Hukuk sistemi çöker, devlet düzeni sarsılır

Anayasa Profesörü İbrahim Kaboğlu, “Normlar hiyerarşisini hukuk sisteminin omurgası olarak niteleriz. Buna saygı duyulmazsa hukuk sistemi çöker ve devlet düzeni sarsılır” dedi.

CHP İstanbul Milletvekili ve Anayasa Profesörü İbrahim Kaboğlu, Seyr-i Sabah programında yaptığı açıklamalarda normlar hiyerarşisi adı verilen kuralların hukuk sisteminin omurgası olduğunu, herkesin kendi tarafından aldığı kararlarla bu hiyerarşinin karmaşaya kurban gittiğini dile getirdi. Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, Seyr-i Sabah programında 16 Nisan 2017 yılından sonra cumhurbaşkanlığının sahip olduğu yetkilerin kullanılmasının normlar hiyerarşisine zarar verdiğini dile getirdi. Kaboğlu, hukuk sisteminin omurgası sayılan normlar hiyerarşisinin zarar görmesinin ülkedeki bütün düzeni ortadan kaldırabilecek zararlar verebileceğini dile getirdi.

Bu haklar cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenlenemez

Kartal’da çöken bina aklıma geldi: Devletin otoriteleri orada. O çöken binanın enkazından ne kadar sağ yurttaş çıkarabiliriz diye bakıyorlar. Bizde normlar hiyerarşisini hukuk sisteminin omurgası olarak niteleriz. Buna saygı duyulmazsa hukuk sistemi çöker ve devlet düzeni sarsılır. Anayasa hukukunda bir söz var devlet anayasa ile doğar ve anayasa ile yaşar. Cumhurbaşkanlığı kararnameleri meclise getirilmiyor ve doğrudan yayınlanıyor. Biz bunları Resmi gazeteden görebiliyoruz. Bunun için yapabileceğimi şey Anayasa Mahkemesi’ne götürmek. Anayasa’da kamu görevlisinin hakları kanunla düzenlenir deniyor. Bu cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenlenemez. Madde 127 kanunla düzenlenir dendiği halde cumhurbaşkanlığı kararnamesi bunu alıp Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na bağladı. Bu tamamen kanuna ait olan bir alan. Bunu da anayasa mahkemesine götürdü. 

Çabuk ve kaçak yapabilirsiniz ama sonuçları felâket olur

Türkiye yerel seçimlere Anayasa’ya aykırı olarak gidiyor. Anayasa Mahkemesi’nin anayasal normlar hiyerarşisini uygulaması ve bu yetkinin meclise ait olduğu, cumhurbaşkanının kullanabileceği alanların bağlı ve sınırlı olduğu vurgusuyla iptal beklentimiz var. Parlamenter sistem terkedildi ama en azından parlamento var. TBMM kapatılamadı ama eskisi gibi çalışamıyor. Çok sınırlı söz hakkımız var. Her şeye rağmen bir anayasal düzen var bağlayıcılığı var, buna normatif değer diyoruz. Anayasa Mahkemesi’nin bunu iptal etmesi gerekiyor. Bir yasanın objektif genel bütün topluma hitap eden metinler olması anlamında meclis çok gerekli. O nedenle ben inşaata benzettim. Çabuk ve kaçak inşaat yapabilirsiniz, bir takım kişilerin bir an önce başını sokabileceği bir yer yapabilirsiniz ama sonuçları felaket olabilir. 

 

Cumhurbaşkanının kararnameleri okumaya zamanı bile yok

Bütün toplumun uyması gereken kuralların konulmasının ne kadar önemli olduğunu vurguluyoruz. Meclis işletilince daha çok yasama yapma olanağı olacak. Meclisin iki üç gün işletilmesi yapılmazsa şöyle sorunlar ortaya çıkıyor: Cumhurbaşkanlığı kararname sayısı 30’u aştı, 1800’ün üstünde madde söz konusu. Bırakın bunların yazılmasını, okuyacak bir zamanı bile olmayabilir cumhurbaşkanının. Çünkü aynı zamanda parti başkanı, devlet başkanı. Bunu bürokratlar yazıyor demektir. Sistem gerekli kanun değişikliklerini yapmalıydı. Bunu tamamlayamadığı gibi bunun tersi bir sistem ortaya çıktı, daha karmaşık hale geldi. Bizim yaptığımız kanun teklifleri esasen bizim hazırlamamız gereken teklifler olduğu halde bakanlık bürokratları tarafından hazırlanıyor. Şunu belirtmekte yarar var: Bu konular teknik yönü olan hususlar fakat bütün toplumu bugün yaşayanları değil geleceği biçimlendirecek sorunlar olduğu için esasen medyanın da bunu paylaşması gerekiyor.”
09 Şubat 2019 12:25
DİĞER HABERLER