HSYK 2.Dairesi Üyesi Mahmut Şen, son dönemde kurula 17 bin şikayet dilekçesi geldiğini, bunlardan yüzde 20'sinin ise isimsiz ihbarlar olduğunu söyledi.
Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) 2.Dairesi Üyelerinden Mahmut Şen, kurula son dönemde 17 bin şikayet dilekçesi geldiğinin bunlardan yüzde 20'sinin isimsiz ihbarlar olduğunu açıkladı. Şahsi facebook hesabından yaptığı açıklamada, "isimsiz, imzasız ve tarihsiz ihbar mektubunun işleme konulması kanunun açık hükmüne aykırıdır" dedi.
İşte Mahmut Şen'in açıklamasının tamamı:
Hakimler Hakkındaki isimsiz ve imzasız ihbar dilekçeleri:
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun önünde işleme konulup incelenmesi gereken 17 binden fazla şikayet dilekçesi var. Bu şikayetlerin büyük bir çoğunluğu yargısal faaliyet sırasında verilmiş olan tedbir ve esas kararların adil olmadığı ya da hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle temyiz merciinde ileri sürülmesi gereken hususlardır. Bunun yanında yaklaşık % 20 civarında dilekçe ise isimsiz, imzasız ihbarlardır. Geçmiş dönemlerde en fazla tartışma yapılan alanlardan birisi olan isimsiz ve imzasız dilekçelerin işleme konulup konulmaması mevcut HSYK Genel Kurulu’nda da tartışılmış ve bu tartışmalar sonucu iki görüş ortaya çıkmıştır.
1. Görüşe göre, sahte isimle ya da isimsiz yapılan ihbarlarda disiplin soruşturmasına konu edilecek fiile şahit olanların ismi gösteriliyor, yer ve zaman zikrediliyor ise işleme alınması gerektiği, zira somut delil gösterildiği yönündedir.
2. Görüş ise, hakim ve savcılar hakkındaki inceleme ve soruşturmaların AİHS’nin 6. maddesinde ifadesini bulan adil yargılanma hakkı ilkesine uygun yürütülmesi gerektiği, bu noktada hukukun üstünlüğü açısından uyulması zorunlu olan hukuk güvenliği, öngörülebilirlik ve belirlilik ilkelerinin isimsiz ve sahte isimle yapılan ihbarlar üzerine disiplin işlemi başlatılması ile çeliştiği yönündedir.
İki görüş açısından da savunulabilecek makul gerekçeler bulunmakla birlikte kişisel olarak hakim teminatının ve adil yargılanmanın gereği olarak isimsiz dilekçe ile yapılan ihbarların işleme konulmasını doğru bulmuyorum. Bu görüşü savunurken bazı soruşturmaların aydınlatılamaması riski bulunduğunun farkındayım. Bununla birlikte, aksinin kabulü halinde verilen karardan memnun olmayan uyuşmazlığın tarafları, kişisel olarak hakime kızan yardımcı personel, meslektaşlar, komşular vs. herkes bir şikayet dilekçesi gönderebilmekte, amaç gerçekten olayın aydınlatılması olmayıp hakimin zarar görmesi olmaktadır. Bu bilinçle hakimin hiçbir tazyik altında kalmadan vicdani kanaatine göre hüküm vermesinin garantisi olarak gördüğümden, şikayetlerin 2802 sayılı yasanın 97. ve 3071 sayılı kanunun 4. ve 6. maddeleri gereğince yargısal faaliyete ilişkin ve isimsiz ve imzasız olduklarında işleme konulmaması gerektiği kanaatindeyim. Bu konuda, görüşümün yasal dayanakları aşağıda belirtilmiştir.
İSİMSİZ, İMZASIZ VE TARİHSİZ İHBAR MEKTUBUNUN İŞLEME KONULMASI KANUNUN AÇIK HÜKMÜNE AYKIRIDIR.
3071 sayılı Dilekçe Hakkının Kullanılmasına Dair Kanun' un 4. Maddesinde; Türkiye Büyük Millet Meclisine veya yetkili makamlara verilen veya gönderilen dilekçelerde, dilekçe sahibinin adı-soyadı ve imzası ile ikametgah adresinin bulunması gerektiği, 6. Maddesinde ise; dilekçelerden;
a) Belli bir konuyu ihtiva etmeyenlerin,
b) Yargı mercilerinin görevine giren konularla ilgili olanların
c) 4 ÜNCÜ MADDEDE GÖSTERİLEN ŞARTLARDAN HERHANGİ BİRİNİ TAŞIMAYANLARIN İNCELENEMEYECEĞİ hüküm altına alınmıştır.
2802 Sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu'nun ''İhbar ve şikayetler'' başlıklı 97. Maddesinde ise Hâkim ve savcılar hakkında;
a) Belli bir konuyu içermeyen veya somut delile dayanmayan,
B) BAŞVURU SAHİBİNİN ADI, SOYADI, İMZASI İLE İŞ VEYA YERLEŞİM YERİ ADRESİ VE TÜRKİYE CUMHURİYETİ VATANDAŞLARI İÇİN TÜRKİYE CUMHURİYETİ KİMLİK NUMARASI BULUNMAYAN,
c) Daha önceden şikâyet konusu yapılıp sonuçlanan hususlarda yeni delil içermeyen,
D) KANUN YOLLARINA BAŞVURU SEBEBİ OLARAK İLERİ SÜRÜLEBİLECEK VEYA HÂKİMLERİN YARGI YETKİSİ VE TAKDİRİ KAPSAMINDA KALAN HUSUSLARA İLİŞKİN BULUNAN,
e) Akıl hastalığı sebebiyle vesayet altına alınanlar ile henüz vesayet altına alınmamış olmakla birlikte bu hastalığa duçar oldukları sağlık kurulu raporu ile belirlenenlerce verilmiş olan, İhbar ve şikâyetler işleme konulmaz. Ancak (b) bendinde yazılı şartları taşımayan ihbar ve şikâyetlerin somut delillere dayanması durumunda, konu hakkında gerekli araştırma ve inceleme yapılır düzenlemesi yer almaktadır.
Hem dilekçe hakkına ilişkin genel kanun olan 3071 sayılı kanunda, hem de hakimlere ilişkin ihbar ve şikayetlerin düzenlendiği özel kanun hükmü olan 2802 sayılı kanunda isim ve imzalı olmayan, somut delillere dayanmayan, yargı yetkisinin kullanımına ilişkin olarak yapılan şikayetlerin işleme konulamayacağı açıkça düzenlendiğinden somut delile dayanmayan, isimsiz, imzasız, tarihsiz bir ihbar dilekçesinin işleme konulması Anayasa ve evrensel normlarda ifadesini bulan hakim teminatına, hukuki belirlilik ilkesine, Anayasanın 138, 139 ve 159. Maddelerine ve yukarıya alınan kanun hükümlerine açıkça aykırıdır.
Grihat