Avustralya’da daha çok iş dünyası ile ilgili yayın yapan sektör gazetelerinden Financial Review (https://www.afr.com/ ) Hizmet Hareketi mensuplarının, Türkiye’de ve yurtdışında yaşadığı mağduriyetlere geniş yer ayırarak, Erdoğan rejiminin Türkiye’den 20 bin kilometre uzaklıkta yaşattığı hukuksuzluklara dikkat çekti.
Avusturalya Zaman'dan Akif Burak Can’ın haberine göre, Gazetenin kıdemli gazetecilerinden (Senior Reporter) Max Mason imzasıyla çıkan ve 1.ci sayfada manşetten duyurulan söz konusu haber ile ilgili, bir sayfaya yakın geniş yer ayıran gazete; “Avustralyalı vatandaşların büyük bankalar tarafından asılsız terör suçlamalarıyla yolları kesiliyor.” başlığıyla çıktı. Fethullah Gülen’i, Sünni Din adamı olarak ifade eden gazete, Erdoğan Hükümeti’nin, 2016’dan sonra batılı ülkelerin de büyük ekseriyetiyle katılmadığı “terörist” damgası vurduğuna dikkat çekti. Erdoğan’ın, 15 Temmuz Kurgu Darbesi’yle Gülen Hareketi mensuplarının “terörle” ilişkilendirilmeye çalıştığını, ancak Fethullah Gülen’in, sözkonusu suçlamayı reddettiğini ayrıca, batılı hükümetlerin de bu iddiayı reddettiğine işaret edildi.
Avusturalya'nın saygın gazetelerinden Financial Review, Hizmet Hareketi mensuplarına yapılan hukuksuzluğu manşetine taşıdı: Asılsız terör suçlamalarıyla yolları kesiliyor.
AVUSTRALYA, ABD, AB VE İNGİLTERE GÜLEN HAREKETİNİ “TERÖR ÖRGÜTÜ” OLARAK GÖRMÜYOR!
Haberde, mesnetsiz bir şekilde Hizmet Hareketi’ni terör örgütü ilan eden, Erdoğan’ın iddialarına karşın ABD, Avrupa Birliği ve İngiltere’nin, terör örgütü olarak kabul edilmediğini, bunu da Avustralya Başsavcılık makamınca da teyit edildiğinin altı çizildi. Haberin detayında, Avustralya İçişleri Bakanı Clare O’Neil, Maliye Bakan Yardımcısı Stephen Jones ve Federal Milletvekili Anne Stanley ve Federal Cumhuriyet Başsavcılığı’nın da konuyla ilgili görüşlerine yer verildi.
TÜRK HÜKÜMET YANLISI MEDYANIN İDDİALARINDAN BAŞKA KANIT YOK!
Banka hesabı geçici bir süreyle bloke edilerek, hesap hareketleri dondurulan, Avustralya İnsan Hakları Derneği AFD (Advocates For Dignity) Başkanı Mehmet Saral ve Mesut Lelik’in yaşadığı mağduriyetlere de geniş şekilde yer verildi. Gazete, Gülen Hareketi mensuplarına yönelik “teörist” suçlamasının, yandaş medyanın iddialarından başka somut bir kanıtının olmadığına dikkat çeken Financial Review; ‘‘World Check’’ raporları, Saral ve Mesut Lelik’in “terörist” olduğu iddiasını belirlemek için Türk hükümetinin gazetelerine dayandırıyordu, başka hiçbir kaynak yoktu.” ifadelerini kullandı.
MİT’İN YURTDIŞI OPERASYONLARINA DİKKAT ÇEKİLDİ:
MİT marifetiyle yurtdışındaki operasyonlarına da dikkat çekildi.Erdoğan Rejiminin, bir taraftan Gülen Hareketi mensuplarını, Malezya ve Kosova gibi dünyanın bir çok ülkesinden bir taraftan kaçırırken, diğer taraftan ise dayanaksız ve mahkeme kararı olmaksızın bir çok insana, finansal operasyonlar çektiğine işaret edildi. Buna göre; “terör listesini” oluşturarak, Refinitiv gibi uluslararası kuruluşların yanıltıldığının altının çizildiği haberde, bunun en somut örneğinin ise; Mehmet Saral, Mesut Lelik ile aileleri Türkiye’de yaşadığı için isminin açıklanmasını istemeyen çok sayıda Avustralya vatandaşının, delilsiz bir şekilde sözkonusu listelere eklendiğine işaret edildi.
