Fethullah Gülen Hocaefendi’nin vaaz külliyatının 4. seti çıktı. 4. sette neler var?
Nil Prodüksiyon, şimdiye kadar çıkarmış olduğu Fethullah Gülen Hocaefendi’ye ait bütün vaaz ve sohbetleri daha önce 3 SET olarak yayın hayatına sunmuştu şimdi de vaaz külliyatının 4. seti çıktı. 4. sette ele alınan konular kısaca şöyle
FİZİK ÖTESİ HAYAT
“Fizik Ötesi Hayat” ismindeki bu vaaz serisi, 12 Mayıs - 02 Haziran 1978 tarihleri arasında İzmir Bornova Merkez Camii’nde yapılmıştır. Seri, 4 vaaz ve bir de konuyla ilgili muhtelif zamanlarda sorulan sorulara verilen cevaplardan müteşekkil bir derlemeden oluşmaktadır.
İman’ın erkânı arasında yer almamakla birlikte Kur’an’ın tarifleri içerisinde cinlerin varlığına inanmanın farz olduğunu dile getiren Muhterem Hocaefendi asrımızda Batı kaynaklı fikirlerin tesiri ile İslâm dünyasında bir kısım düşünce kaymalarının yaşandığını, bu kaymaların cin, melek, mucize gibi hakikatlerin, dinin ruhuna uymayacak biçimde yorumlanmasına sebep olduğunu ifade etmektedir. Cin ve meleklerin varlığını zihne daha da yakınlaştıracak “fizik ötesi âlem”in anlatıldığı bu seride Hocaefendi sırayla; ● Cinlerin mahiyeti ve temessülü, ● Hz. Muhammed’in (s.a.s.) insanlara ve cinlere peygamber olarak gönderilmesi, ● Şeytanın hileleri ve onun hilelerinden korunma yolları, ● Şeytanın insanı yoldan çıkarma çabaları ve ona boyun eğmeyenler.. gibi konuları işlemektedir. Serinin 5. kasetinde ise Muhterem Hocaefendi, cinlerle alakalı olarak kendisine çeşitli zamanlarda sorulmuş sorulara cevap vermektedir.
SORULAR VE ÇIKIŞ YOLLARI (31-40)
Bu seri, 150 kasetlik “Sorular ve Çıkış Yolları” serisinin 31-40 arası olup Muhterem Hocaefendi’nin 25 Mart 1977-30 Nisan 1977 tarihleri arasında İzmir Bornova Merkez Camii’nde kendisine sorulan çeşitli güncel sorulara verdiği cevaplardan oluşmaktadır. Muhterem Hocaefendi, asrımızın çetrefilli sorularına mukni bir tarzda cevap vermekte; haset duygusunun izalesinden tecdid-i imana, dünya dışı canlı arayışından Güneş ve Ay tutulmalarının hikmetlerine, televizyonun fayda ve zararlarından unutkanlığın sebeplerine kadar dinî, ilmî içtimaî.. pek çok konunun yanında Bermuda Şeytan Üçgeni, telepati gibi çok merak edilen hususlara da açıklık getirmektedir. Sette ayrıntılı olarak ele alınan sorulardan bazıları şöyledir:
● İslâm’da meşrepçilik var mıdır? Sahabe-i Kirâm (r.anhüm) arasında bu tür ayrılıklar olmuş mudur? ● Besmele ile kesilip kesilmediği şüpheli olan bir hayvanın eti, iki defa besmele çekmek suretiyle yenilebilir mi? ● Dâbbetü’l-arz nedir? ● Öğle ve ikindi namazlarını iş yerinde kılıyorum. Amirim bana “kılma” demiyor fakat kılmama da gönlü razı değil. Bu şekilde kıldığım namaz kabul olur mu? ● Asr-ı Saadet’teki muhabbetin aramızda teessüs etmesi için neler yapmalıyız? ● “Kâlü belâ”da ruhlar, Allah’ı (c.c.) Rab olarak kabul etmişler. Fakat böyle bir şeyin künhüne bizler vakıf değiliz. İzah eder misiniz? ● Dinimize göre akıl, hakikati bulmak için yeterli midir? ● Türk-İslâm sentezi ne demektir? ● Mevlid-i Şerif’in asıl yazılış gayesi nedir? ● “Osmanlı devrinde kadın esir gibiydi, şimdi hür oldu” diye iddia edenler var. Bu iddia doğru mudur? ● Niçin tecdid-i iman yapıyoruz? ● Hz. İsa’nın (a.s.) yeryüzüne iniş keyfiyeti nasıl olacaktır? ● Şeytanın ve nefsin şerrinden kurtulmanın çareleri nelerdir? ● İnsan, kul hakkı ve gıybet dâhil bütün günahlarından Kur’ân’a hizmet ederek kurtulabilir mi? ● Kıyamet nerede kopacak? ● Bu dünyadan ölüp giden kimseler için bağış yapabilir mi? Kabirde Kur’ân-ı Kerim okumanın bir sakıncası var mıdır?
