Başta özel okul ve dershaneler olmak üzere çeşitli kurum ve kuruluşlara yönelik denetim adıyla başlatılan işlemler, hukukun hiçe sayıldığı keyfî uygulamalara dönüştü.
İdare hukuku profesörü Ender Ethem Atay, hukuksuz emirleri yerine getiren memurların da er geç yargılanıp tazminat cezalarına çarptırılacağı uyarısında bulundu.
Son haftalarda aralarında kreş ve anaokullarının da bulunduğu onlarca özel okul ve yurt hukuksuz dayanaklarla basıldı. Milli Eğitim Bakanlığı'nın okullara ‘mahkeme emrini dinlemeyin' talimatı gönderdiği ortaya çıktı. Bakanlık öte yandan Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) dershaneler için verdiği özgürlük kararını yine bürokratlar eliyle ortadan kaldırmaya çalışıyor. Hukukun askıya alındığı ve kanunsuz emirlerin yerine getirildiği bu durumlar için hukukçulardan ‘Hukuksuz emri uygulayan memur yargılanır.' uyarısı geldi.
Konuyu değerlendiren idare hukuku profesörü Ender Ethem Atay, “Konusu suç teşkil eden bir emir söz konusu ise değil amir, cumhurbaşkanı, başbakan bile emri vermiş olsa, hem emri veren hem de uygulayan memur sorumlu olur ve yargılanır.” dedi. Buna göre Bank Asya'daki hukuksuz işgalle ilgili TMSF yetkililerini, MEB'in hukuksuz genelgelerini uygulayan okul müdürlerini, ülke genelinde eğitim kurumlarını basan memurları ve dershaneleri kapatmaya çalışan bürokratları, ‘Ben memurdum, sadece emri uyguladım.' savunması kurtarmayacak.
İdare hukuku profesörü Ender Ethem Atay şunları söyledi: “Anayasa ve Devlet Memurları Kanunu'na göre alt, üstünden almış olduğu emri Anayasa, kanunlar ve ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde değerlendirir. Verilen emir hukuka aykırı ise, emri veren makama durum bildirilir. Bu makam emri tekrar yazılı olarak verirse, artık o emrin uygulanmasından sadece emri veren makam sorumlu olur. Ancak, konusu suç teşkil eden bir emir söz konusu ise değil amir, Cumhurbaşkanı ve Başbakan bile emri vermiş olsa, emir yerine getirilmez. Eğer yerine getirilirse, hem emri veren hem de uygulayan memur sorumlu olur ve yargılanır. Eğer verilmiş emrin neticesinde birileri zarar görürse, bu kişiler idareye dava açar. İdare bu durumda tazminatı öder, fakat hukuka aykırılığı gerçekleştiren kamu görevlisine de bu tazminat cezasını rücu eder, yani onlara yönlendirir. Sonuçta emri uygulayan memur da tazminata mahkûm olur. Eğer memur, emri uyguladığı sırada, salt kişisel olarak görevle ilgisi olmayan hukuka aykırı bir eylem içerisine girerse, direkt kendisi tazminat ödemeye mahkûm olur.”
HUKUKSUZ EMRİ UYGULAYAN YARGILANIRProfesör Ender Ethem Atay'ın verdiği bilgilere göre Bank Asya'nın yönetimine hukuksuzca el koyan TMSF yetkilileri de kanunlara göre sorumlu olacak. Banka yönetiminin, haksızlıklar sebebiyle devlet aleyhine kazanacağı tazminat, son olarak bu hukuksuzluğun emrini veren ve uygulayan bürokratlardan alınacak. Milli Eğitim Bakanlığı'nın ‘dershanelerin açılmasına izin verilmemesi' gibi haksız talimatlarını yerine getiren bürokratlar da tazminat cezası ile karşı karşıya kalacak. Hükümetten veya bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan gelen hukuksuz emirle kreşleri, anaokullarını ve diğer eğitim kurumlarını basan kamu görevlileri de er ya da geç hukuki bir cezaya mahkûm olacak.
Hukuksuz emirleri uygulayan bürokrat ve memurların sorumlu olacağı Anayasa'da düzenleniyor. Anayasa'nın ‘kanunsuz emir' başlıklı 137. maddesine göre “Konusu suç teşkil eden emir, hiçbir suretle yerine getirilmez; yerine getiren kimse sorumluluktan kurtulamaz.” Buna göre hukuka aykırı bir emir olduğunda bunu üst makamlara bildirmek zorunda olan memur, direkt suç olan bir emir söz konusu ise bunu hiçbir şekilde uygulayamaz. Diğer yandan aynı hususu vurgulayan Devlet Memurları Kanunu'nun 11. maddesinin yanı sıra Türk Ceza Kanunu'na göre de memur, ‘Eylemin suç olduğunu bilmiyordum.' savunmasını da yapamaz.