Hukuktan uzaklaştık

Türkiye’deki yargının durumunu değerlendiren İdare Hukuku Profesörü Metin Günday, “Hukuk devletinden uzaklaşma hatta onun zerresinin kalmaması durumu söz konusu” dedi.

Türkiye’de yargı bağımsızlığı hiç olmadığı kadar tartışılıyor. 12 Eylül 1980 Darbesi’ni aratmayan yargı kararları alınıyor. İdare Hukuku Profesörü Metin Günday yaşanan süreci BirGün’e değerlendirdi. AİHM’in aldığı son kararı değerlendiren Günday, “Devletimizin altına imzasını attığı bir sözleşmeden, iç hukukun parçası haline gelen bir sözleşmeden bahsediyoruz. O nedenle tereddütsüz bağlayıcıdır. ‘Bağlamaz, bizi ilgilendirmez’ gibi hükümlerin hepsi hukuk dışıdır. Hukukçu olarak benim üzerinde fikir beyan etmeye dahi değerli bulmadığım düşünceler bunlar. Kim söylerse söylesin bunun bir önemi yok” ifadelerini kullandı.

Anayasa’da yazmakla Hukuk devleti olunmuyor

“Türkiye’deki hukuksal gidişat nasıl?” sorusuna Günday şu cevabı veriyor; “Hukuk devletinden uzaklaşma hatta onun zerresinin kalmaması durumu söz konusu. Hukukun üstünlüğüne dayanan ona bağlı devlet anlayışının ortadan kalkması söz konusu. Kendi koyduğu kurallara uymayı görev addeden devlet hukuk devletidir. Uymazsa onun zerresi kalmaz tablo da onu gösteriyor. Zaten şunu söylemek isterim. Hukuk devleti ilkesi ile ilgili AİHM kararından bağımsız söylüyorum; bugün AİHM kararı yarın başka bir durum çıkar ortaya. Ama mesele daha genel. Yani Türkiye’nin hukuk devleti olmama tablosu söz konusu. Anayasa’da yazıyor. Türkiye Cumhuriyeti demokratik laik ve sosyal bir hukuk devletidir diye. Ama şimdi orada yazmakla hukuk devleti olunmuyor.”

Dünyada eşi benzeri olmayan bir sistem

Günday şöyle devam etti; “Bu Anayasa Mahkemesi kimlerden oluşuyor. Mevcut durumdan bahsediyorum. Tamamını Cumhurbaşkanı atıyor. Buradan nasıl sınırlandırma olacak! Şimdi bizde dünyada eşi benzeri olmayan bir sistem var. Demokratik ülkelerde yok bunun benzeri. Ortada hükümet yok. Bakanlar kurulu yok. Cumhurbaşkanı yok sadece devlet başkanı var. Cumhurbaşkanı tarafsız olması lâzım cumhurbaşkanımız bu yeni sistemde taraflıyı geçtim parti yönetiyor. Yani bu açıdan temel hak ve özgürlükler tehdit altında. Yürütmenin ve idarenin tüm işlemleri idari yargı denilen denetime tabi olması gerekir bunlar da idare mahkemelerinden oluşur.

Güven içinde yaşayamamak hukuk devletinin sorunudur

En büyük ve en önemli sorunu şudur: Güven içinde yaşayamamak. Yani yurttaşların ‘yarın ben ne olacağım, sabahleyin 5’te kapıma polisler dayanır mı’ gibi endişeleri her zaman yaşadığı bir ülke anlamına gelir hukuk devletinin ortadan kalkması. Özetle haksız yere tutuklanmama tutuklansa bile uzun tutukluluk sürelerine maruz kalmama gibi temel durumlar söz konusudur hukuk devletinde. Şunu da eklemek isterim somutlamak gerekirse uzunca bir süre iddianamenin hazırlanmaması gibi son dönemlerde ülkemizde sıkça tanık olduğumuz olaylar aslında hukuk devletinin ortadan kalkmasının da temel göstergelerinden bir tanesi.
27 Kasım 2018 20:47
DİĞER HABERLER