ZEKÂT
İslam’ın beş şartından birisi olan “Zekât” konusunun anlatıldığı bu vaaz serisi 24 Kasım 1978 - 16 Şubat 1979 tarihleri arasında İzmir Bornova Merkez Camii’nde yapılmıştır. Seri 8 vaaz ve bir de zekâtla ilgili muhtelif zamanlarda sorulan sorulara verilen cevaplardan müteşekkil bir derlemeden oluşmaktadır.
Muhterem Hocaefendi bu seride âyet ve hadislerle zekâtın mânâsı, önemi ve içtimaî hayatımızdaki yeri, fakir ve zengin arasında köprü kurarak sosyal hayatta ekonomik açıdan denge sağlaması ve böylece toplumu muhtemel çalkantı ve çarpışmalardan koruması gibi konuları genişçe ele almaktadır. Hocaefendi’ye göre insanın dünya ve dünya serveti karşısında şımarmaması, gözünü mal hırsı bürümüş kimselerle beraber derbeder olmaması için Allah’ın (c.c.) verdiği nimetleri O’nun istediği şekilde sarf etmesi gerekir. Fakat çeşitli sebeplerle günümüzde pek çok kimse dinimiz açısından böyle hayatî bir konunun farkında değildir. Muhterem Hocaefendi günümüzde çeşitli sebeplerden dolayı ihmal edilen dinimizin bu şartını yeniden kendi konumuna irca etmekte, ayrıca zekâtın sarf yerlerinin yeniden gözden geçirilerek günümüzde müslümanlara pratik anlamda fayda sağlayıcı bir hüviyete getirilmesine vurgu yapmaktadır.
Hocaefendi bu seride sırayla: ● Toplum açısından zekâtın önemi, ● Fert açısından zekâtın önemi, ● Cömertlik duygusunun toplumda geliştirilmesi, ● Zekâtı verilecek mallar ve miktarları, ● İslâm’a göre açık ve kapalı mallar (emvâl-i zâhire ve bâtına), ● Zekât verilecek yerler ve mü’minin kazanç ve harcamasında denge, ● İçtimaî hayatta cömertliğin önemi ve tefeciliğin zararları, ● İslâm’da iktisadî ve içtimaî yapının temelleri.. gibi konuları günümüz şartlarını da dikkate alarak işlemekte, son kasette ise Muhterem Hocaefendi kendisine çeşitli zamanlarda zekâtla ilgili sorulan sorulara cevap vermektedir.
AHLÂKÎ MÜLÂHAZALAR
Ahlâkî Mülâhazalar, Muhterem Fethullah Gülen Hocaefendi’nin 2 Mayıs 1980 - 5 Eylül 1980 tarihleri arasında İzmir Bornova Merkez Camii’nde yaptığı vaaz serisidir. 14 vaazlık bu seride ahlâk konusu bütün detaylarıyla ele alınmaktadır.
Ahlâkın ayaklar altına alındığı, ahlâksızlığın revaç bulduğu bir dönemde (ki, bu durum günümüzde de devam etmektedir) yapılan bu vaazlar, inananlar için ahlâkın elmas, zebercet, yakut gibi mücevherlerden bin kat daha kıymetli olduğunu vurgulamaktadır. Hocaefendi’ye göre ferdin ve toplumun kemâle ermesinin yegâne yolu güzel ahlâk sahibi olmaktır. Güzel ahlâk sahibi olmadan “inandım” demenin pek bir anlamı yoktur. Vaazlarda ahlâkta hedefin Allah ahlâkıyla ahlâklanmak olduğu ifade edilmektedir.
Muhterem Hocaefendi, vaaz serisine Peygamberimiz’in (s.a.s.) ahlâkta getirdiği muvazeneyle başlayıp güzel ahlâka sahip olmanın yolları, güzel ahlâkın insanlara kazandırdıkları ve müslümanlar arasında birlik ve beraberliği sağlayacak ahlâkî hususiyetleri genişçe izah ettikten sonra: ● Gıybet, ● Fuzûlî konuşma, müstehcenlik edebiyatı yapma, sövme, ● Koğuculuk, medih, çok soru sorma, ● Öfke, ● Kin, nefret, ● kıskançlık ve gıbta, ● Kibir.. gibi ahlâksızlıkları tek tek ele almakta ve bunlardan kurtulma yollarını enfes üslûbuyla anlatmaktadır.
