Balyoz darbe planının devamını içeren belgelerle ilgili ikinci dava dün başladı.
Org. Bilgin Balanlı'yla birlikte 28 sanığın yargılandığı davada Ergenekon süreci boyunca ilk kez bir muvazzaf orgeneral hâkim karşısına çıktı. Balanlı'nın en kısa zamanda sonuçlandırılmasını istediği davayı yavaşlatma adımı ise reddihakim talebinde bulunan avukatlarından geldi. Balanlı'nın mahkemeye yönelik tehdit içerikli savunması sırasında salonda ıslık çalınması üzerine tartışma yaşandı. Hâkimin müdahale ettiği Balanlı, "Sözümü kesmeyin." deyince mahkeme başkanı sert çıktı: "Burayı ben yönetiyorum, keserim."
İkinci Balyoz planı davası kapsamında Orgeneral Bilgin Balanlı'nın da aralarında bulunduğu 21'i tutuklu 28 sanığın 20'şer yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanmalarına başlandı. İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri'de yapılan duruşmaya, Bilgin Balanlı, Korgeneral Turgut Atman, Tümgeneral İsmail Taş'ın da aralarında bulunduğu 21 tutuklu sanık ile bazı tutuksuz sanıklar katıldı. Hakkında yakalama kararı bulunan Tümgeneral Beyazıt Karataş ile tutuksuz sanık Tümamiral Ahmet Sinan Ertuğrul ise gelmedi. Duruşmada yoklamanın ardından, sanıkların kimlik tespitine geçildi. Kimlik tespiti sırasında tutuklu sanık Orgeneral Bilgin Balanlı, aylık gelirinin 7 bin lira olduğunu belirterek, Yüksek Askerî Şûra üyesi olduğunu söyledi. Sanıklardan Ahmet Zeki Üçok Hava Kuvvetleri başsavcısı, Ali Cengiz Şirin Kuzey Deniz Saha Komutanlığı Askeri Mahkemesi Başkanı, Bülent Günçal Hava Kuvvetleri adli müşaviri, Cumhur Eryüksel Kuzey Deniz Saha Komutanlığı Başsavcısı, Doğan Uysal Genelkurmay Adlî Müşavirliği'nde idarî görevli olarak görevlerini beyan etti. Tutuksuz danık Hakan Özbek de Hava Kuvvetleri Komutanlığı'nda askeri savcı iken emekli dilekçesi verdiğini belirtti. Tutuksuz sanık Tülay Delibaş ise Askeri Yüksek İdare Mahkemesi raportörü olduğunu ve aylık 6 bin TL kazandığını ifade etti.
Kimlik tespitinin ardından Mahkeme Başkanı Ömer Diken, iddianamenin okunmasına geçileceğini açıkladı. Ancak bu sırada bazı sanıkların avukatı Ali Fahir Kayacan, hükme katılacak hakim listesinin kendilerine bildirilmesini isteyerek, daha sonra da reddihakim talebinde bulunacaklarını söyledi. Mahkeme Başkanı Diken ise avukat Kayacan'ın talebinin iddianamenin okunmasından sonra değerlendirileceğini açıkladı. Kısa bir tartışmanın ardından Diken, avukatların taleplerinin iddianamenin okunmasından sonra değerlendirileceğini karara bağladı. Ancak tekrar söz alan avukat Kayacan, gerekçelerini açıklayarak reddihakim talebinde bulundu.
Duruşmada söz alan Orgeneral Bilgin Balanlı, çok sayıda Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) mensubunun, somut delillere dayanmayan iddialar nedeniyle tutuklu olarak yargılandığını savundu. Söz konusu soruşturma ve davanın planlı ve komplo olduğunu öne süren Balanlı, "TSK ve onun kahraman personeli üzerinde açıkça oyun oynanmaktadır. Sahte dijital verilerle hazırlanan belgelere dayanarak tutuklandım. TSK'ya karşı yürütülen bu çirkin iftira kampanyası sonucu gerçekleştirilen tasfiye operasyonu, maalesef başarıya ulaşmış gibi gözükmektedir. Gerçekten başarılması halinde ise kaybeden TSK, Türkiye Cumhuriyeti ve Türk milleti olacaktır." ifadelerini kullandı.
İFTİRALARIN HESABI SORULACAKTIR
Sanık Bilgin Balanlı konuştuğu sırada, salondaki izleyiciler tarafından alkışlama ve ıslık sesleri duyuldu. Mahkeme Başkanı Ömer Diken, ıslıklayanların dışarı çıkmasını, aksi takdirde kameralar tarafından tespit edileceğini söylemesi üzerine izleyicilerden ıslık çalan bir kadın dışarı çıktı. Mahkeme Başkanı Diken, alkışlayanları da uyararak, "Burası arena değildir.'' dedi. Balanlı'nın sözünün kesilmesine itiraz etmesi üzerine de Başkan Diken, "Duruşmayı yöneten benim, keserim. Sesinizi yükseltmeden konuşun.'' dedi. Balanlı da herkesin sesini duyması için yüksek sesle konuştuğunu ifade etti. Bilgin Balanlı, 'darbeye teşebbüs etmek'le suçlandıklarını, ancak bu suçlamayı asla kabul etmediklerini anlattı. Balanlı, "Bu çirkin ve insafsız komployu hazırlayan ve onlarla bu alçakça oynanan oyunda işbirliği yapanlara, Türkiye Cumhuriyeti'ne, Türk Silahlı Kuvvetleri'ne ve onun fedakar personeline zarar verenlere bunun hesabını yüce Türk ulusu, Türk yargısı bir gün mutlaka soracaktır." ifadelerini kullandı.
Gölcük'te yapılan aramalarda, ele geçirilen belgelerde isminin geçtiğini öğrendiğini söyleyen Balanlı, "Şaşkınlık içinde bunun ne olduğunu anlamaya çalışırken, bir dergide aleyhime gerçek dışı bir yazı yayınlandı. Nisan ayının sonlarında ise ele geçirildiği öne sürülen sahte dijital veriler basında yer aldı.'' şeklinde konuştu. Savcı Savaş Kırbaş, reddihakim talepleri konusunda takdirin mahkemede olduğu görüşünü bildirdi. Duruşmaya verilen aranın ardından kararı açıklayan mahkeme heyeti, bazı sanık avukatlarının reddihakim talebinin değerlendirilmesi için dava dosyasının yetkili merci olan İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verdi. Duruşma 3 Ekim'e ertelendi.