Hollywood'a ilham kaynağı olan Türk

Hollywood'a ilham kaynağı olan Türk
18 Eylül tarihinde Türk sinemalarında gösterime giren G-Force filminin senaryosuna bir Türk bilim adamı ilham verdi.
Dünyayı böcekler kurtaracak! Film, konusunu Cornell Üniversitesi'nde doktora öğrencisi Alper Bozkurt'un da önderliğini yaptığı "Karma Böcek Siborglar" projesinden alıyor. Filmin senaryosunda dünyanın kaderi, iyi eğitilmiş sevimli ve komik farelerden ve bir sinekten oluşan komando ekibine bağlı. Türk bilim adamı, Hollywood'a ilham kaynağı oldu 18 Eylül'de Türk sinemalarında gösterime giren G-Force filminin senaryosuna ilham kaynağı bir Türk bilim adamı. Film, konusunu şu an ABD'nin New York eyaletinde Cornell Üniversitesi'nde doktora eğitimini sürdüren Alper Bozkurt'un da önderliğini yaptığı "Karma Böcek Siborglar" projesinden almış. Bozkurt ve üyesi olduğu araştırma ekibinin, üzerinde 5 senedir uğraştığı doktora çalışması, bilim dünyası kadar Hollywood'un da ilgisini çekti. Filmin senaryosunda dünyanın kaderi, iyi eğitilmiş sevimli, komik, minik farelerden ve bir sinekten oluşmuş komando ekibine bağlı. Savunma Bakanlığı tarafından emekliye ayrılmaya çalışan ve teknolojinin kendilerine her türlü cömertliği sağladığı kobay fareler, dünyayı ele geçirmeye çalışan kötü bir işadamının planlarını bozmaya çalışıyor. Filmin senaryosu aslında o kadar da hayal ürünü değil, arkasında önemli bir teknolojik başarı var. Böceklerin ve teknolojinin birbirine özel metotlarla kaynaştırılmasıyla meydana getirilmiş olan yarı yapay yarı doğal sibernetik organizmalar, kısaca Siborglar, ABD Savunma İleri Araştırma Projeleri Teşkilatı (DARPA) tarafından desteklenen en önemli konulardan. Özellikle HI-MEMS (Karma Böcek Mikro-Elektro-Mekanik Sistemler) programının amacı, doğal olanlardan ayırt edilemeyen ve uzaktan kumandayla yönetilen ya da kendi kendini yöneten yapay-doğal karışımı siborg böcekler geliştirmek. Bu projenin kaynaklığını yapan ve Alper Bozkurt'un da içinde bulunduğu araştırma ekibinin patentlediği yöntem, böceklerin metamorfoz, yani başkalaşım sürecinden yararlanıyor. Bozkurt projeyi söyle özetliyor: "Hayata yerde yürüyen tırtıllar seklinde başlayan böcekler, koza aşamasından sonra, en son teknolojilerle üretilen uçaklara tas çıkartacak manevralar yapabilen uçan erişkin bireylere dönüşüyor. Bu dönüşümün olabilmesi için böceklerin tüm doku sisteminin koza aşamasında yıkılıp tekrar yapılması gerekiyor. Biz ürettiğimiz elektronik ve mikro-elektro-mekanik çipleri bu süreçte böceklerin dokularına yerleştiriyoruz ve doku, dönüşüme uğrarken, yerleştirilen yapay mekanizmaları vücudun bir parçası olarak kabul ediyor. Sonuç olarak içine çip yerleştirilen bir siborg böcek ile normal böcek arasındaki fark minimuma düşürülüyor. Daha sonra dışarıdan uzaktan kumanda ile bu çiplere sinyaller göndererek böceğin sinir ve kas sistemine müdahale edebiliyoruz." Genç bilim adamı şu ana kadar elde ettikleri başarıları ise şöyle özetliyor: "Böceklerin sağ ve sol kanatlarını gönderdiğimiz sinyallerle beraber veya ayrı ayrı istediğimiz sayıda çırptırabiliyoruz. Ayrıca boyun ve anten dokularına verdiğimiz sinyallerle