Bu seride dikkat çeken hususlardan biri de, insandaki şehvet, öfke, akıl gibi duyguların nasıl hayra kanalize edilebileceği, edilmezse insanlara ve cemiyete vereceği zararlar âyet ve hadisler çerçevesinde ve bol bol misaller verilerek ele alınmaktadır.
İKTİSÂDÎ MÜLAHÂZALAR
Muhterem Fethullah Gülen Hocaefendi, iman, ibadet ve muamelat başlıklarında toplanan İslâmî mevzuların hemen hepsini çağın gereklerini de hesaba katarak vaazlarında ele almıştır. Hem bu sebeple hem de cemaatten gelen talep üzerine İslâm’da iktisadî boyutun ele alındığı 26 vaazlık bu set gün yüzüne çıkmıştır. Bu vaaz serisi 23 Şubat 1979 – 21 Eylül 1979 tarihleri arasında İzmir Bornova Merkez Camii’nde yapılmıştır.
Hocaefendi, bu seride sadece İslâm’da iktisat veya ekonomiyi değil, bunların, dinin aslı olan iman esasları ve yapmakla mükellef olduğumuz ibadetler muvacehesinde nereye oturduğunu, ne anlam ifade ettiğini genişçe ele almaktadır. Buna bağlı olarak mal dediğimiz emtiaya İslâm’ın bakışı, son yüzyıllarda ortaya çıkan sosyalizm, kapitalizm gibi beşerî iktisadî sistemlerin insanlığa neler getirdiği, doğru yanlış tarafları, toplumlara ne ölçüde refah sağladığı, insanların problemlerini çözmede yeterli olup olmadığı, bunların İslâm’ın mal anlayışıyla kıyası vaazlarda genişçe ele alınmaktadır.
Muhterem Hocaefendi bu vaazlarda ideal bir toplumun üç unsurunun bulunduğunu ifade etmekte, bunları; 1. İnsanların her türlü esaretten kurtarılarak vicdanlarının duruluğa erdirilmesi, 2. Allah karşısında herkesin yaratılış ve ubudiyette eşit olması, 3. Yardımlaşma, yani insanların kendi mutluluğunu başkalarının mutluğu içinde araması olarak sıralamaktadır. Hocaefendi’ye göre, İslâm fıtrî bir iktisat anlayışı getirmiş ve hayatı bütün yönleriyle dengeli bir biçimde ele almıştır. Kendine has keyfiyetiyle zuhur eden ve vahyin gölgesinde şekillenen bu içtimaî yapıda hiçbir zaman ezilen bir sınıfın veya imtiyazlı bir sınıfın oluşmasına imkân tanınmamıştır.
İçtimaimizin temel dinamiklerinin anlatıldığı bu vaaz serisinde: ● İktisadî ve içtimaî hayatımız, ● İslâm’ın itidal dini olduğu, ● İslâm’da vicdan hürriyeti ve gerçek eşitlik, ● İdeal toplumun üç rüknü: vicdan hürriyeti, eşitlik ve yardımlaşma, ● Dinimizin korunmasını emrettiği hususlar (makâsıd-ı hamse), ● İslâm’da idareci ve halk münasebeti, ● İçtimaî yapımızın temel dinamikleri, ● İslâm’da mali yapı ve mal siyaseti, ● İslâm’da mal edinme yolları, ● Servet kazanma yolları, ● İktisadî prensiplerimiz, ● İktisadî sistemler ve tahlilleri, ● İktisadî hayatın temelleri, ● Ekonomi anlayışımızın temel esasları, ● İslâm’ın özel mülkiyete bakışı, ● İslâm’da toprak hukuku, ● Sosyo-ekonomide emek ve sermayenin yeri, ● Ücret teorileri ve İslâm’da ücret, ● Ticarette dürüstlük, ● Tekelcilik, spekülasyon ve damping, ● Narh (fiyat belirleme), ● Dinde faizin hükmü ve faizsiz bankacılık (mudârebe: emek-sermaye ortaklığı), ● Beytülmâl ve çeşitleri anlatılmakta ve nihayet vaazların genel bir özetiyle Hocaefendi seriyi bitirmektedir.
Ayrıca bu vaaz serisi, “Enginliğiyle Bizim Dünyamız” adıyla kitaplaştırılarak Nil Yayınları’nda çıkmıştır.