16 Nisan 2017'deki referandum öncesinde, Mart ayında, Hollanda'ya giderek buradaki Türkiyeli seçmenlere miting yapmayı planlayan Aile Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya krizinin artçıları dinmemişken, Hollanda ile yeni bir kriz patlak verdi.
Bu kez de, İstanbul'daki Hollanda Konsolosluğu'nda çalışan A.Z. isimli kişi hakkında 'casus' olduğu iddiasıyla soruşturma başlatıldı. Soruşturmanın ortaya çıkmasının ardından, A.Z Türkiye'den ayrılarak Hollanda'ya gitti.
RTL Nieuws'a konuşan Hollanda Dışişleri Bakanlığı yetkilisi, casuslukla suçlanan A.Z.'nin ülkeden ayrıldığını söyledi. İktidar yanlısı medyada yer alan haberlere göre, sözkonusu kişi IŞİD, Zeytin Dalı Operasyonu ve Suriye ile ilgili sahte haber oluşturup istihbarat topladı.
TRT Haber'de yayınlanan haberde, sözkonusu kişinin Türk istihbaratı tarafından 'suçüstü' yakalandığı iddia edildi. Haberde, "Gizli faaliyetleri deşifre edilen casusun tüm adımları belgelendi ve hakkında soruşturma açıldı" denildi.
Hollanda Dışişleri Bakanlığı ise, medyada yer alan istihbarat ve sahte bilgi yayma suçlamalarının ardından A.Z.'nin kişisel güvenlik gerekçesiyle Türkiye'den çıkarıldığını duyurdu.
2017'nin Mart ayındaki krizde, Kaya'nın Rotterdam'daki Başkonsolosluk binasına girmesine izin verilmedi."İstenmeyen kişi" ilan edilip sınır dışı edilen Bakan Kaya, krizin ardından Türkiye'ye döndü.
İki ülke arasında o günden beri devam eden gerilim son olarak Hollanda Parlamentosu'nun Ermeni Soykırımını tanıması ile doruk noktasına ulaştı.
CU Milletvekili Joel Voordewind tarafından hazırlanan "Ermeni soykırımının tanınması" önerisine, Türkiye kökenli milletvekilleri tarafından kurulan DENK partisi dışındaki tüm partiler destek verdi. Öneri, 3'e karşı 142 oyla kabul edildi.
Ancak Dışişleri Bakanı Kaag, bu kararın hükümetin "Ermeni soykırımını" tanıdığı anlamına gelmediğine işaret etti.