'Hocamıza verdiğim sözü tutmak için yollardayım'

Enes Kanter Freedom, Almanya’da uzun bir tura çıktı. Onu, Fontäne Kulturzentrum e.V. ve Lernzirkel Ludwigshafen e.V. iş birliğiyle gerçekleştirilen programda yakaladık. Yoğun temposu arasında bize zaman ayırıp sorularımızı yanıtladı.

Röportaj: Nurullah Kaya

Basketbolcu ve insan hakları savunucu Enes Kanter Freedom, önemli temaslar için Almanya'da. Freedom, yoğun temposu arasında gazeteci Nurullah Kaya'nın sorularına dikkat çeken cevaplar verdi. İşte dikkat çeken o ropörtaj: 


Neden Almanya’ya, bu çocukların yanına geldin?

40 günlük bir geziye çıktık. Bu geziye çıkmamızın nedeni, 2016'nın 17 Temmuz'unda hocamıza verdiğimiz bir sözdü aslında.


Hocaefendi’ye verdiğiniz bu söz neydi?

Hocamız dedi ki: “Enes Bey, dokunulmadık gönül, girilmedik müessese bırakmayın.” Biz de o günden bugüne yola çıktık. Şu ana kadar hemen hemen bütün ülkeleri dolaştık. Diktatörlükler hariç tüm ülkelere gittik. Sadece Almanya kalmıştı. Almanya'nın her köşesinde abimiz, ablamız ve kardeşlerimiz olduğu için bu gezi neredeyse üç yıl sürdü. Ama sonunda Almanya’yı da tamamlıyoruz. 10 senelik bu gezimiz inşallah haziran ayında sona erecek.

Bu uzun gezideki amacınız neydi?

Amacımız, insanlara dokunmaktı. Abilerimize ve ablalara verecek çok fazla bir şeyim yok, aksine onlardan alacak çok şeyim var. Özellikle genç kardeşlerimizi, abilerimizi, okullarımızı, minik kardeşlerimizi ziyaret edip moral ve motivasyon vermek, aynı zamanda moral almak istiyorum. Elhamdülillah, dünyanın her yerinde öyle yetenekli, güzel ve kabiliyetli gençler yetişiyor ki... Hitabetiyle, yazarlığıyla... Amacım, bu gençleri keşfedip belki burslu bir şekilde Amerika’ya götürerek önlerini açabilmek.


Bu keşif yalnızca basketbolla mı ilgili?

Şu anda gezimizin amacı moral ve motivasyon vermekle birlikte, kardeşlerimizi birebir tanıyıp ihtiyaçlarını görmek. Bu keşif yalnızca spor alanında değil. Hedefimiz; binlere, milyonlara hitap edebilecek genç kardeşlerimizi bulmak. Eğer bu yetenekli gençleri keşfedemezsek, bulundukları bölgelerde kaybolup gidiyorlar. Hedefimiz, bu gençleri keşfedip burslu şekilde Amerika’ya getirerek yollarını açmak. Her zaman demişimdir: Keşke böyle bir dönemde iki tane daha Hakan Şükür veya Arif abimiz olsaydı, belki her şey çok daha farklı anlatılabilirdi. Sporun ve sanatın insan üzerindeki etkisi gerçekten çok büyük.


Bu süreçte keşfettiğiniz yeni gençler oldu mu?

Bu 10 yıl içinde öyle kabiliyetli gençler keşfettik ki… Hitabetiyle, duruşuyla örnek alınması gereken birçok genç var. Hepsini kınalıyoruz ve Allah’ın izniyle ileride onlardan çok istifade edeceğiz.

Hakan Şükür ile bir spor okulu projeniz vardı. Son durum nedir?

Almanya’da ve Avrupa’da Hakan abiyle bir proje üzerinde çalışıyoruz. İlkini Amerika'da Houston’da açmak istiyoruz. Proje çalışmaları başladı. Tahminen 2025 sonu ya da 2026 başında açmayı planlıyoruz. Spor, sanat ve karakter eğitimi içeren bir merkez olacak. Bu projeyi Hizmet hareketinden maddi destek almadan, tamamen kendi çabamızla yapacağız. Çünkü hem Türkiye'de hem dünyada bu kadar ihtiyaç varken Hizmet’e yük olmak istemiyoruz. Projenin ikinci ayağını da Avrupa’da gerçekleştirmeyi planlıyoruz.


