotça yönettiği zamanları hatırlıyorum; ülkemizde (Güney Afrika) olağanüstü hal vardı ve Şili'nin durumunu takip eden bizler, bir despotun pençeleri altında can veren Şilililerin kendi acılarının ortasında ırkçı apartayt karşıtı gösteriler düzenlediklerini görünce şaşırmıştık. İnsanlar kaçırılıp uçaklardan okyanusa atılırken, onlar hala farklı bir kıtadaki başka bir ülkenin sorunlarını düşünecek zaman bulabiliyorlardı. Şimdi burada, bizi daha da insan yapan değerleri tartışmak üzere bir araya geliyoruz. Hizmet insanları olarak bu faaliyetleri kendi insanlarınız hapsedildiğinde, öldürüldüğünde ve zulüm gördüğünde bile yapıyorsunuz. Bence Turkuaz Harmoni’nin çabaları için bir teşekkür ve bir alkış borçluyuz.”
Güney Afrika’da Dostluk ve Diyalog İftar Yemekleri birliği ve anlayışı teşvik ediyor diyen Turkuaz Harmoni Enstitüsü Genel Direktörü Ayhan Çetin, Ramazan boyunca faaliyetlerini şöyle özetledi, “Güney Afrika, bu Ramazan’da da çeşitli din, kültür ve etnik kökenlerden insanları bir araya getiren Dostluk ve Diyalog İftar Yemeklerine ev sahipliği yaptı. Bu iftarlar, sosyal, kültürel, politik farklı geçmişlere sahip insanlar arasında barış, anlayış ve işbirliğini teşvik etmek için nasıl bir araç olarak kullanılabileceğinin parlak bir örneği olarak gösterildi. Etkinliklerimize hükümet yetkilileri, dini liderler, akademisyenler,gazteciler ve sivil toplum temsilcileri gibi etkili isimlerin yanı sıra genel halktan da katılımcılar oldu.”
Turkuaz’ın geleneksel hale gelen dostluk ve diyalog iftarı, Güney Afrikalı özgürlük mücadelesinin meşhur isimlerinden Rahip Wesley Mabuza’nın kapanış duasıyla erdi. Güney Afrika’nın her dinden, renkten, kültürden insanlarının buluştuğu iftarda misafirlere Türk mutfağının lezzetleri ve baklava ikram edildi.
Durban’daki iftar şehrindeki önemli isimleri buluşturdu
Turkuaz’ın Hint Okyanusu kıyısındaki Durban şehrindeki ofisi de geniş katılımlı bir iftar düzenledi. Şehrin Uluslararası Kongre Merkezi’ndeki iftarı toplumun farklı kesimlerinden 150'den fazla ismi biraraya getirdi. Konuklar arasında Katolik Kilisesi ve Sai örgütü de dahil olmak üzere birçok farklı dini kuruluşun temsilcileri, çok sayıda akademisyen, sivil toplum liderleri ve sosyal aktivistler ile şehrin önemli siyasileri vardı.
Turkuaz Harmoni Enstitüsü bölge müdürü ve etkinliğin organizatörü Mehmet Kaya, konuklara Fethullah Gülen'in “dostluk ve sevgi değerlerini kaplere yazan” şiirini okuyarak programı başlattı. Diyalog iftarlarına ev sahipliği yapmanın çok önemli olduğunu açıklayan Kaya, “Bu iftarlar karşılıklı anlayış ve ortak değerlere dayanan bir toplum inşa etmek için olağanüstü fırsatlar sunan büyük bir zenginlik vesilesidir. Farklı grupları biraraya getirerek, inanç veya ideolojiden bağımsız olarak insanların birlikte yaşayabileceği fikrini topluma gösterebiliriz.” dedi.
Programda söz alan Profesör Michael Samuel, “Eski Yunan kaynaklarından ve Kutsal kitaplardan örnekler vererek, aşk teriminin anlamını detaylı bir şekilde anlattı. Aşkı yalnızca romantik bir duygu türü düşünerek yanlış yorumladığımızı, en önemli aşkın, özverili bir şekilde başkalarına hizmet etmeyi amaçlayan aşk olduğunu ve Turkuaz’ın tüm insanlık için karşılıksız sevgiyle yaptığı faaliyetlerinin aşk teriminin en güzel ifadesi olduğunu belirtti.
Durban’ın eski belediye başkanı Fawzia Peer konuşmasında, son dönemlerde COVID-19 salgını ve toplumsal huzursuzluğun geride bıraktığı sayısız zorluk karşısında birlik çağrısında bulundu. Turkuaz’ın çalışmalarından övgüyle bahseden Peer şunları söyledi, "Farklı kültürler ve inançlar hakkında bilgi edinmek, birbirini tanımakla başlar ve Turkuaz’ın Güney Afrika'da birkaç yıldır yaptığı şey de budur ve birbirimizi tanımamıza yardımcı oluyor."