böceğin uçuşu veya yürüyüşü sırasında sağa veya sola dönmesini sağlayabiliyoruz. Aynı zamanda uçan böceği durdurup, duran böceği harekete geçirebiliyoruz. Bu bir nevi teknolojik mahmuz olarak düşünülebilir." Çalışmayla ilgili 10'un üzerinde makale yayınlayan Bozkurt cümlelerine şunları ekliyor: "Her ne kadar böyle bir teknolojinin kullanılmasında insanların aklına casuslukla ilgili uygulamalar gelse de bizim bu proje için asıl amacımız ve motivasyonumuz depremlerde ve öteki felaketlerde kurtarma faaliyetlerine yardımcı olabilecek, normal zamanlarda da üzerlerindeki sensörlerle fabrikaların etrafında dolaşarak çevrenin korunmasına aykırı bir durum olup olmadığını belli merkezlere bildirebilecek sistemler ortaya çıkarmak." Bozkurt'un çalışması eylül ayının başında ABD'de Minneapolis şehrinde gerçekleşen Uluslararası Tip ve Biyoloji için Mühendislik toplantısında en iyi makalelerden birisi olarak ilan edildi. Başarılı bilim adamının bu çalışması ayrıca geçen haziran ayında Antalya'da gerçekleştirilen Uluslararası Sinir Sistemleri Mühendisliği toplantısında en çok ilgi gören makaleler arasındaydı. G-Force filmine resmî danışmanlık yapan Alper Bozkurt, film çekimleri öncesinde çekim ekibine internet üzerinden teknik sunumlar verdi. Çekimler sırasında aldığı davet üzerine eşiyle birlikte ağırlandığı Hollywood'a Disney stüdyolarını ziyaret ederek çekimlere yardımcı oldu. Bozkurt'un katkılarına film DVD'sinde "Kamera Arkası" bölümünde genişçe yer verilmekte. Genç yaşta büyük başarı Alper Bozkurt 2001'de Boğaziçi Üniversitesi Elektrik Elektronik Mühendisliği bölümünü bitirdi. Üniversitede "beyindeki sinirsel elektrik dalgaların kaynağının elektronlarla tespit edilmesi" konusunda araştırmalar yapan Bozkurt, master eğitimini ise ABD'de Drexel Üniversitesinde "yoğun bakımdaki bebeklerin beyin oksijenlenmesini tespit eden yakın kızıl ötesi spektroskopisi sistemi" geliştirilmesi konusunda yaptı. Bu teknoloji özellikle erken doğan bebeklerin küvöz bakımı sırasında beyinlerinin fazla ya da eksik oksijene maruz kalmaması ve bu sayede normal gelişimlerini tamamlaması konusunda çocuk doktorları tarafından önemli bir gelişme olarak gösteriliyor. Doktora çalışmaları için geçtiği Cornell Üniversitesi'nde "Karma Böcek Siborglar" araştırmasına paralel olarak böbrek ve mesane hücrelerine basınç uygulayarak mesane kanserini tespit eden elektronik sistemler de geliştiren Bozkurt, biyoyakıtların ultrasonik olarak püskürtülerek daha etkin bir şekilde enerjiye dönüştürülmesi konusunda da araştırmalar yaptı. Hollywood G-Force ile iddialı Prodüktörlüğünü Karayip Korsanları, Armageddon, Top Gun gibi filmlerin de prodüktörlüğünü üstlenen Jerry Brukheimer'in yaptığı filmde hayvanların seslendirilmesinde Nicholas Cage, Penelope Cruz gibi ünlü isimler rol alıyor. G-Force, 3 boyutlu olarak hazırlanmış gerçek çekim ve animasyon karışımı ilk film; Jerry Brukheimer'in de ilk 3 boyutlu çalışması. Filmin görsel efekt yönetmeni Scott Stokdyk da Örümcek Adam 2 filmindeki başarısıyla tanınıyor. Filmin yönetmeni Hoyt Yeatman da başarılarını Oscar ödülüyle tescillemiş bulunuyor. ZAMAN
20 Eylül 2009 12:37
DİĞER HABERLER