Almanya’da futbol daha ön planda. Burada basketbol mu olur, futbol mu?

Ben Hakan abiye hep şunu söylüyorum: Papa’yla görüştüğümde oradaki kardinaller beni tanımıyordu, basketbolu da takip etmiyorlardı. Nereli olduğumu sorduklarında "Türküm" dedim. Hemen “Hakan Şükür’ü çok seviyoruz, o bizim kahramanımız” dediler. Hakan abi futbolu bırakalı yıllar oldu ama Almanya, Hollanda, İtalya gibi ülkelerde hâlâ büyük bir marka. Biz de bu markayı değerlendirmek istiyoruz.

Şu an Avrupa’dasınız. Basketbol kulüpleriyle temasınız var mı?

Evet, temaslarımız var. Birkaç yıl önce Panathinaikos’la görüşmelerimiz olmuştu. Almanya’dan da Berlin başta olmak üzere bazı kulüplerle görüşmelerimiz oldu. Ancak üzerimizdeki baskılar, özellikle Nike’ın baskısı gibi nedenlerle bu süreçler sekteye uğradı. Ama hâlâ bu kulüplerle irtibat kurup projeler yapmak istiyoruz.

Artık kariyerinize sadece bir aktivist olarak mı devam etmek istiyorsunuz? Yoksa basketbol yine bir yerinde olacak mı?

Benim için önemli olan spor aracılığıyla çocuklara ulaşabilmek, onlara karakter eğitimi verebilmek. Güzel ahlaklı gençlerin yetişmesine vesile olmak istiyorum.

Peki hedefinizde koçluk, kulüp yönetimi ya da spor yorumculuğu var mı?

Bunlar önemli şeyler ama benim için küçük hedefler. Amerika’da bu tür şeylere hiç girmedim. Ben bir neslin yetişmesi için çalışıyorum.

Hâlâ fit görünüyorsunuz. Spor yapmaya devam ediyor musunuz?

Evet, hâlâ düzenli spor yapıyorum. Günde en az bir saat spor yapıyorum. Fitness, kondisyon antrenmanları ve yüzme ile formumu koruyorum.

Spora ilgi duyan gençlere ne tavsiye edersiniz?

Özellikle gençlerin ailelerine seslenmek istiyorum. Çocuklarımızı mutlaka takım sporlarına yönlendirmeliyiz. Takım sporları, çocuklara paylaşmayı öğretir. Özellikle Türkiye’de yaşanan olaylardan sonra buraya gelen çocuklarda kırgınlık ya da karamsarlık olabiliyor. Takım sporları, onların özgüvenlerini artırır. Geldikleri ülkeye daha iyi entegre olmalarını sağlar. Bu yüzden spor, özellikle de takım sporları çok önemli. Bütün ailelere bunu özellikle tavsiye ediyorum.

"HERKESİ STRAZBURG’A HAKKI HAYKİRMAYA BEKLİYORUM"

Geçen yıl seni Strazburg’da görmüştük. Bu yıl da gelecek misin?

Evet, bu yıl da Strazburg’da olacağım. İki yıl önce yaklaşık 1000 kişi gelmişti. Geçen yıl, yağmura rağmen 3000–3500 kişi geldi ama bu da bana yetmiyor. Türkiye’deki kardeşlerimize en küçük bir destek olabileceksek, onların sesi olabileceksek ne mutlu bize. Biz şunu göstermek istiyoruz: Sizleri unutmadık, unutmayacağız ve Allah’ın izniyle unutturmayacağız. Keşke Avrupa’nın her yerinden insanlar gelip mahkeme önünde “Biz demokrasi istiyoruz, özgürlük istiyoruz” diye haykırsa. Türkiye’nin tekrar demokrasiye dönmesi için hep birlikte sesimizi yükseltsek. Bu yüzden Avrupa’daki ve dışındaki tüm kardeşlerimizi Strazburg’a bekliyoruz. Orada olacağız inşallah.

26 Mayıs 2025 11:51
DİĞER HABERLER