HSYK'dan Yargının Bağımsız olmadığını tescilleyen karar

HSYK AKP iktidarının beğenmediği bir karar veren Hatay 2. Ağır Ceza Mahkemesi başkan ve üyeleri ile savcı hakkında inceleme izni verdi.
Hatay 2. Ağır Ceza Mahkemesi Hizmet hareketi ile ilgili hazırlanan bir iddianameyi içindeki delilleri yetersiz bulup reddetti. Mahkemenin oy birliği ile aldığı karardaki gerekçeler benzer davalarda da emsal olacak. 

Ancak Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) iktidarın beğenmediği bu karar için  Hatay 2. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Ahmet Turan Oral ile üyeler Burhan Akbiber ve Nedime İskenderoğlu Güllü ile ilgili savcı hakkında inceleme başlattı.

HSYK 3. Dairesi, Başkan Oral, üyeler ve savcı hakkında inceleme izni verdi. HSYK müfettişlerinin hazırlayacağı rapor doğrultusunda hakimlerle ilgili karar verilecek.

Hatay 2. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti oy birliğiyle, hazırlanan iddianameyi Hatay Cumhuriyet Başsavcılığına iade etmişti. Mahkemenin 20 Eylül 2016 tarihli, oy birliğiyle aldığı kararda, iddianamede "örgütün kurucuları, amacı, stratejisi ve eylemlerinin neler olduğuna dair bir bilgi bulunmaması" gerekçe gösterilmişti.

Örgütün, Türkiye'de ve ülke dışında Türk vatandaşları ya da Türkiye Cumhuriyeti kurum ve kuruluşlarına karşı gerçekleştirdiği eylem ve faaliyetlerinin bulunup bulunmadığı, varsa bu eylem ve faaliyetlerin nelerden ibaret olduğunu soran mahkeme, iade kararını, örgütün kuruluş amacı hakkında Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi ve Türkiye Cumhuriyeti Bakanlar Kurulu kararı olup olmadığı hususlarının ayrıntılı bir şekilde araştırılarak, gerektiğinde İçişleri Bakanlığı ve ilgili kurumlardan belge ve dokümanların temin edilmemesine dayandırmıştı.

İşte Hatay 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin emsal olacak gerekçesinde dile getirdiği itirazlar 


"1- Şüpheli N. K. hakkında FETÖ/PDY isimli silahlı terör örgüt ile bağlantılı ve üyesi olduğunun belirtilmesine rağmen şüphelinin mensubu bulunduğu iddia edilen FETO/PDY isimli terör örgütünün 3713 sayılı Kanunun1 ve TCK'nın 314. maddelerinde tanımlanan terör örgütü ya da silahlı terör örgütü olduğunu gösterir düzeyde örgütün niteliğinin hiç bir duraksamaya yer vermeyecek biçimde belirlenmesine yönelik olarak bağlantısını ortaya koyacak şekilde;

a-Örgütün kuruluşu, kurucuları,amacı, stratejisi, eylemlerinin neler olduğu

, b-Türkiye'de ve Türkiye dışında, Türk vatandaşları ya da Türkiye Cumhuriyeti kurum ve kuruluşlara karşı, gerçekleştirdiği eylem ve faaliyetlerinin bulunup bulunmadığı,varsa bu eylem ve faaliyetlerinin nelerden ibaret olduğu,

c-Örgütün kuruluşu, amacı, hakkında alınan Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi ve Türkiye Cumhuriyeti Bakanlar Kurulu Kararı olup olmadığı, hususlarının ayrıntılı bir şekilde araştırılarak gerektiğinde İçişleri Bakanlığı ve ilgili kurumlardan belge ve dökümanlarının temin edilmediği,

2- Şüphelinin By Lock kaydının bulunduğunun belirtilmesine rağmen By Lock programı ile ilgili araştırma yapılmadığı, şüphelinin bu programı hangi tarihte kullanmaya başladığı kimlerle ne şekilde görüştüğü ve görüşme içeriklerinin tespit edilmediği,

3-Sanıktan ele geçen dijital cihazlarla ilgili incelemenin yapılması için yazılan müzekkere cevabının beklenmediği anlaşılmakla suçun sübutuna etki edebileceği kesin sayılan bir kanıt toplanmadan iddianame düzenlendiği düşünülerek 5271 sayılı CMK'nın 174/1-b maddesi gereğince iddianamenin iadesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir."  


Her türlü baskıya rağmen gerekçeli kararlarında hukuku uygulanan hakimlerin bu kararı benzer davalarda da uygulanması gerekiyor. 

05 Ekim 2016 13:42
DİĞER HABERLER