Mehmet Saral’ın banka hesaplarını bloke eden CBA, ANZ ve Melbourne Bankaları, ayrı ayrı birer mektup yollayarak, müşterilerinden özür diledi.
8 YAŞINDAN BERİ AVUSTRALYA’DA OLAN BİRİ NASIL TERÖRİST OLABİLİR?
Mehmet Saral’ın, 8 yaşındayken Avustralya’ya taşındığını ve hayatının burada geçtiğini, ancak Türk hükümetinin onu “terörist” olarak tanımlaması üzerine CBA, Westpac ve ANZ’deki banka hesaplarının geçici olarak, dondurulduğunu kaydeden gazete, sözkonusu bankaların uluslararası kuruluş olan Refinitiv’in raporlandırma yanlışlığına alet olduğuna dikkat çekti. Financial Review gazetesi haberin devamında, Mehmet Saral’ın da onlardan biri olduğunu ve 8 yaşından beri Sydney’de başarılı çalışmalarda bulunmuş ve son olarak da bir Avustralya vatandaşı olarak ülkesine İnsan Hakları Derneği AFD (Advocates For Dignity) gibi sosyal bir kurumun Başkanlığını yürüttüğünü hatırlattı. Ekim 2021’de Türkiye İçişleri Bakanlığı’nın en çok arananlar listesinde olmasının garipliğine dikkat çeken gazete, Saral’ın yakalanması karşılığında 500 bin Türk lirası (28.646 Avustralya doları) ödül de konulduğunu yazdı.
Refinitiv, Türk Hükümet’nin delilsiz “terör listesine” koymak suretiyle, Avustralya’daki Bankaları yanıltması hatasından geri döndü.
REFINITIV, DELİLSİZ KARARDA GERİ ADIM ATTI:
Öte yandan Londra Menkul Kıymetler Borsası’na ait bir şirket olanRefinitiv, mağdur olan müşterilere gönderdiği resmi yazıda, BM ve İnsan Hakları İzleme Örgütü’ne atıfta bulunarak, F.TÖ/PDY ile bağlantılı suçlama ve yaptırımların siyasi amaçlı olduğu tespit edildi ve söz konusu şahıslarla ilgili deliller sunulmadan isimlerin listelendiğinin altını çizdi.
YAPTIRIMLARIN SİYASİ AMAÇLI OLDUĞU TESPİT EDİLDİ:
Refinitiv kurumunun açıklaması şöyle; “World-Check’’ müşterilerinin maruz kaldığınız yaptırımlarla ilgili endişelerinizi bilmesini sağlamak amacıyla rapordaki ek yorum notunu güncelledik: Yapılan ek yorumda; ihbar edilen kişi, 8 yaşından beri Türkiye’de değil, Avustralya’da yaşadığı ve başarılı bir Avustralya vatandaşı olarak, kaçak olduğunu ısrarla reddediyor. Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği’nin Mart 2018 tarihli bir raporunda, Türk makamları tarafından yapılan atama konusunda ciddi hukuki süreç ihlallerinin olduğu ve F.TÖ/PDY ile bağlantıların, bu tür atamaların niteliği açıklanmadan belirlendiği tespit edildi. İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün 2019 tarihli raporunda da F.TÖ/PDY ile bağlantılı suçlama ve yaptırımların siyasi amaçlı olduğu tespit edildi”
BANKALAR, SARAL VE LELİK’TEN MEKTUPLA ÖZÜR DİLEDİ:
Bunun üzerine Mehmet Saral ve Mesut Lelik’in banka hesaplarını bloke eden CBA, ANZ ve Melbourne Bankaları, ayrı ayrı birer mektup yollayarak, müşterilerinden özür diledi. Saral ve Lelik, kapatılan hesapların açılması için bankaya davet edildiler.