İBB'den iktidara tablo yanıtı

İBB Sözcüsü Murat Ongun, Fatih Sultan Mehmet’in portresinin Londra'da 6.5 milyon liraya satın alınmasını eleştirenlere cevap verdi. Ongun, "İBB iştirakleri, 2016 yılında Kut'ül Amare dizisi için o günün parasıyla 10 milyon dolar, bugünün parasıyla 65 trilyon liralık sponsorluk yapmış . O gün israf olmuyor da onun onda biriyle biz dünya eserini Türkiye’ye getiriyoruz neden israf oluyor" dedi.

Venedikli ressam Gentile Bellini’ye ait olduğu bilinen üç Fatih Sultan Mehmet portresinden, özel koleksiyondaki tek örnek 770 bin sterline (6.5 milyon TL) İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) tarafından satın alındı.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Sözcüsü Murat Ongun, özel bir televizyon kanalına bağlanarak “Fatih Sultan Mehmet portresi” ile ilgili açıklamalarda bulundu.

İBB Sözcüsü Ongun, söz konusu portre tartışmalarıyla ilgili olarak,

“2016 yılında Kut-ül Amare dizisi için dolar 2,5 TL iken 22.5 milyon liralık bir sponsor yapmış İBB iştirakleri. O günün parasıyla 10 milyon dolar, bugünün parasıyla 65 trilyon lira. O gün israf olmuyor da onun onda biriyle biz dünya eserini Türkiye’ye getiriyoruz neden israf oluyor. İstanbul’a ait olması gereken bir eseri İstanbul’a kazandırdık” dedi.

‘ESERİ ANAVATANA, İSTANBUL’A GETİRDİK’

Murat Ongun, eleştirilere yönelik şunları söyledi:

“İsraf mı değil mi derken, şunu söylemek isterim. Söz konusu tablo 1480 yılında yapılmıştır. Fatih Sultan Mehmet’in yaşarken yapılmış 3 tablosundan bir tanesidir. Bu 3 tablodan bir tanesi de kayıptır, nerede olduğu bilinmemektedir. Biz de İBB olarak bu önemli eseri anavatana İstanbul’a getirdik.

2016 yılında Kut-ül Amare dizisi için dolar 2,5 TL iken 22.5 milyon liralık bir sponsor yapmış İBB iştirakleri. O günün parasıyla 10 milyon dolar, bugünün parasıyla 65 trilyon lira. O gün israf olmuyor da onun onda biriyle biz dünya eserini Türkiye’ye getiriyoruz neden israf oluyor?

Hastane yoluna İBB’nin harcadığı para 580 milyon lira. Bugün Ulaştırma Bakanlığı’nın o yolu yapmak için harcadığı para 10 milyon yok.

İBB olarak biz 10 gün evvel başkanımızın talimatıyla, biz de kamuoyuna açık olmayan şekilde işlerimizi yürüttük ve değerli İstanbulumuza kazandırdık. İstanbul’a ait olması gereken bir eseri İstanbul’a kazandırdık. İyi bir şey yaptığımız düşünüyoruz. Müzayede pek çok kişiyle yarıştık ama kazandık. Biz şu anda bu eseri nasıl koruruz nasıl koruyacağız gibi planları yapıyoruz. Bu tablo üzerinden yola çıkarak Ekrem İmamoğlu onu yapmadı gibi tartışmaları boş buluyorum.

Eğer birisi ‘Zulüm 1453’te başlamıştır’ demişse bizim onunla hiçbir işimiz yok. Siz ne kadar karşıysanız biz de o kadar karşıyız. Kim derse ki ‘Zulüm 1453’te başladı’ biz de en az o kadar karşısındayız.”

28 Haziran 2020 19:58
DİĞER HABERLER