"Bu konudaki hadislere baktığımızda, bir mü’minin bu zikirlerden her birini söylediğinde cennette yeni bir hurma ağacına sahip olacağını öğrenmekteyiz. Bu gibi hadisleri böyle hakiki mânasıyla anlamak mümkün olduğu gibi, orada geçen “hurma ağacı” ifadelerinin, insanın kazanacağı sayısız bereketleri ifade eden birer sembol olduğunu düşünmek de mümkündür."
Hüseyin Yağmur’la Dua Köşesi
Abdullah İbnu Mes'ud (radıyallâhu anh) anlatıyor:
Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
-"Miraç esnasında İbrahim (aleyhisselâm) ile karşılaştım. Bana şöyle söyledi:
-"Ey Muhammed, ümmetine benden selam söyle. Ve haber ver ki: Cennetin toprağı çok güzel ve verimli, suyu da tatlıdır. Arazisi çok geniş ve dümdüzdür. Oraya ekilecek tohumlar ise:
“sübhânallah, velhamdülillah, ve lâilâhe illallâh, vallâhu ekber” cümlesidir." [Tirmizî, Daavât 60, (3458)]
“Allah her türlü noksan sıfatdan münezzehtir, kemal sıfatlarla da muttasıftır!. Hamd Allah’a mahsustur. Allah’tan başka ilah yoktur! Allah büyüktür!”.
Bu duada geçen kelimelerle ilgili Bediüzzaman Hazretleri şu değerlendirmede bulunuyor:
Namazın mânâsı, Cenâb-ı Hakk’ı tesbih etmek, O’nun yüceliğini ilan ve O’na şükretmektir. Yani, celâline karşı sözle ve fiilen “Sübhanallah” deyip O’nu takdis etmek… Kemâline karşı sözle ve amelle “Allahu Ekber” deyip yüceliğini ilan etmek… Cemâline karşı da kalb, dil ve bedenle “Elhamdülillah” deyip şükretmektir. (Sözler, 9.Söz)
Bir gün Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem Hz. Ebû Hüreyre’yi ağaç dikerken gördü ve:
- “Ebû Hüreyre ne dikiyorsun?” diye sordu. O da:
- Kendim için bir fidan dikiyorum, diye cevap verdi. Bunun üzerine Efendimiz:
- “Sana bundan daha hayırlı bir fidanı haber vereyim mi?” diye sorunca, Ebû Hüreyre:
- Evet, yâ Resûlallah, diyerek ne buyuracağını beklemeye başladı. Efendimiz de:
- “Sübhânallahi ve’l-hamdü lillâhi velâ ilâhe illallâhü vallâhü ekber, de! Bu sözlerin her birine karşılık cennette sana bir hurma fidanı dikilir” buyurdu (İbni Mâce, Edeb 56).
Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem İsrâ ve Mi’rac gecesinde İbrâhim aleyhisselâm ile karşılaştı. Aynı zamanda atası olan İbrahim aleyhisselam kendisine ve dolayısıyla ümmetine duyduğu sevgi sebebiyle, ebedî yurtları olan cennet hakkında bilgi verdi ve cennetin toprağının çok güzel, suyunun tatlı, sâhasının da alabildiğine geniş ve düz olduğunu ifade etti; güzel ve geniş topraklı, sulu bir yerin ekime her zaman elverişli olacağından, ebedî yurdunuz için şimdiden ağaç dikmeye bakın, yani Allah’ı zikirle meşgul olmak suretiyle cennetinizin ağaçlarını çoğaltın..
Şunu da bilin ki, cennetin ağaçları "sübhânallahi ve’l-hamdü lillâhi velâ ilâhe illallâhü vallâhü ekber" zikirlerinden ibarettir, dedi.
Hz. İbrahim’den bu mesajı getiren Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem bize cennetimizi bu gibi zikirlerle güzelleştirebileceğimizi haber veriyordu.
Bu konudaki hadislere baktığımızda, bir mü’minin bu zikirlerden her birini söylediğinde cennette yeni bir hurma ağacına sahip olacağını öğrenmekteyiz. Bu gibi hadisleri böyle hakiki mânasıyla anlamak mümkün olduğu gibi, orada geçen “hurma ağacı” ifadelerinin, insanın kazanacağı sayısız bereketleri ifade eden birer sembol olduğunu düşünmek de mümkündür.
Nitekim Allah Teâlâ güzel bir söz dediği kelime-i tevhîdi, kökü yerde duran, dalları gökte olan bir ağaca, hurma ağacına benzetmiştir [İbrâhim sûresi (14), 24]. En bereketli ağaç olarak bilinen hurma, uzun yıllar nasıl meyve verip durursa, bu güzel zikirlerin de onları söyleyene bitip tükenmeyen sevaplar kazandıracağı anlatılmış olabilir. (Bakınız: Riyazu’s-Salihin 1443. Hadisin Şerhi)
Hadis-i şerif bize şu gerçeği de ifade ediyor:
Dünya, ebedi hayatımız için bir ekim yeridir, bu gibi güzel kelimelerin zikri ise bir ekimdir, ebedi alemde, cennet ağaçları, âhiret meyveleri olacaktır. Müminler bu dünyada Allah’ı çok zikrederek âhiret için ekim yapmalıdır. (Geniş bilgi için bakınız:İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi,:7/120-121).
Her mümin kendi cennetini bol ağaçlı, gölgeli, yeşil kılabilmek için daha dünyada iken çokca ekim yapmalıdır. Orada neşv ü nema bulup, orayı süsleyip güzelleştirecek tohumlar da sübhânallah, elhamdülillah, lâilahe illallah ve Allahu ekber gibi Resûlullah'ın haber verdiği kelime-i tayyibelerdir.